Ankara: Mülkiyeli akademisyenlerden, Mülkiyeliler Birliği üyesi ve barış imzacısı, Prof. Dr. Eren Deniz Tol yaşamını yitirdi.
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi ve Barış İçin Akademisyenler’in bildirisinin de imzacılarından olan Prof. Dr. Eren Deniz Tol bir süredir kanser tedavisi görüyordu.Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi çıkışlı olan Tol, geçtiğimiz yıl Barış İçin Akademisyenlerin bildirisinin ardından Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Rektörlüğü tarafından Ocak ayında açığa alındı. Soruşturma sonucu yeniden göreve başlatıldı. Ancak rektörlük bir kez daha imzacı akademisyenleri açığa aldı.
‘Utanıyorum’
Tol, 3 Ocak 2013 tarihinde “Utanıyorum” başlıklı bir yazı kaleme almıştı. “Tek tek duyarlı ‘öğretim üyeleri’ olarak ya da tek tek duyarlı şubeler aracılığıyla basın açıklamaları yapıp, gece yataklarımızda görevini yerine getirmiş olmanın rahatlığı ve huzuruyla uyuyabilmeye devam mı edeceğiz? Güncelin dayatması ile gelip masanın başköşesine konmuş yeni YÖK yasası ile ilgili bir şey yapacak mıyız?
Üniversite özerkliğinin, bilimin ve eleştirel düşüncenin sistematik olarak yıpratıldığı; üniversitelerin yeni düzenlemelerle piyasa yasalarına teslim edilmesinin amaçlandığı; üniversitenin tüm kadrolarının sindirilmeye çalışıldığı; araştırma görevlilerinin belirsiz bir gelecekle ve güvencesiz çalışma koşulları altında taşeronlaştırıldığı; öğrencilerin en temel demokratik haklarını kullandıkları için sudan sebeplerle şiddet, taciz ve tutuklamalara maruz kaldığı bir dönemde…” sözleriyle bir şeyler yapılması gerektiğinin zorunluluğuna dikkat çekmişti.
Yazısını şu şekilde sonlandırmıştı: “Tek başımıza yaşadığımız çaresizlik, umutsuzluk ve yenilgi duygusunu aşmanın başka bir yolu olmalı. Eğer üye olduğumuz örgütleri ayağa kaldırmanın mümkün olduğunu düşünüyorsak bunu yapmanın yollarını ortaklaşa bir çabaya dönüştürmek bir zorunluluk olarak ortaya çıkıyor. Yok, eğer bu çabanın nafile olduğunu düşünüyorsak üniversiteler içerisinde var olan direniş potansiyelinin açığa çıkarılabilmesi için yeni yollar ve araçlar üzerine düşünmek, tartışmak ve hemen, ivedilikle yola koyulmak gerekiyor. Ben artık bu “UTANÇLA” yaşamak istemiyorum ve benim gibi hisseden, düşünen çok sayıda insan olduğunu da biliyorum. “Bir şey yapmalı” ama bu metinlere imza atmaktan ibaret olmamalı.”