İstanbul: Arçelik-LG işçileri hukuksal yönden mücadelelerine devam ediyorlar. İşçilerin temyize giden dosyaları Yargıtay 9. Hukuk Dairesi tarafından reddedildi; işçiler basın açıklaması yaparak yargı ve sermaye arasındaki ilişkiye dikkat çektiler.
2015 Mayıs ayında Bursa’da Renault işçilerinin başlattığı ve “Metal Fırtınası” adını alan direnişe Gebze’den katılan Arçelik-LG işçileri 5 Temmuz 2015 tarihinde işten çıkarılmışlardı. İşten çıkarılan 173 işçinin işe iade davası 7-8 Ekim 2015 tarihinde Gebze Adliyesi’nde başlarken gruplar halinde görülen davada pek çok dosyada işe iade kararı alındı. Ancak Gebze 2. İş Mahkemesi’nde 24 Haziran günü görülen duruşmada karar çıkması beklenirken dava 11 Temmuz gününe ertelendi. Yargıtay’ın 29 Haziran 2016 tarihli kararı hakimlerin bilgisi dahilinde olduğu için ertelenen davanın duruşmasında tüm dosyalar reddedildi. İlgili dosyaların reddi ile ilgili herhangi bir gerekçe sunulmazken 2. İş Mahkemesi’nde görülen duruşmada tüm işçilerin işe iadesi reddedilmiş oldu.
“Yargıtay’ın kararı siyasal bir karardır”
Konuyla ilgili açıklama yapan işçilerin avukatı Cem Gök, “Yargıtay’ın kararı siyasal bir karardır” diyerek başladığı konuşmasında, Yargıtay’ın sermayenin yanında olduğunu belirtti. Yargıtay’ın kendi geçmiş kararlarıyla çelişki halinde olduğunu belirten Av. Gök, işe iadenin reddedilmesine ilişkin bir gerekçe sunulamadığına dikkat çekti. Bu kararı Anayasa Mahkemesi’ne taşıyacaklarını ifade eden Gök, hukuki açıdan yapılabilecek her şeyi yapılacaklarını ifade etti ve “Bu karar, işçilerin mücadele etmemesi için işçilere takılmış bir prangadır” dedi.
“Yargıya güvenimiz azaldı”
Basın açıklamasını Arçelik-LG Direnişçi İşçileri adına Serkan Kızgır yaptı. Kızgır, verilen bu kararın diğer iş mahkemelerini de belirleyeceğini ifade ederek tüm işçilerin işe iade taleplerini reddedileceğini belirtti. Uzman heyetinden bilirkişi raporuna göre iş yerine zarar verilmediği yönünde ifadelerin yer alması, savcılığın işçilerin lehine mütalaa vermesi ve mahkemelerin işçileri haklı bularak patronun cadı avı yaptığını ileri sürmesine rağmen Yargıtay tarafından verilen kararın yargıya güvenlerini azalttığını belirten Kızgır, ayrıca kararın patronları kayıran siyasi bir karar olduğunu ifade etti.
“Karar patronları kayıran siyasi bir karardır”
Bu kararın hukuki olmaktan uzak olduğunu belirten Kızgır, “Metal işçilerinin önüne set çekilmesi için Koç Holding’in kapıları ardında yapılan görüşmeler sonucunda alınmış, sermayenin önünü açan bir karardır” dedi. Mahkemenin koç Holding’e bir kez daha tazminat yükü çıkarmadığını ifade ederek devam eden Kızgır, bütün işçilere “direnirseniz kaybedersiniz” mesajının verilmeye çalışıldığını belirtti.
“Yargıtay-KOÇ kol kola, işçiler mağdur ediliyor”
Yargıtay’ın bu kararla beraber onlarca yıllık emeklerini çaldığını söyleyen Kızgır, “Koç Holding’e senelerdir milyarlarca para kazandıran işçiler bu kararla cezalandırılmışlardır. 173 işçi aileleri ile birlikte mağdur edilmiştir” dedi. Bu kararın işçilere, “İşçilerin işçilerden başka dostu yoktur” mesajını verdiğini kaydeden Kızgır, “Biz Gebze Organize Sanayi Bölgesi’nde 110 gün süren direnişimizle bir ilki yaşadık ve yaşattık. Birliği, kardeşliği öğrendik. Şimdi de Anayasa Mahkemesi’ne giderek hakkımızı arayacağız” diyerek sözlerini sonlandırdı.
“OHAL’e karşı bütün işçilerin birlik olması gerekiyor”
İşçiler, dün direnişte olan Tedi işçilerine yönelik OHAL bahane gösterilerek polis tarafından gerçekleştirilen saldırıyı da değerlendirdiler. OHAL’in işçi direnişlerini bastırmaya dönük kullanıldığını belirten Arçelik-LG işçilerinden Hüseyin Tohumcu, “Bizim mahkememize yönelik uygulanan da OHAL’dir. Yapılmak istenen OHAL bahane gösterilerek hakkımızı aramamızın engellenmesidir. Bizlerin en büyük gücü birliğimizden geliyor. OHAL’e karşı bütün işçilerin birlik olması gerekiyor” dedi.