Tarihçi, Araştırmacı-Yazar Ayşe Hür, “Tarihi Gerçekler – Dersim ve Cumhuriyet” başlığıyla, Almanya Türkiyeli İşçiler Federasyonu (ATİF) bünyesinde faaliyet gösteren yerel dernekler tarafından ortaklaşa düzenlenen söyleşiler dizisinin Ulm ayağında Türkiyelilerle buluştu.
Dün (10 Kasım) Tohum Kültür Merkezi (Ulm) salonunda gerçekleştirilen etkinliği moderatörlüğünü, gazeteci-yazar Hüseyin Şenol yaptı.
Dersim, Almanya, Filistin ve dünyanın neresinde olursa olsun, gerçekleştirilen katliam ve soykırımlar lanetlenirken, hayatını kaybedenler için saygı duruşu gerçekleştirildi.
Şenol söyleşilerin, “Cumhuriyetin 100. Yılı”, “Dersim Tertelesi” ve “Seyit Rıza’nın idamının yıldönümü” nedeniyle, özellikle 10-12 Kasım tarihlerine denk getirildiği belirtti.
Avrupa Sürgünler Meclisi (ASM) Yönetim Kurulu üyesi de olan Hüseyin Şenol, 1937-38 Dersim Tertelesi, 15 Kasım 1937 Seyid Rıza’nın idamı, Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümü, 9-10 Kasım Yahudilere yönelik Pogrom, 11 Kasım 1942 varlık vergisi nedeniyle toplama kampları gönderilen Ermeniler, Yahudiler ve Rumları hatırlattıktan sonra sözü Tohum Kültür Merkezi Başkanı Hasan Çelik’e verdi.
Çelik, kısa olarak selamla konuşmasında, konu hakkında da özetle “Laiklik ile şeriat arasında bir sıkıştırma söz konusu. Aslında bu tarihi gerçeği görebilmek ve iyi tahlil edebilmek lazım” derken, “Kendi gerçeğiyle yüzleşemeyen bir cumhuriyetle karşı karşıyayız” dedi.
Daha sonra sunumu için söz araştırmacı-yazar tarihçi Ayşe Hür’e verildi. Ağırlıklı olarak Dersim katliamı sürecini anlatırken, cumhuriyete de değindi. Hür’ün konuşması büyük ilgi gördü.
Yaşananların artık sır olmadığını belirten Hür, “Değerleri akademisyenlerimiz, tarihçilerimiz var ve bunları ortaya çıkarıyorlar” derken, “Dersim gerçeğini şimdi yarım saate sığdırmam çok zor ama sorularınıza detaylı yanıtlar vereceğim” dedi.
Dersim Terlelesi, soykırım, katliam, olay, mesele veya isterse başka türlü adlandırılsın, yaşanan bir trajedinin varlığını ortadan kaldırmadığını belirten tarihçi Ayşe Hür “Her kes kendi bakış açısına göre değerlendiriyor. Ben ‘soykırım’ diyorum” dedi. İhsan Sabri Çağlayangil’in kimyasal kullanıldığını Kılıçdaroğlu’na anlatmasına değinen Hür, Kılıçdaroğlu’nun bunu saklamasının affedilir olmadığını söyledi.
İhsan Sabri Çağlayangil 1986 veya 1987 yılında, o günün yüksek bürokratı ve düne kadar da CHP Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na devletin “Dersim Müşkilesi’ni nasıl bitirdiğini şöyle açıklamıştı: “…Neticeyi söylüyorum. Bunlar kabul etmediler. Mağaralara iltica etmişlerdi. Ordu zehirli gaz kullandı. Mağaraların kapısının içinden. Bunları fare gibi zehirledi. Yediden yetmişe o Dersim Kürtlerini kestiler. Kanlı bir hareket oldu. Dersim davası da bitti. Hükümet otoritesi de köye ve Dersim’e girdi. Dersim böyle bitti…”
15 Kasım 1937’de idam edilen Seyit Rıza’ya de geniş olarak değinen tarihçi “Mustafa Kemal Atatürk’ün o bölgeye gittiği bana da inandırıcı geliyor ve onun ortada olmadığı 20 saatlik kayıp zaman var. İdamını kesin istemesine rağmen, bence kesin Seyir Rıza ile de görüştü” dedi.
Toplantıda tarihi gerçekleri anlatan Hür, kendisine yöneltilen çok sayıdaki soruyu tek tek yanıtladı. İki buçuk saat süren söyleşi, soru-cevap bölümüyle son buldu. Çok sayıda dinleyici toplantı sonrası da kalarak, Ayşe Hür ile sohbete devam etti.
Ayşe Hür, bugün Augsburg kentinde Enternasyonal Kültür Merkezi’nde ve yarın da Nürnberg’te Dialog der Kulturen derneğindeki söyleşilere katılacak.