H. Merkezi: HDP’li eş genel başkanlar ve milletvekillerine dönük gözaltı ve tutuklama saldırısına bir tepki de ATİK ve ATİF’ten geldi. ATİK “Dün teslim alamadınız, bugün yenileceksiniz” derken ATİF de “TC devletinin topyekun saldırısını ezilen halkın topyekun direnişi durduracak” şeklinde açıklama yaptı.
Gözaltı ve tutuklama furyasına ilişkin açıklama yapan Avrupa Türkiyeli İşçiler Konfederasyonu (ATİK) Türk egemen sınıflarının faşist uygulamalarında bıkmaksızın “dejavu” yaşamaktan ve yaşatmaktan bıkmadığını belirterek 1994’te DEP milletvekillerinin mecliste yaka paça gözaltına alındığını, 3-4 Kasım 2016’da bu defa HDP Eşbaşkanları Figen Yüksekdağ-Selahattin Demirtaş ve HDP’li vekillerin evleri basılıp, kapıları kırılarak aynı uygulamanın yaşama geçirildiğini söyledi.
“Bu saldırı devrimci, demokratik kamuoyuna meydan okumadır”
Bir bütün Kürtler hedef halinde olduğunu, Türk egemenlerinin yaşadığı siyasi krizi Kürt düşmanlığını tırmandırarak, Kürt siyasi hareketini baskı altına alarak, Türk şovenizmini büyüterek aşmaya çalıştığını vurgulayan ATİK, “Bu Kürt şehirlerinin yerle bir edilmesi, T.Kürdistanı dağlarında imha operasyonlarının yapılması, belediyelere kayyumlar atanması, belediye başkanlarının tutuklanması ve ‘çocuk-kadın demeksizin’ Kürt halkının kıyımdan geçirilmesine şimdi yeni ve oldukça sembolik bir halka daha eklenmiştir” dedi.
Bu saldırının Kürt halkı başta olmak üzere tüm devrimci demokratik kamuoyuna açık bir meydan okuma olduğunun altını çizen ATİK “Bu meydan okumaya karşı artık ezilenler tüm araç ve yöntemlerle, tüm gücü ve örgütlü mekanizmayla meşru ve atak bir karşı koyuş içinde olmalıdır. Nasıl tarihte Kürt ulusu ve mücadelesi kan, gözyaşı ve ölümle susturulamadı ve engellenemedi ise yine istediği sonucu alamayacaktır. Faşizm ‘aptallığı’ tekrarlamaktan bıkmayacaktır. Ezilenler ise faşizmi ortadan kaldırana, Kürt ulusuna tam hak eşitliği sağlanana kadar mücadele etmekten geri durmayacaktır. Evet bir kez daha faşizm yenilecektir” dedi ve tüm örgütlülüklerine tüm gücüyle seferberlik halinde eylemlere katılım çağrısı yaptı.
“Alman hükümeti TC devletiyle ilişkilerini sınırlandırmalıdır”
Diğer bir açıklama ise Almanya Türkiyeli İşçiler Federasyonu (ATİF)’ndan geldi. TC devletinin çatışmasızlık sürecini tek taraflı olarak terk etmesinin akabinde uzun bir süredir T. Kürdistanı’nda sürdürdüğü operasyonlarla ve son olarak OHAL ile geliştirdiği ve 90’lı yılları aratmayan baskı, gözaltı ve işkenceyle Kürdistan halkını ezmeye ve yıldırmaya çalıştığını söyleyen ATİF, ele geçirilen gerillaların infaz edildiğini hatırlatarak devletin savaş suçu işlemekten geri durmadığını belirtti.
Emperyalistlerin kendi çıkarları için Ortadoğu’da ezilen halkları savaş sürecine soktuğunu ve bu emperyalist dalaşın kazananı ve kaybedeninin şimdiden belli olduğunu söyleyen ATİF Ortadoğu’nun tüm ezilen halkları bu savaştan zarar göreceğini hatırlattı ve “Bu savaşta taşeron rolü oynayan TC devletinin de ekonomik ve toplumsal olarak bir bunalıma ve kaosa sürükleneceği açıktır” dedi. Türk egemenlerin, emperyalistlerin tüm emirlerini harfiyen yerine getirmek için ülkedeki tüm demokrasi güçlerine bir bir saldırdığını vurgulayan ATİF, HDP’li eş genel başkanlara ve milletvekillerine yönelik saldırının bunun bir halkası olduğunu belirtti.
“Süreç bizler açısından gayet nettir” diyen ATİF “TC devletinin topyekun faşist saldırısına karşı topyekun karşı duracağımızdan kimsenin kuşkusu olmamalıdır. Bu saldırıyı protesto ediyoruz. HDP milletvekilleri başta olmak üzere tutuklanan tüm belediye başkanları, siyasi parti temsilcileri, sendikacı, gazeteci, radyo ve televizyon emekçileri derhal serbest bırakılmalıdırlar. Kapatılan tüm televiyon ve gazetelere yayın hakları geri verilmelidir. Alman Hükümeti derhal bu saldırılara karşı TC devleti ile ilişkileri sınırlandırmalı, ilerici, devrimci ve Kürtler üzerindeki baskılara derhal son vermelidir. Sürecin görevi; hukuk dışı uygulamalara karşı, göçmen işçi ve emekçileri ve de devrimci, demokrat kamuoyunu bulunduğumuz her alanda karşı koymaya ve protesto etmeye çağırıyoruz” sözleriyle açıklamasını sonlandırdı.