GüncelKadın

Binlerce kadın İstanbul Sözleşmesi için Maltepe’de (CANLI)

Polis Deniz Poyraz için atılan sloganlara yasa dışı diyerek müdahale etmeye çalıştı

İstanbul’un birçok noktasında kadınlar, kadın örgütleri ve LGBTİ+ örgütleri Maltepe Etkinlik Alanı’nda buluştu. Maltepe Etkinlik Alanı’nda bir araya gelen binlerce kadın  İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmediklerini haykırıyor. Miting alanında Deniz Poyraz’ın katledilmesine yönelik öfke hakimdi.

İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararnamesinin Resmi Gazete’de yayımlanacağı 1 Temmuz öncesi, Eşitlik İçin Kadın Platformu’nun (EŞİK) çağrısıyla Maltepe Etkinlik Alanı’nda düzenlenen “Büyük Kadın Mitingi” için binlerce kadın 13.00’te bir araya geldi.

Saat 14.00’te kadınlar ve kadın kurumları çeşitli kollardan Maltepe Etkinlik Alanı’na yürüyüş yaparak geldiler.

Polis, Deniz Poyraz sloganına yasa dışı dedi

Yeni Demokrat Kadın ve Sosyalist Kadın Meclisleri’de “Deniz Poyraz ölümsüzdür” sloganları ile alana doğru yürümeye başladılar. Bu sırada polis, Deniz Poyraz sloganına yasa dışı diyerek saldırı tehdidinde bulundu.

Bu saldırı tehditlerine rağmen kadınlar sloganlarını sürdürerek bekleme alanına giriş yaptılar.

Burada ise binlerce kadın İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz, “Eşcinseller vardır”, Nerdesin aşkım, burdayım aşkım” sloganları ile bekleyişini sürdürdü.

Yeni Demokrat Kadın’da alana “İstanbul Sözleşmesi Bizim, VAZGEÇMİYORUZ”

yazılı pankart ile giriş yaptı.

Daha sonra kadınlar bekleme alanından miting alanına doğru yürüyüşe geçtiler.

Polis kontrol noktalarında ise kadın ve LGBTİ+’ların taşıdığı gökkuşağı bayrağı, flama ve bandanalara polis saldırısı gerçekleşti.

Polisler kadınların ellerindeki bayrakları almak istediler ancak kadınlar ve LGBTİ+ aktivistleri direnerek flamaları vermediler.

Alana giriş yapan binlerce kadın bekleyişini sürdürüyor.

Maltepe’de binlerce kadının Deniz Poyraz’ın katledilmesine yönelik öfkesi hakim.

HDP’li Milletvekili Dilşat Canbaz Kaya tarafımıza verdiği demeçte Deniz Poyraz’ın bir erkek tarafından katledildiğine fakat bu katliamın devletin eliyle işlendiğine dikkat çekti. Dilşat Canbaz Kaya: “Bu kurşun sadece Deniz’e değil, Deniz şahsında tüm kadınlara sıkıldığını düşünüyoruz” dedi.

İstanbul Sözleşmesi için gerçekleştirilen Büyük Kadın Buluşması’na yine Maltepe Etkinlik Alanı’nda katılan HDP Milletvekili Züleyha Gülüm’de, sözleşmeden çekilme girişimine karşı düşüncelerini paylaştı. Züleyha Gülüm:

İstanbul Sözleşmesi bizimdir demek için bugün binlerce kadınla bir aradayız. Bu iktidarın, tek adamın kararıyla İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesini kabul etmiyoruz… Sözleşmeden geri çekilmek kimsenin haddi değildir…” dedi.

Kadın ve LGBTİ+ Aktivistlerinin Sözleri Kürsüde

Büyük Kadın Buluşması, müzikler eşliğinde kadınların oyunları ve halayları eşliğinde devam etti.

Coşkulu halayların ardından Kadın ve LGBTİ+’ların sözleşmeye dair sözleri kürsüden okundu.

İşte buradayız”

Sidar- Onur Haftası Komitesi üyesi – Biz haklarından, hayatlarından, İstanbul Sözleşmesinden vazgeçmeyen milyonlarız… Haklarımızı güvenceye alan yasaları hayatı pahasına kazananlarız. Ve daha nice hakkımızı mücadelemizle kazanacak olanlarız.

Biz bugün ülkenin dört bir yanından gelip, İstanbul Sözleşmesi’nin imzaya açıldığı şehirde bir kez daha İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmediğini ilan etmek isteyenleriz…

En güçlü, en umutlu olduğumuz anlar yan yana geldiğimiz zamanlar.”

“Etkin ve ivedi koruma”

Mutlu Kaya ve Dilek Kaya’nın kız kardeşi Songül Kaya- İstanbul Sözleşmesinin ardından, mücadelelerimiz sonucunda 6284 sayılı yasayı çıkardık, bu kanun etkin uygulandığında nice kadın hayata tutundu. Etkin uygulanmadığında niceleri aramızdan erkek şiddetiyle ayrıldı. Her gün işkence edilen, dövülen, öldürülen, taciz edilen, kaybedilen kadınların ve LGBTİ+’ların haberlerini alıyoruz. Faillerin saklandığını, korunup kollandığını, delillerin karartıldığını, kaza ve intihar süsü verilerek, yüksekten düştü denilerek kadın cinayetlerinin şüpheli hale getirildiğini görüyoruz. Cinsel yönelimi ve cinsiyet kimliği bahanesiyle Ahmet, Hande, Arzu, Eylül gibi yakılan, intihara zorlanan, öldürülen nice arkadaşımızın hala faili bulunamadı bile.  “Çok sevdiği için, saygın mesleği olduğu için, erkeklik gururu zedelendiği için, kravat taktığı için” nice faile ayrımcı indirimler uygulandığı biliyoruz. Zenginliği, nüfuzu, iktidara yakınlığı, kamu görevlisi olduğu için korunan onlarca şiddet failini yakından tanıyoruz. Her birine karşı hep beraber karakollarda, adliyelerde, meydanlarda ve sokaklarda gerçeği açığa çıkarma mücadelesi yürütüyoruz.

Ellerimiz yakalarında, gözlerimiz üzerlerinde, öfkemiz burnumuzda…

Yargısal süreçlerde ayrımcılığın, adaletsizliklerin ve yeni şiddet biçimlerinin tekrar tekrar ortaya çıkmaması için,

Etkin ve ivedi koruma, soruşturma ve yargılama için,

Erkek adalet değil, gerçek adalet için İstanbul Sözleşmesinden Vazgeçmiyoruz!

“Sözleşme hayatlarımızın güvencesidir”

Katledilen Seda Kurt’un annesi Bedia Akar –  Kadınlar en çok boşanmak istedikleri eşlerinden, ayrılmak istedikleri partnerlerinden, en yakın ve akrabaları olan erkeklerden şiddet görüyor ya da öldürülüyor. Aile içi diye üstü örtülen, karakollarda uzlaştırılan, yargıya taşınmayan şiddet vakaları bizi yaşamdan koparıyor. Görevlerini yapmayan kolluk güçleri bizi şiddet ile baş başa bırakırken, erkek yargı failleri aklarken, siyaset cezasızlığı beslerken faillerin sırtı sıvazlanıyor. Hayatını savunmak için şiddet gördüğü erkekleri öldürmek zorunda kalan onlarca kadın, binlerce düşünce suçlusu hala cezaevlerindeyken, çıkarılan aflar, yapılan infaz yasası düzenlemeleriyle binlerce şiddet faili erkek serbest bırakılıyor.

Buradan bir kez daha teşhir ediyoruz. Katiller aramızda! Şiddet failleri aramızda!

Cezasızlık politikasıyla faillere ortaklık eden bir devlet bu şiddetin ve cinayetlerin suç ortağıdır.

İstanbul Sözleşmesi hayatlarımızın güvencesidir. Vazgeçmiyoruz!

“Eşit, özgür, şiddetsiz bir üniversite”

Boğaziçi Üniversitesi Direnişçisi Özlem Damla Arık –  Okullar, kampüsler, derslikler, yurtlar… Taciz haberleriyle, şiddet olaylarıyla, kadın ve LGBTİ+ düşmanı söylemlerle, eşitlik mücadelesi veren üniversite kulüplerinin kapısına vurulan mühürlerle, tacizi önleme birimlerinin işlevsizleştirilip kapatılmasıyla, eğitimin tüm kademelerinde toplumsal cinsiyet eşitliğinin adının bile geçmemesi için müfredatlara, mevzuatlara yapılan müdahalelerle dolup taşıyor. İstanbul Sözleşmesi devleti eğitimin her kademesinde toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlama, yerleşkelerde cinsel taciz ve saldırıyı önleme, ulaşılabilir başvuru yerleri yaratma, toplumsal cinsiyet eşitliğini izleyen çalışmalar yapmakla mükellef kılıyor.

Eşit, özgür, şiddetsiz bir üniversite, eğitimin her kademesinde toplumsal cinsiyet eşitliği için İstanbul Sözleşmesinden Vazgeçmiyoruz!

Çocuk istismarcılarına af isteyen, çocukları tecavüzcülerle evlendirmek isteyenler İstanbul Sözleşmesinden vazgeçmek isteyenlerle aynı kişiler

Lise öğrencisi Güneş Fadime Akşahin – İstanbul Sözleşmesi devletlere der ki; her türlü şiddet eyleminin çocuklar üzerindeki etkisinin önlenmesi için sen sorumlusun! Çocukları korumak, şiddete karşı bariyer olmak için ulusal insan hakları kuruluşları, sivil toplum kuruluşları ve özellikle de kadın örgütleriyle işbirliği yapmalısın.

Çocuk istismarcılarına af isteyen, kadınları ve kız çocuklarını kendilerine tecavüz eden erkeklerle evlendirme niyetinde olanlarla İstanbul Sözleşmesinden vazgeçilmesini isteyenler aynı kesimler. Onlar bir avuç kadın düşmanı! Bununla da yetinmeyip devletin çocukların cinsel sömürü ve istismara karşı korumasını garanti altına alan Lanzarote Sözleşmesinden de çıkılmasını dillendiriyorlar. Kabul etmiyoruz.

Ne İstanbul Sözleşmesinden ne de Lanzarote Sözleşmesinden Vazgeçmiyoruz!”

Kürsüden yapılan açıklama da “Kaybedecek zamanımız yok” denilerek şunlar ifade edildi:

* Eşit yurttaşlık hakkımızın garanti altına alınması için hayatın her alanında somut adımlar atılmasını istiyoruz…

*Toplumsal cinsiyet eşitliğinin yasalarda ve hayatın her alanında sağlanmasını istiyoruz.

* Kazanılmış haklarımızı ve mücadeleyle yazdığımız yasaları tehdit eden söylemlere ve girişimlere son verilmesini istiyoruz…

* Şiddetsiz bir yaşam sürme hakkımız için acil bir eylem planı açıklanması ve uygulanmasını istiyoruz… 7/24 çalışacak etkin, farklı dillerde hizmet veren özel bir Alo Şiddet Hattı… Her semtte bir kadın danışma evi, her 100 bin nüfusa en az bir sığınak, her 200 bin nüfusa en az bir cinsel şiddet kriz merkezi… Şiddetle ilgili ulusal mücadele ağı… Şiddete uğrayan kadınların ve LGBTİ+’ların bağımsız bir yaşam kurmak için ihtiyaç duyduğu barınma, eğitim, sağlık, istihdam olanaklarının kamusal hizmet olarak sağlanması… Göçmen kadın ve çocuklara yönelik şiddeti önleme ve şiddete karşı korumada ayrımcılığa son verilmesi… 6284 kadınları şiddetten koruma yasasının etkin uygulanmasını istiyoruz… Yasaların eksiksiz uygulanmasını istiyoruz…

* TCK 103. madde kapsamındaki çocuk cinsel istismarcılarına af, “erken evlilik” “genç evlilik” gibi adlar altında çocuk cinsel istismarının meşrulaştırılmasına; kadınların Medeni Kanun, Ceza Kanunu ve şiddet ile ilgili kanunlardaki kazanılmış haklarını ve anayasal eşit vatandaşlık ilkesini kamuoyu önünde sürekli olarak tartışmaya açan tüm söylem ve girişimlere son verilmesini istiyoruz…

* Çocuk yaşta evlendirmeleri ve çocuk istismarını önlemesi gerekirken; aksine teşvik eden, kolaylaştıran ya da göz yumanların soruşturulmasını ve cezalandırılmasını istiyoruz…

* İşyerinde şiddetin ve ayrımcılığın önlenmesi için etkin politikalar, örgütlenme özgürlüğü ve İLO 190 sayılı sözleşmenin imzalanıp uygulanmasını istiyoruz…

Miting çıkışı kadınlara polis saldırı: 5 gözaltı

İstanbul Sözleşmesi Mitingi çıkışında polis kadınlara saldırdı. Polis en az 5 kişi işkenceyle gözaltına aldı.

Gözaltına alınanların isimleri şöyle:

Sosyalist Kadın Hareketi üyeleri Özge Turan, Tuğgen Gümüşay, Zehra Aydemir, Ekin Gündoğan, İlke Gürsoy ve Dev-Lis üyesi Eren Kaya gözaltına alındı.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu