Kültür&Sanat

Çekilemeyen Sahneleri yeniden çekmek için destek çağrısı

Sinemada “kadınlar arası homososyal ilişkiler içeren sahneler”i yeniden çekmek için yola çıkan Çekil(e)meyen Sahneler  filmi destek bekliyor.

H. Merkezi: Yönetmen Metin Akdemir’in Türkiye sinemasında “iki kadın arasındaki ilişkiyi arkadaşlık, dostluk ve kız kardeşlik üzerinden yorumlayarak kadınlar arası homososyal ilişkiler içeren sahnelere yer veren” filmleri yeniden çekmek için yola koyulduğu film projesi Çekil(e)meyen Sahneler’in hayata geçebilmesi için dayanışma kampanyası başladı.

Kadın cinselliğine dair tabular, homofobi/bifobi?

Filmin çekiliş amacı kampanya metninde şöyle anlatılıyor:

“Türkiye Sinemasında 80’li yıllarla birlikte başını Atıf Yılmaz’ın çektiği birkaç yönetmen “Kadın Filmleri” temasıyla filmler üretti – ki o dönemki feminist hareketlerin bunda çokça etkisi olduğunu yok sayamayız- . Bu filmlerden birkaçı iki kadın arasındaki ilişkiyi arkadaşlık, dostluk ve kız kardeşlik üzerinden yorumlayarak kadınlar arası homososyal ilişkiler içeren sahnelere yer verdi. Yine de, erkek eşcinsel/biseksüel görünümüne dair bilindik çok sayıda örnek varken; kadın, lezbiyen ya da biseksüel ilişkileri/cinsellikleri yeterince göremedik.

“Bunun nedeni acaba kadın cinselliğine dair tabular mı? Kadın yönetmenlerin azlığı mı? Ya da oyuncu bulmakta zorlanılması olabilir mi? Belki de sansür, otosansür ya da yüzleşemediğimiz homofobi/bifobi mi?”

Sahneler yeniden çekilecek

Atıf Yılmaz’ın Dul Bir Kadın ve Kadının Adı Yok filmleri ile Yavuz Özkan’ın İki Kadın filmlerine odaklanan Çekil(e)meyen Sahneler’de sinema akademisyenleri ve o dönem bahsedilen filmlerde oynayan oyuncularla yapılacak röportajlar yer alacak. Filmlerde, iki kadın arasında yaşanan ilişkinin gösterilemeyen, cinsellik içeren üç sahnesi yeni oyuncularla yeniden çekilecek ve yeniden çekilen sahneler, bu üç filmdeki sahnelerle birleştirilecek.

Neden çekilemediler?

Kampanya çağrısında bu sahnelerin çekilememesine ilişkin üç neden sıralanıyor:

“O dönem yönetmenin ve oyuncunun kendine uyguladığı otosansür ya da dönemin kendisinin sinema filmlerine uyguladığı olası sansür politikaları.

“Kadınlar arası cinsel ilişkinin izleyicisi olan erkeklere, kadınlar arası bir sevişme sahnesinin gösterilmesinin heteroseksizmi besleyeceğinin düşünülmesi. Yönetmenler bu sahneleri çekmeyerek LGBTİ aktivizminin mutlak değil, muğlak olan cinselliklerinin gücüne dair bir selam göndermiş olabilir.

“Belki de bizim okuduğumuz yerden yaklaşmayarak, yönetmenler bu filmlerde iki kadın arasındaki ilişkiyi sadece kadınlar arası dostluk/dayanışma olarak anlatmıştır.”

Dayanışma kampanyası için tıklayın.

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu