“Seçim çalışmaları nedeniyle Almanya’ya gelen AKP Nevşehir Milletvekili Mustafa Açıkgöz, Kürtlere ve muhaliflere yönelik ölüm çağrısı yaptı. Almanya’nın Frankfurt, Köln, Aachen, Düren, Düsseldorf ve Neuss şehirlerinde DİTİB camileri, ülkü ocakları ve AKP’nin yurt dışı yapılanması olan Uluslararası Demokratlar Birliği (UID) derneklerinde toplantılar gerçekleştiren AKP vekili önce faşist diktatör Erdoğan’ın selamını ileterek Kürtlere yönelik saldırgan açıklamalarda bulundu. Avrupa Demokratik Güç Birliği (ADGB) bileşenleri olarak bu ırkçı, Kürt düşmanı, soykırımcı zihniyeti kınayarak aynı zamanda suç duyurusunda bulunuyoruz.” sözlerine yer verilen açıklamada, bu durumun faşist diktatörlüğün Avrupa’da, Almanya’da bu ülkelerden aldığı destek ile yeni saldırılara hazırlık yaptığını gösterdiği, bu tehdit ve hedef göstermelerin Almanya’da bu kadar rahat yapılmasının nedenin ise; Alman Devleti ve Avrupa devletlerinin MİT ve kontrgerilla faaliyetlerine, faşist örgütlenmelere, ırkçı, soykırımcı saldırganlığa yaptırım uygulamayarak alan açmaları olduğu belirtildi.
Açıklamada şunlar kaydedildi:
“Binlerce MİT elemanlarının cirit attığı, siyasi suikastlerin gerçekleştiği, ırkçı, faşist yapılanmaların giderek arttığı Almanya bu örgütlenmeleri engellemediği için de bu gidişatın sorumlusudur. Daha önce Gergerlioğlu, Fatih Sayan gibi ajanların davalarında hukuku tam işletmediği için diktatör Erdoğan faşist uzantıları aracılığı ile yeni katliam çağrıları yapabiliyor. Keza hem KCDK-E hem de ADGB bileşenleri olarak defalarca bu örgütlenmelere dair belge ve bilgileri açıklamamıza, kamuoyu ile paylaşmamıza rağmen dikkate alınmamış bu faşist örgütlenmeler engellenmemiştir.
Kürt halkı ve muhaliflere yönelik baskı, şiddet, gözaltı, tutuklama, açlık, yoksulluk nedeniyle Avrupa ülkelerine gelen beş milyona yakın Kürde ve muhalife yönelik gerçekleştirilen bu saldırılar ve tehditlere Almanya ve AB ülkelerinin ses çıkarmayışı demokrasi ve özgürlük söylemlerinin de ne kadar sahte olduğunu bir kez daha göstermiştir. Faşist örgütlenmelere bu kadar geniş alan açan Alman devleti söz konusu Kürtler, sosyalistler ve muhalifler olduğunda ise saldırılarını her geçen gün daha fazla arttırmaktadır.
Özellikle Almanya’da Kürtlerin kriminalize edilmesi, derneklerin, yayınevlerinin basılması, festival gibi etkinliklerin yasaklanması hayatın günlük olgularından olurken; yakın bir zamanda Nürnberg’de Kürt kurumlarına yapılan baskınlar ve KNK üyesi ve eski KON-MED eş başkanı Tahir Koçer’in tutuklanması da bu yaklaşımın başka bir örneğidir.
Buradan tekrar Alman devletini ırkçı, faşist saldırganlığa karşı tutum almaya çağırıyoruz. Mülteciliğin bir insan hakkı olduğunu belirterek Almanya’da yerlerinden edildiği için yaşamak zorunda bırakılan Kürt, devrimci, ilericileri koruma sorumluluğu olduğunu belirtiyoruz.”
