GüncelManşet

Avcılar Belediyesi’nde “sendika hazımsızlığı”

İstanbul: Avcılar Belediyesi’nde Belediye-İş Sendikası’na üye olmalarının ardından işten atılan 32 temizlik işçisinden 27’si direnişte. İşçilerin sendikalı olmaları ile birlikte onları yıldırmak için denemedikleri yol kalmayan Avcılar Belediyesi ve taşeron firma, işçilere dönük 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 25’nci maddesinin 2’nci bendini referans alarak işçileri işten attı. İşçiler, taşeron firma ve Belediye Başkanı Handan Toprak’ın bu atılma sürecinde aktif yer aldığını belirtiyorlar.

Handan Toprak ise işten atmalardan bihaber olduğu ve taşeron firmanın yaptığı bu hukuksuzluğu ortadan kaldırmak için elinden geleni yaptığına dair CHP’ye yakın gazete ve internet sitelerine açıklamalar yapmaya devam ediyor. Toprak’ın “Biz işçiye güveniriz, sendikaya inanırız. Onlara işçileri almaları konusunda dayatma yapılamaz. Gerçekten haklılarsa, haklarını hukuk yoluyla alacaklardır” (H. Toprak, 6 Mayıs sözcü.com) sözleri bu ikiyüzlülüğü açıklar niteliktedir.

 “Seçime girseydik Belediye başkanı olmuştuk”

Belediye karşısında direniş çadırı kurarak mücadeleye başlayan işçilere çevrede açılan gıda kermesleri de destek veriyor. İki haftayı geçkin bir süredir direnişte olan işçiler, açtıkları imza standıyla 15 binden fazla imza topladılar. İşçiler bu durumu “Seçime girseydik Belediye başkanı olmuştuk” şeklinde yorumluyorlar. İşçilerin çoğu CHP’li. Kendileri de seçimlerde CHP’li Belediye Başkanı Handan Toprak’a  oy vermişler ve sendikalı olduktan sonra böyle bir durumu beklemiyorlarmış. Ancak “işçi hakkı”nın gaspı söz konusu ise hepsinin aynı teknede olduğunun farkına varmaları gecikmemiş.

avcılarİşçilerden Hakim Kaya direnişe nasıl başladıklarını şöyle açıklıyor: “Maaşlarımızın geç yatması, çalışma koşullarımızın iyileştirilmemesinden dolayı sendikalı olmaya karar verdik. Bu yüzden baskıya maruz kaldık. İşten kovulma tehditlerine rağmen örgütlenmeye devam ettik. Bunun üzerine bizi tekrardan işe almak için şantiyede görüşmek istediklerini söylediler ve ‘Sendikadan istifa edin’ dediler. Noterden tasdikli bir belge getirmemizi söylediler. Biz kabul etmedik. Ben ve arkadaşlarım bu mücadeleyi yürütmek için elimizden geleni yaptık/yapıyoruz. Hedefe ulaşmamız yakındı ki önümüze geçtiler. Bizi işten çıkardılar. Bu süreçten sonra sendika başkanlarımız ile görüşerek direnişe başladık.

Direnişin genç işçilerinden Hüseyin Özgür Alptekin ise patronlara seslenerek, “Biz suç teşkil edilecek herhangi bir şey yapmadık. Fazla para da istemedik. Sadece hakkımız olanı, sendikalı olma hakkını kullanmayı ve maaşlarımızın yatırılmamasıyla başlayan sorunu çözmek, ortadan kaldırmak istedik” dedi. Alptekin şu şekilde devam etti: “Bugün buradayız ve bu direniş sonuna kadar devam edecek. Şu an mevcudumuz 27 kişi. Fakat bu 27 kişi çekirdek kadro. Hiçbir şekilde çözülmeyecek, dağılmayacak.” Son olarak direnişteki işçilerden Hasan Basri Kaya, “En doğal hakkımız olan sendikalı mücadeleye geçtiğimiz için kendi kurdukları mahkemelerle tehdit ettiler, ‘istifa edin’ diye. Ve bunlar hala devam ediyor” diyerek gelinen süreci de açıkladı.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu