Basın meslek örgütleri, Özgürlükçü Demokrasi gazetesi ve Gün Matbaa çalışanlarının gözaltına alınması ve tutuklamalarına ilişkin basın toplantısı düzenledi.
İstanbul: Özgür Gazeteciler İnisiyatifi (ÖGİ), DİSK Basın İş, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), aralarında olduğu basın meslek örgütleri, TMSF eliyle devredilerek kayyum atanan Gün Matbaa ve Özgürlükçü Demokrasi gazetesi çalışanlarının gözaltına alınması ve tutuklanmasını İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şube binasında yaptıkları basın toplantısıyla protesto etti.
“Basının özgür olmasının dışında bir seçeneği kabul etmiyoruz“
İlk olarak söz alan Özgür Gazeteciler İnisiyatifi Hakkı Boltan, basına yönelik saldırılara dikkat çekerek, “Tutuklama ve gözaltılar Türkiye’de alışa gelen bir durum haline geldi. İktidarın denetimde olmayan bütün basın sıraya konulmuş, peyder pey gözaltına alınarak tutuklanıyorlar” dedi. Basına yönelik baskıların yeni olmadığını, bir Osmanlı geleneği olduğunu hatırlatan Boltan, iktidar tarafından ilk defa bir matbaanın basılıp kapatıldığını söyledi. “Basının özgür olmasının dışında bir seçeneği kabul etmiyoruz” diyen Boltan, basına yönelik baskılar karşısında tutumlarının net olduğunu söyledi. Boltan, “Bunun karşısındayız. Türkiye’yi seviyorlarsa öncelikle basını özgürleştirmeliler. Basın özgürlüğü Türkiye’nin özgürlüğüdür” dedi.
Aradan yüzyıl geçti fakat hiçbir şey değişmedi; Gazeteciler öldürülmüyor ama tutuklanıyor
Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Gökhan Durmuş, da 6 Nisan 1909’un öldürülen gazeteciler günü olduğunu hatırlatarak sözlerine başladı. Durmuş, aradan yüz yıldan fazla zaman geçmesine rağmen 66 gazetecinin öldürüldüğünü hatırlatarak, “Öldürülen gazeteciler gerçeklerin peşinden koşarken öldürüldü. Aradan yüz yıl gibi bir zaman geçti ama bir şey değişmedi. Gazeteciler öldürülmüyor ama tutuklanıyor. Özgürlükleri kısıtlanıyor ve yaşam alanları kısıtlanıyor. Gazeteciler gerçekleri halka ulaştırıyor. Bunun göstergesi de sizlersiniz” diye konuştu. Özgürlükçü Demokrasi Gazetesi ile dayanışma içinde olduklarını vurgulayan Durmuş, gözaltında olan ve tutuklanan gazetecilerin serbest bırakılmasını istedi. Durmuş, “Bir ülkede basın özgürse demokrasi vardır” diyerek basın özgürlüğünü savunmaya devam edeceklerini belirtti.
“Bu geleneği durduramazsınız”
DİSK Basın İş Yönetim Kurulu üyesi Ali Ergin Demirhan ise 25 Temmuz 2015 itibarıyla basına yönelik bir darbe olduğunu kaydederek, kapatılan basın kurumlarına dikkat çekti. Demirhan, “Özgür basın ve Kürt basını üzerinden tüm basına verilen bir tehdittir. Kürt basını döverek bütün basını terbiye etmeye çalışıyorlar. Kadri Bağdu’nun öldürülmesinden birkaç yıl geçti. Cinayetten tutuklama ya her şey var. İfadeleri alınmadan tutuklandı arkadaşlarımız. Bu bütün halka basın özgürlüğüne bir saldırıdır” dedi. İnsanların baskılara karşı “Dokunan yanar” gerekçesiyle tepki göstermediğini dile getiren Demirhan, “Ama dokunmazsak aslında hepimiz yavaş yavaş yanarız” dedi. Matbaa ve gazete çalışanlarının yanında olduklarını vurgulayan Demirhan, “Şirketleri matbaaları kapatabilirsiniz markaları yasaklayabilirsiniz ama bu geleneği durduramazsınız. Hakikati bunla kapatamazsınız” diye konuştu.
