Dünya

ATİF’ten Mitinge Katılım Çağrısı

H.Merkezi: ATİF yaptığı bir çağrı ile tüm duyarlı demokrat, ilerici güçleri 8 Ağustos günü ypılacak mitinge çağırdı. AÇıklama şöyle;

“Basına ve Kamuoyuna!

Tüm Devrimci-Demokrat ve Duyarlı Kesimlere Çağrımızdır!

TC Faşizmine Karşı Mücadelemizi Yükseltelim!

Türkiye’de gerçekleştirilen 7 Haziran seçimler ve öncesi süreç, hem ezilen Türkiye halkı nezdinde hem de karşı devrimci güçler arasında hayli hareketli ve gergin bir süreç olarak zuhur etmişti. Siyasi erki elinde bulunduran AKP ve onun gayri meşru iktidarın temsilcileri olan ve başta Erdoğan olmak üzere, hem Başbakanı hem de bütün hükümet sözcülerinin açıklamalarında, HDP projesinin elde edeceği bir başarının engellenmesi ya da ortaya çıkabilecek bir başarının kendileri açısından kabul görmeyeceği ve bu başarının engellenmesi için tüm devlet imkânlarını kullanacaklarını beyan etmişlerdi.

Elbette ki böylesi bir tavır içerisinde olmaları, onların sadece “işkembelerinde vuku bulan” sonrada beyinlerine yayılan faşist ideolojilerinden kaynaklı değildi. Arkalarında bıraktıkları 12 yıllık kirli süreçleri, rüşvet ve yolsuzlukları, başta Kürt halkı olmak üzere, ezilen ve inkâr edilen farklı inanç, azınlık, etnik gruplara yönelik baskıların artmasından ve devrimci-demokratların katledilmesinden birinci derecede sorumlu olmalarının suçluluğu ve korkusudur.

Aynı zamanda, başta Suriye olmak üzere orta doğu politikalarında ki zırvalıklarının yanına “neo osmanlıcılık” hayallerini de katarak süreci daha da içinden çıkılmaz bir hale sokmuşlardır. Tüm bu kirli pratik süreçlerine IŞİD gibi gerici bir güce hamilik yapmaları, suçlarının boyutunun ve kendilerine getireceği faturanın kabarıklığını tahmin etmemeleri mümkün değildir. Yıllara yayarak süreci sulandırdıkları ateşkes /“barış süreci” de başka bir handikapları olarak önlerinde durmaktadır.

Bu kadar suçun ve günahın vebali altında bulunan bu faşist güruhun iktidar mekanizmalarından vaz geçecekleri beklentisinde olmak, saflıktan öte bir şey olmaz. Korkularının temelini oluşturan asıl korku bu süreç içerisinde ezilenlerin, ötekileştirilen, horlananların; kısacası tüm ezilen kesimlerin bir araya gelmeleri faşist TC devletinin bekası açısında büyük tehlike oluşturmaktaydı. Bu korku ve ruh haliyle bütün yolları deneyecekleri, tüm kirli metotları kullanacakları bilinen şeylerdi. Amed mitinginde ki katliam saldırıları, Erzurum’da ve sonrasında yapılan onlarca provakasyonlarla saldırılarını bir üst boyuta taşıyacakları aşikârdı.

Son olarak, Suruç’ta (Pirsus) yaptıkları katliamla ezilen Türkiye halkını sindirerek ülkenin geleceği olan devrimci-sosyalist 32 gencimizi katlederek tarih önünde affedilmeyecek suçlarını bir kez daha tescil ettirmişlerdir.

Ateşkesin bozulmasını sebep göstererek, başta HDP yöneticilerini itibarsızlaştırarak, Kürt ulusunun meşru mücadelesini terörize ederek yeni bir seçim süreci oluşturup bu süreçte tüm hile ve oyunlarıyla iktidarlarını pekiştirmek ve kendi geleceklerini garanti altına alma hesaplarından başka ortada başka bir hesap yoktur iktidar erki tarafından.

IŞİD ve El Nüsra çetelerine açıktan destek veren TC devleti, ülke içinde de yükselecek halk muhalefetine karşı IŞİD çetelerini kullanmaktan çekinmeyecektir.

Uluslararası kamuoyunun baskı altında sözde IŞİD’e yönelik başlatılan tutuklamaların yönü tamamen devrimci-demokrat ve yurtsever kesime dönmüş, yüzlercesi tutuklanmıştır. Yine Kandil’e yönelik gerçekleştirilen bombardıman sivilleri katletmekten çekinmemektedir. Saldırıların hedefinde IŞİD yoktur.

Saldırılar doğrudan muhalif kesimleri hedeflemekte, gelecekte olası bir savaş ve seçim sürecine yönelik bir hazırlıktır. Halkı sindirilmek ve korkutulmak istenmektedir.

ATİF bileşenleri olarak; seçim öncesi yürütülen kampanyaya ve olumlu sürece önemli oranda katkı sunduğumuzu biliyoruz. Keza Kobanê direnişinde ortaya koyduğumuz sahiplenme pratiğimiz ve geçmiş süreçte yürütülen diğer tüm pratikleri, anlayışımız doğrultusunda devrimci-demokratik bir görev ve sorumluluk olarak yerine getirdiğimize inanıyoruz.

Bundan sonraki süreci de bu anlayış doğrultusunda ele alarak hem Türkiye’deki faşist saldırıları boşa çıkarmak, hem de bu oyunun bir parçası olan başta Almanya olmak üzere diğer Avrupa ülkelerindeki ATİK’e yönelik saldırıları teşhir etmek ve devrimcilerin serbest bırakılmalarını sağlanması için bütün gücümüzü seferber edeceğimizi bir kez daha ilan ediyoruz. Gün mücadelemizi daha fazla sahiplenme günüdür!

Bu bağlamda başta üye ve aktivistlerimiz olmak üzere tüm devrimci-demokrat ve duyarlı kesimleri, 08. 08.2 015 tarihinde gerçekleştirilecek merkezi KÖLN mitingi ve yürüyüşüne çağırıyoruz.

Faşizme Geçit Yok! – NO PASARAN! – Yaşasın Devrimci Dayanışma!

ATİF-Almaya Türkiyeli İşçiler Federasyonu”  

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu