H. Merkezi: Avrupa Türkiyeli İşçiler Konfederasyonu (ATİK) Konseyi yaptığı açıklamada, Türkiye de 1 Kasım 2015 Milletvekili genel seçimlerinde Avrupada yaşayan oy hakkı bulunan üye ve taraftarlarını, göçmen işçi ve emekçileri sandığa gitmeye ve oylarını HDP ye vermeye çağırdı.
“7 Haziran seçimlerinde yenilgi alan, Türk hakim sınıflarının hükümetteki kliği AKP, seçimden istediği sonuçla çıkamamanın ve zayıf düşmesinin yarattığı sonucu bertaraf etmek için, saldırganlaşarak, Kürt ulusuna ve devrimci demokratik kurumlara saldırdı. Savaş ortamı yaratarak, Türk şovenizmini ve milliyetçiliği körükleyerek 1 Kasım 2015’de seçimlere gitme kararı aldı” diyen ATİK, “Bu saldırı konsepti içinde Kürt düşmanlığı azgın ve hoyratça kabartıldı. HDP, açık tehditlerle yıldırılmaya, adeta siyaset yapması engellenmeye, yasaklanmaya çalışıldı. Onlarca seçilmiş belediye eş başkanı, yüzlerce siyasetçi ve faaliyetçi tutuklandı ve bazıları görevlerinden alındı” sözleri ile açıklamasını sürdürdü.
“HDP’yi detekleme tavrımızı sürdüreceğiz”
Meclis ve seçimler üzerinden “millet iradesi” demagojisi yapmaktan geri durmayan egemen sınıfların, kendileri açısından koşullar değiştiğinde tüm teamülleri ayakları altına almaktan çekinmediklerini vurgulayan ATİK, 7 Haziran seçimlerinin geçersiz sayılarak, 1 Kasım’ da yapılacak yeni bir seçim süreci başladığını söyledi.
Seçimler ve parlamento yoluyla sistemin demokratikleştirilebileceği, hatta ezilenlerin iktidar olabileceği vb. şeklindeki yaklaşımları nedeniyle HDP’ye dönük eleştirileri olduğunu ve bu konuda farklılaştığını belirten ATİK, “AKP ve Tayyip Erdoğan şürekâsının ve MHP gibi faşist yapıların, HDP üzerinden Kürt ulusunun demokratik meşru özgürlük mücadelesine karşı topyekûn saldırıların arttığı, Kürt coğrafyasında ilçelerin ve kentlerin ablukaya alındığı, azgın devlet terörü sonucu çocuk, genç ve sivillerin de zalimce katledildiği bu süreçte” 7 Haziran seçimlerinde de olduğu gibi HDP’yi destekleme tavırlarını sürdüreceklerini belirttiler.
“HDP’ye dönük eleştirilerimiz…”
ATİK, HDP’ye dönük bu süreçteki eleştirilerine de açıklamasında yer vererek şunları söyledi:
“7 Haziran seçimleri sonrası süreçte, HDP aldığı ciddi oya rağmen, halkın gelişerek büyüyen tepkisini seçim sonuçlarının meşruiyetini ve oluşan rüzgarın etkisini de arkasına alarak kullanan bir siyasal konumlanış ve duruş içinde olamamıştır. Düşük profilli bir muhalefet hattı oluşturmuş ne parlamenter zemini ne de eylemlerle ve sokak mücadelesini etkin şekilde kullanmamıştır. Liberal burjuva kesimlerin ve AKP ile çelişkisi olan egemen sınıfların diğer kliğinin ‘barış’ söylemlerinin etkisi altında kalan bir kafa karışıklığı ve politik muğlaklık içinde olmuştur. Türk ve Kürt halkının ortaya çıkan çatışmada gayet açık ve net bir şekilde tespit ettiği haklı ve haksız ayrımını, politik ve ideolojik bir cüretle güçlendirmek ve geliştirmek bir yana bu düzeyde bir netlikle ifade etmekten bile uzak bir duruş sergilemiştir. (…) Adeta seçim oyununa ve başarısına kilitlenmiştir. HDP seçim hükümetine bakan vererek yanlış yapmıştır. Karşı-devrimci dalgayı şiddet, katliam ve baskıyla arttıran, bu noktada Tayyip Erdoğan’ın da talimatlarına harfiyen uyan bir hükümetin bileşeni olmak, ona meşruiyet katmıştır.”
“Kürt Ulusal Hareketi, önderlik ettiği Kürt ulusal haklarını ve özgürlüklerini kazanma mücadelesinde ‘özgürce siyaset yapma’, ‘demokratik haklarını geliştirme’ gibi, son derece haklı ve meşru talepler uğrunda ağır bedeller ödemektedirler. Şurası açıktır ki, Kürt ulusunun legal siyaset yapma, barışçıl yollarla taleplerini dile getirme ve gerçekleştirme hakkı vardır ve bu son derece meşrudur” diyen ATİK, tüm göçmenleri ve emekçileri HDP’ye oy vermeye çağırdı.