İstanbul Esenyurt’ta bulunan CarrefourSA deposunda 12 Ağustos’ta 6 işçinin işten çıkarılmasının ardından DGD-SEN öncülüğünde başlayan eylem devam ediyor. İşçiler, eylemlerinin 9’uncu gününde(21 Ağustos) Beşiktaş’a bağlı Levent 4 semtinde bulunun Sabancı Holding önünde bir eylem gerçekleştirdi.
“Çaya yüzde 50 zam yapan CarrefourSA, işçiye yüzde 20 zam yapmamak için depo kapatıyor” pankartı ve “İşçiler açken Sabancı’ya huzur yok”, “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek” sloganlarıyla holding önüne yürüdü.
Eylemde işçiler, “Çaya yüzde 150 zam yapan CarrefourSA, işçiye yüzde 20 zam yapmamak için depo kapatıyor” pankartı açarak, “Sadaka değil hakkımızı istiyoruz”, “Dişini sıkma yumruğunu sık” ve “Geçinemiyoruz” dövizleri taşırken, sık sık “Direne direne kazanacağız” ve “Carrefour’dan alma zulme ortak olma” sloganları attı.
DEM Parti MYK üyesi Musa Piroğlu’nun da destek verdiği eylemde ilk sözü alan DGD-SEN Genel Başkanı Neslihan Acar, “Bu direniş sadece bir zam talebi değildir, asıl kritik meselemiz ‘ölmek istemiyoruz’ çığlığı. Bu yaşamsal talebin etrafında hepimiz birleşmek zorundayız. Buradan Sabancı’ya tekrar çağrı yapıyoruz. Gebze ve İzmir depolarında taleplerimizin karşılandığını açıkladılar. Kadroya alma sözü verdiler. Esenyurt depoya sopa sallıyor. 300 işçiyi hem iş vermemekle tehdit ediyor, hem kapıya korumakla tehdit ediyorlar. O yüzden bu halkın bu tehdidi yememesi gerekiyor. Çünkü işçiler işten atılıyor. 4 işçiyi atmakla 300 işçiyi atmak bizim için aynı şeydir. Biz kimle direndiğimizi biliyoruz. Sendikaları milim sapmayacaktır. Carrefour direnişi sadece bir ücret direnişi olarak algılanmamasını ve istisnasız her zaman işçileri satan sarı sendikaların yarattığı sorunlara direniyoruz.” sözlerini kaydetti.
Kendilerine ulaşan TezKoop-İş üyesi market işçilerinin sarı sendikalardan istifa ederek DGD-SEN etrafında dayanışma, direnme hattını birlikte örüp öremeyeceklerini tartıştıklarını dile getiren Acar,“Bir haber düşmüş görmüşsünüzdür. TezKoop-İş Genel Başkanı (Haydar Özdemiroğlu) Migros şubesi açıyor patronlarla birlikte. Bizler burada direnirken, içerideki üyelerini ikna edip, tehdit edip içeriden mal çıkarmaya çalıştı. Hem emniyet, hem de işçilerle bizi karşı karşıya bırakıyor. Ne zaman ki bir parça TezKoop-İş’e ‘yuh artık’ dendiğinde, kamuoyunda bu kadar rezil olmayı göze almayıp işçileri geri çekti. O yüzden de bu ağların hepsini bilmek zorundayız. DGD-SEN fiili meşru mücadele ve ilkeleri çevresinde, işçi sınıfının mücadelesinin bu topraklarda mümkün mü, mümkünse nasıl öreceğimizi tartıştığımız, havzalarda yan yana geldiğimizde, toplamda işçilere bir şey söylediğimiz yerlerde o ağlar (devlet-sermaye-sarı sendika) tarafından boğulmaya çalışıyoruz. Bir haftadır uğradığımız saldırının haddi hesabı yok. Bugün işçileri arıyorlar, ‘DGD-SEN’den vazgeçin, kadroya geçirelim. Zam yok ama ileride zam da yaparız. TezKoop-İş’e üye olun’ diye bir patron iknaya çalışıyor” ifadelerini kullandı.
CarrefourSA depo işçisi Ayşe Oruç da, yemeklerin hijyenik olmadığını belirterek, yüksek katlardan düşen ürünlerin hayatlarını tehlikeye attığını söyledi. Oruç, “Bizim talebimiz işten atılan arkadaşların işe geri alınması, sağlıklı iş koşullarının sağlanması ve istediğimiz zam miktarının verilmesi” dedi.
