Trabzon Beşikdüzü T Tipi Kapalı Hapishanesi’nde 2 aydır tekli hücreye konulan 24 yıllık tutuklu İmdat Bingöl’ün (43), can güvenliğinin sağlanması ve siyasi tutukluların yanına geçmek için 1 aydır açlık grevinde olduğu öğrenildi.
T Tipi Hapishanesi’nde 2 ay önce Beşikdüzü T Tipi Hapishanesi’ne zorla gönderilen Bingöl, yaşadıklarını yurtdışında yaşayan ağabeyi Nazmi Bingöl’e telefon aracılığıyla aktardı.
Kardeşiyle yaptığı telefon görüşmesinin detaylarını anlatan Bingöl, kardeşinin Beşikdüzü’ye sevk edilmesini “sürgün” olarak değerlendirerek, “Kardeşim önce cezaevine gönderiliyor. Ardından tekli hücreye konuluyor.
Kardeşim bir hafta geçmesinin ardından cezaevi yönetimine neden hücrede olduğunu soruyor. Verilen yanıt ise yapılan uygulamanın normal olduğunu, kısa bir sürede koğuşa geçeceği yanıtı veriliyor. Fakat bir ay geçince kardeşim duruma itirazda bulunuyor.
Kardeşim Gümüşhane’de de bir yıla yakın bir süredir tekli hücredeydi. Bu cezalandırma içinde cezalandırma değil midir” diye konuştu.
“Sürekli baskı ve tehdit altında”
Gümüşhane’de tekli hücrede tutulma nedenini anlatan Bingöl, “Kardeşim Gümüşhane’den önce Patnos Hapishanesi’nde idi. Oradan Gümüşhane’ye sevk edilmişti. Sevk edildiğinde hapishane sen açlık grevini yönetmek için buraya geldin’ şeklinde yaklaşılıyor ve tekli hücreye konuluyor” dedi.
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride son vermek amacıyla tutukluların girdiği açlık grevinden bahseden Bingöl, “O günden bu yana kardeşim sürekli baskı ve tehdit altında.
İşte Trabzon’da yaklaşık bir aydır açlık grevinde olduğunu bize anlattı. Tam olarak kaç gün olduğunu söylemedi. Acele ile telefonda konuşuyordu, çünkü yaşadıklarını bir an önce anlatmak istiyordu. Telefonun kesilmesinden endişe duyduğunu fark ettim.
Aldığı tehditler üzerine kardeşim ‘madem beni öldüreceksiniz o zaman ben açlık grevine’ giriyorum diyerek açlık grevine başladığını anlattı. Kardeşimin can güvenliğinden endişe ediyoruz” diye sordu.
Bir gece kardeşinin odasının kamera ile izlendiğini ifade eden Bingöl, “Durumu cezaevi yönetiminin yanı sıra savcıya da iletiyor. Kendisine ‘senin bilincin kayıp olmuş açlık grevinde’ yanıtı veriliyor. O da koridordaki kameraların incelenmesini talep ediyor. Ve orada durum ortaya çıkıyor” şeklinde konuştu.
Sevk talebi
Türkiye’de kardeşlerinden kimsenin kalmadığını ve Türkiye’deki siyasal atmosferden kaynaklı Avrupa’ya yıllar önce göç etmek zorunda kaldıklarını anlatan Bingöl, “Kardeşimin Türkiye’de kimsesi kalmamıştır.
Annem yıllar önce yaşamını yitirdi. Babam kaldı o da hastalığı nedeni ile en fazla evden 10-15 kilometre kadar dışarı çıkabiliyor. Babam ağır prostat hastası ve bu yüzden uzun bir süredir. Oğlunu da göremiyor. Bu yüzden de babamın kardeşimi görebilmesi için Muş veya ona yakın bir cezaevine gönderilmesini talep ediyoruz” diye konuştu.
Bingöl, kardeşinin can güvenliğinin olmadığına dikkat çekerek, insan hakları savunucularına çağrıda bulundu. (Kaynak Yeni Yaşam)