Bursa: Haziran ayı sonunda Kültür Park’ta gerçekleştirilen merkezi forumda, alınan emek forumu kararı 29 Eylül günü Kent Müzesi amfi tiyatroya alanında “Gezi direnişi ve işçi sınıfı” şiarıyla gerçekleştirildi.
Foruma araştırmacı yazar Volkan Yaraşır ve Arzu Çerkezoğlu’nun yanı sıra direnişçi Fen-İş ve Kazova işçileri de katıldı.
“Küçük burjuvazi hızla proleterleşti”
İlk sözü Volkan Yaraşır aldı. Yaraşır Gezi direnişini “kapitalizmin yapısal krizi” olarak ifade ederek, birinci ve ikinci paylaşım savaşlarındaki tarihsel süreci anlattı. Günümüzde de Avrupa, Asya, Kuzey Afrika, Latin Amerika ülkelerinde gelişen işçi ve halk ayaklanmalarından örnekler verdi.
Yaraşır, Gezi direnişinin tesadüf olmadığını, var olan diyalektiğin yansıması olduğunu söyledi. “Gezi direnişi kesinlikle iki ağacın kesilmesi değil, Gezi direnişi aslında 33 yıllık neo-liberalizm politikasının bir birikimin patlamasıdır. 2014-15’te patlamaların daha sert geçeceklerine gebedir” tespitini yaptı.
Yaraşır Gezi direnişi ayaklanmasında yapılan orta sınıf tanımlamasını doğru bulmadığını söyleyerek “Marksist kavramda orta sınıf diye bir tanımlama yoktur. Bu melez bir tanımlamadır” dedi.
“Bu isyanda 2 temel unsur var. Bir tanesi gençlik. Ama tamamı o bildiğimiz üniversite gençliği değil” diyen Yaraşır, üniversitelerin artık bir fabrika olduğunu, ara eleman yetiştirdiğini, bilim olgusundan uzaklaştığını söyledi. Diğer tarafta küçük burjuvazinin hızla proleterleştiğini ve solun bunu henüz anlayamadığını ifade etti.
“Bu isyan sınıfsal bir isyandır”
İkinci sözü DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu aldı. Çerkezoğlu “İçinde bulunduğumuz süreç Türkiye tarihinde en önemli tarihi kırılmalarında biridir.10 milyon insan siyasi iktidarın her türlü saldırılarına rağmen canını ortaya koyarak alanlara çıktı. Böyle bir umudu, böyle bir isyanı yaşadı. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak, ne yönetilenler ne de yönetenler için. Artık sokak tüm ezilen halkların hak arama mücadele alanına geldi” dedi.
Çerkezoğlu “Haziran isyanı, sınıfsal bir isyanıdır. Mücadelenin talepleri sınıfsaldır” dedi ve ekledi: “Neo-liberalizm her şeyimizi piyasalaştırıyor, her şeyi paralı hale getiriyor ve piyasaya açıyor, kendi emek gücümüzün taşeronlaştırılmayla bütün yasam alanlarımızı güvensizleştirilmiştir. Bundan dolayı bu politikaya karşı, bu isyan sınıfsal bir isyandır, aynı zamanda politik bir isyandır.”
“İşgal et, diren, üret”
Kendi yaşadıkları direniş sürecini anlatmakla konuşmasına başlayan Kazova işçisi, patron tarafında haklarının gasp edildiğini ifade ederek Kazova işçileri olarak fabrika işgal sürecini anlattı. Ve işgalden sonra üretime kendilerinin devam etiklerini söyledi.
İşgal ederken fabrikadaki durumda bahsederek patronun fabrikayı boşalttığını, kalan bozuk makineleri patronda arta kalan kazakları satarak üç makineyi tamir ederek faaliyete soktuklarını ve simdi üretimi kendileri yaptıklarını anlattı. Ve “İşgal et, diren, üret” şiarı ile mücadeleye devam edeceklerin söyledi.
Arslan Türk-İş’in duyarsız ve edilgen tutumunu da eleştirerek işçilerin sendikalara bu nedenle güvenmediklerini ifade etti.
“İşgal, direniş, grev”
Kazova işçilerinin ardından bu kez Fen-İş işyeri temsilcisi de söz aldı. Temsilci fabrika işgalinde önce patron ücretlerinin ödenmediğini iş bırakarak ödenmeyen ücretlerini bir iki defa aldıklarını. Ancak daha sonra patronun hammadde almaması dolayısıyla siparişlerini yetiştiremediğini bahanesiyle fabrikayı kapatarak 400 aşkın işçinin kıdem ve ihbar Tanzimatları verilmeden işten çıkarıldıklarını ifade etti.
Patronun bu tutumuna karşı fabrikayı işgal ettiklerini aynı zamanda fabrikayı bir yaşam alanı haline getirdiklerini söyledi. Ve sırayla nöbet tuttuklarını diğer işçi arkadaşlarının da fabrikanın önünde yol kesme gibi eylemlerle seslerini duyurmaya çalıştıklarını anlattı. Fen-İş işçileri forum alanında ayrılırken “Her yer Fen-İş, her yer direniş”, “İşgal, grev, direniş” sloganları haykırıldı.
Son olarak forumda şu kararlar alındı:
* İlk olarak grevin eşiğinde olan Leroy Merlin işçilerinin greve çıkacakları Perşembe gününe bir dayanışma ziyareti örgütlenecek.
* Emek Forumu Komitesi yeni katılımlarla genişlerken Emek Forumu yerine Emek Dayanışması adıyla çalışmalarını sürdürecek.
Forum “Bu daha başlangıç mücadeleye devam!” sloganıyla son buldu.
[widgetkit id=341]