DünyaGüncel

ÇEVİRİ | Filipinler Devleti Ve Filipinler Ulusal Demokratik Cephe Ortak Açıklaması*

"Barış müzakereleri teslim olma müzakereleri değil, iç savaşın temel nedenlerini ele almanın karşılıklı olarak kabul edilebilir ve ilkeli yollarını bulmanın yanı sıra silahlı çatışmanın gerçek nedenlerini gerçekten çözmek için ortak ve ayrı taahhütleri belirlemek için eşsiz bir fırsattır"

Ciddi sosyoekonomik ve çevresel sorunların ve ülkenin karşı karşıya olduğu dış güvenlik tehditlerinin bilincinde olan taraflar, bu zorlukları acilen ele almak ve silahlı çatışmanın nedenlerini çözmek için bir ulus olarak birleşme ihtiyacını kabul ederler.

Taraflar silahlı çatışmanın ilkeli ve barışçıl bir şekilde çözülmesi konusunda mutabıktır. Silahlı çatışmanın köklerinin çözülmesi ve silahlı mücadelenin sona erdirilmesi FKP-YHO-FUDC’nin dönüşümünün önünü açacaktır.

Taraflar, köklü sosyoekonomik ve siyasi şikayetleri kabul etmekte ve adil ve kalıcı bir barışa yönelik ilgili sosyoekonomik ve siyasi reformların gerçekleştirilmesi amacıyla barış müzakerelerinin önceliklerini belirleyen bir çerçeve oluşturmayı kabul etmektedir. Nihai barış anlaşmasının parametrelerini belirleyecek olan bu çerçeve üzerinde her iki taraf da mutabık kalacaktır.

Sonuç olarak, birleşmiş bir halkın barış ve refah içinde yaşayabileceği bir ülke tasavvur ediyor ve bunu dört gözle bekliyoruz.

* Oslo, Norveç’te Filipin devleti yetkilileri ve Filipinler Ulusal Demokratik Cephe heyeti tarafından 23 Kasım 2023’te imzalandı

 Filipinler Komünist Partisi: Filipinler devleti, “barış görüşmeleri”ni, pasifleştirmenin bir aracı olarak kullanıyor

23 Kasım 2023 tarihinde, Filipinler devleti ve Filipinler Komünist Partisi’nin ve Yeni Halk Ordusu’nun da üyesi olduğu Filipinler Ulusal Demokratik Cephe (FUDC), Ortak Bildiri imzalayarak 2017’de bir önceki Filipinler Başkanı Duterte tarafından sonlandırılan “Barış Görüşmeleri”nin yeniden başlatıldığını duyurmuştu. Oslo’da imzalanan anlaşmanın ardından bir açıklama yapan Filipinler Komünist Partisi Enformasyon Büro Sorumlusu Marco Valbuena, Filipinler Silahlı Kuvvetleri’nin (FSK), Ortak Bildiri’yi YHO’nun yürüttüğü silahlı mücadeleyi sona erdirmeyi amaçlayan bir bildiri olarak kötü niyetle çarpıttığını, pasifleştirme ve bastırma aracı olarak kullandığını söyledi.

Bu tespitin ardından Valbuena, “Parti ve YHO, büyük çokuluslu şirketler ve onların yerel büyük iş ortakları tarafından daha da kötü faşist baskı, zulüm ve toprakların mülksüzleştirilmesinin önünü açacak olan, halkı ve onların Kızıl savaşçılarını silahlı direnişlerinden vazgeçmeye ikna etmeye yönelik bu FSK psikolojik savaş oyununu kesinlikle reddetmektedir” dedi.

Valbuena sözlerine şu şekilde devam etti: “FSK’nın özellikle kırsal kesimde her gün gerçekleştirdiği sınır tanımayan devlet terörü eylemleri karşısında, silahlı mücadele yürütmek daha da haklı ve gerekli hale gelmiştir. Filipin halkının silahlanma konusundaki kararlılığı, ABD-Marcos rejiminin silahlı kuvvetleri ve polisi aracılığıyla gerçekleştirdiği her zulüm eylemiyle birlikte daha da artmaktadır.

ABD’li askeri danışmanlarının talimatları doğrultusunda hareket eden General Romeo Brawner, Oslo Ortak Bildirisi’nde yer alan ‘silahlı mücadelenin sona erdirilmesi FKP-YHO- FUDC’nin dönüşümünün önünü açacaktır’ ifadesine kamuoyunun dikkatini yanlış yönlendirirken, bu ifadeden önce gelen ‘silahlı çatışmanın köklerinin çözülmesi’ anahtar ifadesini kasıtlı olarak atlamaktadır. Bu, öncelikle işçileri, köylüleri ve diğer emekçi ve çalışan insanları silahlanmaya zorlayan her türlü baskı ve sömürüye son vermek anlamına gelmektedir.

Marcos tarafından yayınlanan sahte af bildirisinin yanı sıra Oslo Ortak Bildirisi de General Brawner tarafından, gerçek müzakereler henüz başlamamışken, bir barış anlaşmasıymış gibi lanse edilmektedir. Bu yıpranmış psikolojik savaş aldatma ve pasifikasyon taktikleri başarılı olamayacaktır. Bunlar halk ve devrimci güçler tarafından reddedilecek ve karşı çıkılacaktır.

Otuz yılı aşkın bir süredir FKP, YHO ve FUDC, temsil ettiği tüm devrimci güçlerle birlikte ya barış görüşmeleri ya da devrimci silahlı mücadele yoluyla adil ve kalıcı bir barışa ulaşma davasına kendini adamıştır. Silahlı mücadele yürütmek ve barış müzakereleri yürütmek, Filipin halkının ulusal ve toplumsal kurtuluş özlemlerine ulaşmak için aynı amaca hizmet etmektedir.

Barış -daha spesifik olarak adil ve kalıcı bir barış- yalnızca savaşın yokluğu değildir. Savaş, Filipin halkının çoğunluğunun sosyal adalet ve ulusal özgürlük talepleri ile gerici sistemin büyük burjuva kompradorlar, büyük toprak ağaları ve yabancı tekelci şirketlerden oluşan çok küçük bir azınlığın çıkarlarına hizmet eden ve acımasız karşı-devrimci şiddet yoluyla sürdürülen politikaları arasındaki çelişkiden doğar.

Halk savaşı, köylü kitlelerini feodal ve yarı feodal esaretten kurtarmak için gerçek bir toprak reformu gerçekleştirmek ve yabancı bankalar ve tekeller tarafından dayatılan ekonomik prangaları sona erdirmek için ulusal sanayileşmeyi gerçekleştirmek, Filipin halkının yüzyıllardır süren gerçek ulusal özgürlük özlemini ilerletmek, tiranların ve zalimlerin saltanatına son vermek ve gerçek bir demokratik halk hükümeti kurmak için yürütülmektedir.

Adil ve kalıcı bir barış hedefine ulaşmak için barış müzakerelerinde Filipinler Cumhuriyeti Hükümeti ile karşı karşıya gelen FUDC’nin de aynı hedefleri vardır.”

Luis G. Jalandoni*: Barış müzakereleri teslim olma müzakereleri değil

NDFP silahlı çatışmanın temel nedenlerinin ele alınması gerektiğini vurgulamaktadır

Altı uzun yılın ardından, Filipinler Ulusal Demokratik Cephesi (NDFP) olarak, Oslo’da imzalanan 23 Kasım 2023 tarihli Ortak Bildiri’nin öncülleri ve bağlamı temelinde Filipinler Cumhuriyeti Hükümeti (GRP) ile resmi barış görüşmelerini yeniden başlatma sürecine girmeyi kabul ettik.

Halkımızı etkileyen sorunların köklerine inilmesi gerektiğini defalarca vurguladık. Bu, diğerlerinin yanı sıra, tüm nüfusun %70’inden fazlasını, yani köylülüğü etkileyen toprak sorunu anlamına gelmektedir. Toprak için verdikleri mücadele ele alınmalıdır.

Dahası, NDFP olarak en başından beri, Taraflar arasında bağlayıcılığını koruyan temel ikili anlaşmalar olan 1 Eylül 1992 tarihli Lahey Ortak Deklarasyonu, Güvenlik ve Dokunulmazlık Garantileri Ortak Anlaşması (JASIG) ve İnsan Hakları ve Uluslararası İnsancıl Hukuka Saygı Kapsamlı Anlaşması (CARHRIHL) üzerine inşa etmemiz gerektiğini kararlılıkla savunduk.

Her iki tarafın da çeşitli sorunları ve endişeleri halen çözüm beklemektedir ve henüz masada müzakere edilmemiştir.

Ancak NDFP’nin ya da CPP, NPA ve NDFP’nin devrimci mücadelesinin teslim olması gibi bir talep bir yana, bu konuda kesinlikle hiçbir konuşma ya da ima dahi söz konusu değildir ve olmamalıdır.

Barış müzakereleri teslim olma müzakereleri değil, iç savaşın temel nedenlerini ele almanın karşılıklı olarak kabul edilebilir ve ilkeli yollarını bulmanın yanı sıra silahlı çatışmanın gerçek nedenlerini gerçekten çözmek için ortak ve ayrı taahhütleri belirlemek için eşsiz bir fırsattır.

NDFP olarak bizler, Filipin halkına kalıcı fayda sağlayacak adil ve kalıcı bir barış için kararlı bir arayış içerisinde GRP ile barış müzakerelerine girmeye her zaman kararlıyız.

 

* FUDC Ulusal Yürütme Konseyi üyesi

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu