“Mücadele eden belki kaybedebilir, fakat mücadele etmeyen başta kaybetmiştir!”
Hava-İş Sendikası ile THY şirketi arasında süren Toplu İş Sözleşmesi görüşmeleri gelinen aşamada, şirket yönetimi tarafından bilinçli çıkmaza sokulmuştur. 15 Mayıs 2013 tarihinden itibaren işçiler demokratik hakları olan Genel Grev hakkını kullanarak, işi durdurmaya gitmektedirler. Uzun süredir süren TİS görüşmeleri boyunca THY şirketi uluslar arası sözleşmeleri de hiçe sayarak, emekçilere yönelik saldırılarını pervasız bir şekilde sürdürmüştür.
Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinin sürdüğü ve görüşmelerde arabuluculuk aşamasında gelindiği bir dönemde; 30 Mayıs 2012 tarihinde yapılan yasa değişikliğiyle havacılık iş kolunda grev yasağı getirilmiş ve bu yasa bir günde Cumhur başkanına da onaylatılarak yürürlüğü koyulmuştu. Bu yasaya karşı bir günlük uyarı grevine giden emekçileri “yasa dışı eylem yapmak” la suçlayan THY şirketi yönetimi 305 çalışanın işine sor vermişti.
Fakat tüm saldırılara, karalama kampanyalarına rağmen; bıkmadan, usanmadan mücadele eden THY çalışanları, havacılık iş kolunda grev yasağı kararında devlete geri adım attırdılar. Ve yapılan yeni düzenlemeyle bu yasak kaldırılmış ve grev hakkının anayasal hak olduğu konusunda yeniden düzenlemeye gidilmek zorunda kalınmıştır. Gene bu mücadele sonucunda işten atılan işçilerin mahkemelerde işe iade kararı çıkmasına rağmen, şirket yönetimi bunu uygulamamaktadır. Ve uygulamamaya da devam etmektedir.
Havacılık iş kolunda çalışan emekçilerin başlattıkları bu grev, sadece basit bir ücret artışı grevi değildir. Bu grev; yolcu güvenliği için uluslar arası sözleşmelere uyulması, uluslar arası sözleşmelerde belirlenen sendikal örgütlenme hakkının garanti altına alınması, grev hakkının emekçiler için en demokratik hak olmasının ve bunun THY şirketi için tanınmasının mücadelesidir. Bu grev; esnek çalışma ve taşeronlaşmaya karşı hak eşitliğinin mücadelesindir.
Fakat biz biliyoruz ki, işçilerin demokratik hakkı olan grev hakkını kullanmasına karşı, THY şirketi bunu engellemek için tüm yolları deniyor, denemeye devam edecektir. Başta grev kırıcıları olmak üzere, tüm yandaş medya üzerinden kirli bilgiler saçarak emekçiler içerisinde nifak tohumları sokmaya çalışacaktır. Diğer taraftan, kolluk güçleri üzerinden emekçilerin grev hakkı engellenmeye çalışılacaktır.
Tarihte nasıl egemen güçler tüm bu oyunlara rağmen, emekçilerin hak alma mücadelesini engelleyemedilerse, bugünde engelleyemeyeceklerdir. THY işçileri bir yılı aşkın bir süredir sürdürdükleri direnişle, zaten bu mücadeleyi kazanmışlardır. Bugünde, şirketin tüm ayak oyunlarına, grevi kırma çabalarına karşı birlik olup, bu kavgada başarıyla çıkacaklardır.
ATİK (Avrupa Türkiyeli İşçiler Konfederasyonu) olarak; THY işçilerinin verdikleri mücadelede başından beri yanında olduk, yanında olmaya davam edeceğiz. THY işçilerinin verdikleri mücadelede muzaffer olmaları için Avrupa kamuoyunu işçilerle dayanışmaya çağırıyoruz. Avrupa’da ki sendikaları, THY işçilerinin grevinin başarılı geçmesi için dayanışma içinde olmaya çağırıyoruz. Avrupa’da yaşayan Türkiyeli işçileri, emekçileri THY işçilerini desteklemeye çağırıyoruz.
THY işçileri mutlaka kazanacaktır!
Yaşasın THY İşçilerinin Kararlı Mücadelesi!
Yaşasın İşçilerin Birliği, Halkların Kardeşliği
Birlik-Mücadele Zafer!
ATİK
