12’lerin fotoğrafının yer aldığı, “1996 süresiz açlık grevi ve ölüm orucu şehitleri ölümsüzdür” yazılı pankartın açıldığı anmada, ölüm orucu direnişinde ölümsüzleşen 12’ler şahsında ömrünü devrim ve komünizm mücadelesine adayan şehitler şahsında yapılan saygı duruşu ile başladı.
BMG adına yapılan konuşmada Hüseyin Demircioğlu’nun mücadeleye, devrime inancı, bağlılığı ve mücadele hayatı hakkında bilgi verildi. Demircioğlu’nun, “ilk ben olmalıyım” diyerek ölüm orucu direnişine başladığına dikkat çekilen konuşmada, “Hep en önündeydi kavganın, partinin öğretmeniydi. Bize devrettiği mücadeleyi devrimle taçlandıracağımızın sözünü veriyorum” denildi.
Ölümsüzlerden öğrenmeliyiz
Ölümsüzlerin ve Tutsakların Sesi Platformu (ÖTSP) adına yapılan konuşmada ise devrim şehitlerinin mücadele hayatından öğrenerek ilerlemek gerektiği kaydedildi. Konuşmada, “Yoldaşları anmak burada devreye giriyor. Ölümsüzlerin başında nasıl mücadele etti, nasıl yaşadı, nasıl öldü. Bunları düşünmeliyiz” ifadeleri kullanıldı.
Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) adına yapılan konuşmada da her dönem hapishanelerde artan saldırılara karşı daha güçlü direnişin sergilendiği vurgulandı. Bugün yine hapishanelerde açlık grevi direnişinin sürdüğü hatırlatılan konuşmada, 1996 ölüm orucu direnişin başarıya ulaşmasında tutsakların sesinin dışarıda yükseltilmesi olduğu kaydedildi. Konuşmada, “Bugün bize düşen görev, Hüseyin Demircioğlu yoldaş nezdinde devrimci tutsakların sesi olmak” denildi.
96 ölüm oruçları şehitleri, Demircioğlu’nun mezarına bırakılan karanfillerle sona erdi.
Daha sonra Çiftehavuzlar şehitleri mezanları başında yapılan saygı duruşuyla anıldı.