H. Merkezi: YKP/ML önderi Gregori’nin ölümsüzleşmesinin ardından Avrupa Türkiyeli İşçiler Konfederasyonu(ATİK) yaptığı açıklama ile “O yaklaşık 35 yıldır yanımızda yer alarak, yoldaşlık duygusunun en haysiyetlisini ve hesapsızını yaşatırken bize kavga ve mücadele de enerji veriyordu” diye belirtti.
ATİK, Yunanistan Komünist Partisi/Marksist Leninst’in önderi Gregori’nin ölümsüzleşmesinin ardından yaptığı açıklamada, “O mütevazi yaşamı, sade ve hesapsız yoldaşlık ilişkisiyle hepimizin gönlünü feth etmeyi başarmış bir yoldaştır” dedi.
“Enternasyonalizmi içselleştirmiş bir tarihsel şahsiyetti”
ATİK’in yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Gregori yoldaş yaşamını devrim, sosyalizm ve komünizm davasına adamış büyük bir dava adamıydı. O varoluş biçimini bu mücadeleye uygun şekillendirmiş örnek bir kişilikti. Her anını, düşüncesini, pratiğini davasının ihtiyaçlarına uygun olarak şekillendiren, enternasyonalizmi içselleştirmiş bir tarihsel şahsiyetti.
O aynı zamanda Türkiyeli devrimcilerin, demokratların, anti-faşistlerin ve anti-emperyalistlerin en büyük dostuydu. ATİK onun için özeldi, o da ATİK için özeldi. Bu ilişki yaklaşık 30 yıllık bir dostluk, yoldaşlık ilişkisi içinde şekillendi, kendini üretti ve var etti. ATİK’in sadece bir dostu değildi Gregori o aynı zamanda yüreğiyle, ruhuyla, bilinciyle adeta bir ATİK aktivistiydi. Her sorunumuzda yanımızda bulduğumuz, her derdimizde bizimle ortaklaşmayı görev bilen bir yoldaşımızdı.
O genel olarak göçmenlerin özel olarak ise politik göçmenlerin en güçlü destekçisi, sahiplenicisi ve mücadele arkadaşıydı. Kendisi de kısa bir dönem politik göçmen olarak yaşadığı için sorunlarımızı ve dertlerimizi anlamakta zorlanmayan bir yapıya sahipti. Ama o kendi inandığı davanın bakış açısına uygun olarak, sınıf mücadelesinin bir görevi ve enternasyonalizmin sorumluluğu ile bizlerle ilişkileniyor ve kendine görevler belirliyordu. Türkiyeli göçmenlerle ve devrimcilerle ise oldukça özel bir ilişkisi söz konusudur. Binlerce göçmene Yunanistan’da yardımcı olmuş, onların yanında yer almış ve göçmenliğin getirdiği zor koşullarda kolaylaştırıcı bir faktör olmuştur. Bu onun için ne bir yük ne de külfettir. Bu durum onun için mücadelesinin bir zorunluluğu ve aynı zamanda keyifle yaptığı bir sorumluluk olmuştur. Bunu da her fırsatta dillendirmiştir. Ve tüm ATİK ailesi onun bu içtenliğini, sade ve mütevazi duruşunu kendisine örnek almıştır.
Dava adamı olmak hiçte kolay olmayan bir şeydir. O birçok yoldaşımızın şahit olacağı şekilde hayatını bir dava adamı olarak şekillendirmeyi başarmıştır. O mütevazi yaşamı, sade ve hesapsız yoldaşlık ilişkisiyle hepimizin gönlünü feth etmeyi başarmış bir yoldaştır. Yunanistan demek Gregori demektir birçoğumuz için. O derece sembolleşmiş ve bizlerle iç içe geçmiştir.
Şimdi yokluğu kocaman bir boşluk yarattı. Onun yokluğunu doldurmak kolay olmayacaktır. Üzüntümüz hiçte sıradan değildir. En ağır sağlık sorunlarında o ATİK operasyonuyla tutuklanmış yoldaşlarına moral vermek gibi bir sorumluluğu taşırken sıradanın dışına çıkıyordu. O, kısılmış sesiyle telaşlı ve cüretli bir şekilde ATİK’li yoldaşları için kampanyaya dahil olurken gözümüzde daha da büyüyordu. O yaklaşık 35 yıldır yanımızda yer alarak, yoldaşlık duygusunun en haysiyetlisini ve hesapsızını yaşatırken bize kavga ve mücadele de enerji veriyordu.
Şimdi ondan yoksunuz. Üzüntümüz tarifsiz. Ama onun kavgası kavgamız, gelecek mücadelesi mücadelemiz olacaktır.“
