Merhaba
Hem geride bıraktığımız hem de önümüzdeki günlerin en önemli konu başlıklarından birini Kürt Ulusal Sorunu oluşturdu/oluşturacak. Abdullah Öcalan’ın Amed Newroz’unda okunan mektubu tüm dikkatleri buraya çevirdi.
T. Kürdistanı’nın dört bir yanından Amed’e akın eden Kürt halkının coşkusu, direnci ve isyanına ev sahipliği yapan Newroz’un mektup bağlamında beklenmedik gelişmelere tanık olduğu söylenemez. Öcalan, bugün dile getirdiği düşünceleri 1990’lı yıllardan bu yana tutarlı bir şekilde savunuyordu.
Gazetemizin bu sayısında sürece dair yaklaşımımızın yer aldığı bir yazıya yer veriyoruz. Bu alandaki her gelişme biliyoruz ki sınıf mücadelesi üzerinde de önemli etkilerde bulunacak.
Önceki sayımızda birçok bölge ve ilden işçi direnişleriyle yaptığımız söyleşilere yer vermiştik. Bu sayıda ise devlet yetkililerinin açıklamaları ile çeşitli alanlarda yaşanan gelişmelere ilişkin yorum yazılarına yer vereceğiz.
Politika yorum sayfamızda bulunan Ermeni soykırımının 100. yıldönümü üzerine kaleme alınan yazının ilgi çekeceğini umuyoruz. Önceki sayıda ilkine yer verdiğimiz “Benim çocuğum” isimli belgesel söyleşisinde bu sayı kayıt cihazımızı ailelere uzattık. Bir de Ankara’da biraraya gelen okurlarımız KAOSGL temsilcisinin katılımıyla haber yazma üzerine gerçekleştirdikleri çalışmanın deneyimlerini bizimle paylaştılar bu sayı. Üniversitelerde bir süredir yaşanan ancak Newroz’la birlikte ivme kazanan; devrimci, yurtsever öğrencileri hedefleyen saldırılara ve buna karşı gelişen direnişe de yer verdik.
Tartışmasız gazetemize damgasını vuran temel gündem özelde Newroz genelde ise Mart ayı katliamlarına yönelik eylem ve etkinlikler oldu.
Kürt halkının bu yıl da büyük bir coşku ve heyecanla kutladığı Newroz, kuşku yok ki önemli bir moral ve motivasyon kaynağı oldu. Birçok bölgede ve ilde okurlarımız/yoldaşlarımız da Newroz’un örgütlenmesinde ciddi bir emek ortaya koydu.
Bu cephede HDK’nin çalışmasını yürütmediğimiz kampanyasına dair tutumumuzun gerekçelerini de gazetemizde bulabileceksiniz.
Öte yandan İstanbul Barosu’nda yaşanan gergin seçim de önemli bir gündem maddesiydi ve biz de bu konuya ilgisiz kalmadık.
Bir önceki sayımızda yazımızın başlığı “Mart’ın coşkusundan beslenen bir gazete” idi ve okurlarımıza gazetemizin beslenmesi çağrısını yapmıştık. Geçen süre içinde gerek 12-15 Mart, 16 Mart Bahçelievler-Halepçe ve gerekse de Newroz hazırlık-eylemleri kapsamında, Amed’den İzmir’e, Ankara’dan Gebze ve Londra’ya hemen her yerden okurlarımız bizi haber yağmuruna tuttu.
Sitemizde yaşanan canlılık da bunun bir sonucuydu. Yazarlık atölyesi çerçevesinde yürütülen tartışmanın da gazetemizde bir canlılık yarattığını düşünüyoruz. Haber, yorum ve değerlendirmeleriyle gazetemizi besleyen (hapishane idareleri sorun çıkarmadığı sürece) okurlarımız olan devrimci tutsakların emeği ilgiyi hak ediyor.
Bu sayıyı önemli oranda okurlarımızın katkısıyla çıkardık. Sitemize, gazetemize yönelik ilginin hazırladığımız ankete de gösterileceğine inanıyoruz. Anketin doldurulması bizim için okurlarımızla daha güçlü bağlar kurmanın, onların fikirlerini öğrenmenin yollarından biri.
Okurlarımızın gönderdiği Newroz haberlerine eşlik eden başlıca gündem Kaypakkaya yoldaşa özgüllenen kampanyaydı. Bu sayıda 79-80 yılları arasında Kaypakkaya’yı anmak amacıyla düzenlenen kimi etkinliklere yer verdik.
Ancak geçmişimizin yazılması, geleceğe aktarılması konusunda yoldaşlarımızın oldukça “cimri” davrandığını söylemeliyiz.
Okurlarımızdan isteğimiz, Mart ayında gazetemizin beslenmesi anlamında yakaladığımız ivmeyi, Kaypakkaya kampanyası boyunca, tarihimize dair yazı, anı, anlatımlarla katkı sunmalarıdır.
Başarılar/Serkeftin
