Irak ordusu 20 Mayıs’tan bu yana Mexmûr Kampı’nı (Şehîd Rüstem Cudî Kampı) ablukaya alarak tel örgü ile çevirip kuleler yapmak için halka saldırmayı sürdürüyor. Ablukaya karşı halkın direnişi de devam ediyor.
JINNEWS’ten Melek Avcı’ya konuşan Mexmûr Demokratik Halk Meclisi Eşbaşkanı Filiz Budak saldırılara ve sergilenen direnişi değerlendirdi.
30 yıldır direniyoruz
Saldırıların 20 Mayıs’ta başladığını belirten Budak, saldırılara karşı halkın çadırlar kurarak direndiğini ifade etti. Kamptaki halkın baskı altına alınarak bir esir alma politikasının işletilmeye çalışıldığını söyleyen Budak, buna karşı 30 yıldır direndiklerini ifade etti.
Türkiye-KDP- Irak kuşatması
Kuşatmaya karşı direnen halkın bir bütün olarak Türkiye, Irak ve KDP işbirliği etrafında esir alınmaya çalıştığının altını çizen Budak, “Tabi bu da Türk devletinin isteği üzerine yapılan bir girişim ve saldırıdır. Ayriyeten Mala Barzani dediğimiz KDP güçlerinin isteğidir. Çünkü 94’ten 98’e kadar KDP eliyle yapmak isteği her şeyi yaptırdı. Değiştirdiğimiz bütün kamplar 94-98 döneminde yaşandı. Şimdi de yarım bıraktığı işi Irak hükümetinin eliyle yaptırmak istiyor. Irak hükümeti de son 3 yıldır bu isteklerine cevap vermeye çalışıyor, kampı kuşatma girişiminde bulunuyorlar. Onlar zırhlı araçlarla ve silahlarla saldırırken Mexmûr halkı sadece taşlarla onları kovalamaya çalıştı, kovaladılar da çünkü inşa etmek istedikleri kuleler Mexmûr’un dibindeydi. Halkın onları kovalamasıyla 100- 100 metre kampın aşağısına gittiler” diye konuştu.
’30 yıldır Türk devletine, KDP’ye karşı direniyoruz’
Abluka sonrası Irak hükümeti ile görüşme yaptıklarını ve bu görüşmelerin sonuç vermediğini belirten Budak şunları söyledi: “Hiçbir şey ama hiçbir şey bizim özgürlüğümüzden daha önemli değil biz 30 yıldır Türk devletine karşı, KDP’ye karşı direniyoruz. DAİŞ’e karşı direndik, bir sürü güce karşı direnmiş bir halkız. Buna karşı da direniriz, gerekirse bedel öderiz ama geri adım atmayacağız. Fakat Irak ordusu yaptığı hataları bile kabul etmedi, yaraladığını, ateş açtığını kabul etmedi ve ısrarla, ‘biz devletiz, bunu yapacağız, karar verdik’ dediler.”
Kürt düşmanlığı ortak noktaları
“Her ne kadar Kurdistan’da federe hükümet varsa da bu hükümet bugün Irak hükümetinin istemediği hiçbir şeyi yapamayacak durumdadır” diyen Budak, “Özellikle söz konusu petrol, Kurdistan toprağı olduğunda birinci derece söz sahibi Irak hükümetidir. Kurdistan sömürgecisi olduğu için Türk devletiyle ortak yönleri budur. Ayrıca misakı milli sınırlarını gerçekleştirmek isteyen AKP-MHP faşizmi burada Irak hükümetini kullanarak Şengal-Mexmûr-Kerkük hattını bir yapmaya çalışıyor. Burada ikisinin ortak noktası budur, ortak noktaları Kürt düşmanlığıdır, özgür Kürde olan öfkeleri ve nefretidir. Elbette direniş devam edecek, bu halk böyle bir yaptırıma boyun eğmeyecek, geri adım atmayacaktır. Çocuğuyla, genciyle, yaşlısıyla, kadınıyla, erkeğiyle bu yaptırıma karşı biz direneceğiz diyorlar. Başarana kadar ısrarcılar” diye konuştu.