Eski Sağlık Bakanının sahibi olduğu önünde Avcılar Hospital önünde biraraya gelen devrimci-ilerici güçler ve kitle örgütleri, “Sağlıkça Ticaret, Soygun ve Ölüm Demektir. Herkese Eşit Parasız, Nitelikli Sağlık Şarttır” yazılı pankart açarak bir eylem gerçekleştirdi.
Eylemde sık sık “Gün Gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek”, “Sağlıkta Sömürüye Son” sloganları atıldı. Yapılan açıklamaya hasta yakınları katılırken, çevredeki halkta eyleme yoğun destek verdi.
“Bugün içinde yaşadığımız kapitalist sistemde sürekli sorunlarla karşı karşıyayız. Eğitimden sağlığa tüm toplumsal alanlarda sistemin ne kadar çürümüş ve ne kadar halka karşı olduğunu görüyoruz. En son örneği SGK'dan ödeme almak için yenidoğan bebek sağlığının nasıl tehlikeye atıldığı ortaya çıktı. Yenidoğan çetesi adı verilen içinde sağlık çalışanlarının, uzman doktorların olduğu suç örgütü yenidoğan bebekleri kendi anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan yoğun bakımlarına sevk edilmesini sağlayarak kazanç elde ettiği tespit edildi. Gereksiz tedavi verilmesi ve gerektiğinde acil müdahale yapılmaması nedeniyle 12 bebek öldürüldü. Ayrıca yoğun bakımda kullanılmayan fakat tüketilmiş olarak gösterilen ilaçlarında piyasada satışının yapıldığı belirlendi.” sözlerine yer verilen açıklamada AKP iktidarının yaşanan olayın kendisiyle ilişkisini kurmadan ve hastane patronlarına dokunmadan süreci geçiştirmeye çalıştığına dikkat çekildi.
Açıklamada şunlar kaydedildi:
Neoliberal kapitalist program özel hastane ve özel sağlık kuruluşlarını yüksek kar garantili bir sektöre dönüştürdü. Devlet teşvikleri ve kredi destekleriyle açılan özel hastaneler yukarıda özetlediğimiz soygun yöntemleri sayesinde hızla çoğalarak devasa tesislere dönüştüler. Bu sistem sürdükçe sağlıkta sömürü, soygun ve ölüm artarak daha büyük skandallar yaratarak devam edecektir. Yani sıtma üreten
bataklık orada dururken sivrisineklerle uğraşıyorlar. Bataklık kar amacına dayalı sağlık sistemidir, son verilmelidir. Tek çözüm sağlığın tamamen kamulaştırılmasıdır.Özel hastaneler ve özel sağlık kuruluşları ve özel tıp fakülteleri kamulaştırılmalıdır. “Yenidoğan çetesi operasyonu” suç üreten sistemi aklayıp suçu bir şebekeye yıkarak olayın üzerini kapatmaya çalışıyor. Oysa şebekenin başı prim alan çalışanlar değil asıl karı kasalarına dolduran hastane patronlarıdır. Eski sağlık bakanının hastanesinin de işin içinde olması sistemin iktidarla iç içe olduğunu açıkça gösteriyor. Eski sağlık bakanı da tutuklanmalıdır. Daha önce İstanbul sağlık müdürü olan yeni sağlık bakanı da istifa etmeli ve yargılanmalıdır.
AKP iktidarı tüm kurum ve kurallarıyla devleti sermayenin hizmetçisi haline dönüştürürken kendi mensupları da kasalarını doldurmaktadırlar. Sağlık bakanlarının hastaneleri, Turizm bakanının otelleri, Milli eğitim bakanının okulları, İçişleri bakanın mafya ilişkileri… herkesin bildiği şeyler. Böyle bir devletten halka baskı ve sömürüden başka bir şey düşmüyor.
Sonuç olarak, sağlıkta yaşanan bu çöküşün nedeni ihmaller ya da istisnalar değildir. Bu sistemin tüm kademelerinin işleyişini belirleyen kapitalizmin bir sonucudur. İktidar bu gerçekleri örtbas etmeye çalışsa da, halk sağlığını hiçe sayan bu sistemi değiştirmek ancak halkın örgütlü mücadelesiyle mümkündür. Yaşasın örgütlü mücadelemiz.