Ankara: Yeni Demokrat Gençlik (YDG), aktivistleri Tuğberk Baş’ın polis tarafından kaçırılarak tehdit edilmesine ilişkin Ankara İHD şubesinde basın toplantısı düzenledi.
“Örgütlü mücadele suç değildir”
İHD Ankara şubesinde 12 Aralık(bugün) Salı günü saat 14.00’te gerçekleştirdiğimiz basın açıklamasında YDG adına yapılan açıklamada; “TC tarihinin en azgın saldırılarını hayata geçirdiği 2015 yılının Temmuz ayı sonrası süreçte, Türkiye Kürdistan’ı coğrafyasında abluka ve faşist saldırganlıkla Kürt halkı ve onun örgütlü güçleri teslim alınmaya çalışılmakta, 7’den 70’e kıyım politikası devreye sokulmaktadır” denildi.
YDG tarafından yapılan açıklamanın devamında devrimci gençliği aileleri aracılığıyla taciz ettiği üzerinde durularak: “Okurlarımızı, faaliyetçilerimizi aileleri ile karşı karşıya getirmeye çalışan saldırıları Yeni Demokrat Gençlik örgütlenmelerimize yönelik daha önce de sayısız defa gerçekleştirilmişti. Ancak bu saldırılar karşısında YDG olarak hiçbir zaman geri adım atmadık, düşüncelerimizden vazgeçmedik. Gelinen süreçte ‘Çocuklar öldürülmesin’ diyen Ayşe Öğretmenin dahi linç kampanyası içerisinde terör örgütü propagandası ile ‘suç’landığı bu günlerde devrimcilere yönelik bu tarz hukuksuz saldırıları ne yazık ki normal karşılamaktayız. Ancak bu saldırılarla bizi gerileteceklerini inananların büyük bir yanılgı içerisinde olduğunu da belirtmek isteriz.” denildi.
YDG adına yapılan basın açıklamasının ardından, YDG okuru Tuğberk Baş yaşadıklarını şu şekilde anlattı: “15 Aralık akşamı devletin kolluk güçleri tarafından arama kararı var denildiği halde gözaltı işlemi yapmadan birkaç saat zorla alıkonuldum. Beni kaçıran kolluk güçleri demokratik alan faaliyeti yürüttüğümü bildikleri halde beni farklı farklı örgütlerle bağdaştırmaya çalıştı. Bu biçimde olayları terörize etmeye ve gözümü korkutarak sindirmeye çalıştılar. Daha sonrasında beni ailemle karşı karşıya getirerek tacizlerine devam ettiler. Bu zorunlu görüşmeden sonra sabah saatlerinde beni kaçıran kolluk kuvvetlerinden biri 0312 388 80 28 numaralı telefonla aradı ve yapılan “görüşme” üzerine düşünüp düşünmediğimi sorarak ikinci kez taciz etti.”
Hukuk dışı yollarla insanları baskı altında tutmak ve yıldırmaya çalışmaktan devletin kolluk güçleri sorumludur!
Konuyla ilgili olarak konuşma yapan Av. Teoman Özkan: “Devlet yıllardır bu tür haksız, demokratik olmayan hukuk dışı yolları kullanarak, özellikle muhalefetin yükseldiği dönemlerde, insanları baskı altında tutmaya, yıldırmaya çalışıyor. Ancak şu bilinmeli ki baskının olduğu her yerde bir direniş de olacaktır. Burada yapılması gereken; durumu teşhir etmek, kamuoyuyla paylaşmak, suç duyurusunda bulunmak ve bundan sonra olabilecek her türlü durumla alakalı devletin kolluk güçlerini ve bizzat kendisini sorumluluk tutmaktır. Biz avukat olarak her zaman takipçisi olacağız.” dedi.
İHD: Sürecin takipçisi olacağız
Son olarak İHD konuya ilişkin değerlendirmelerini şu şekilde yaptı: “Her dönemde gerçekleştirilen baskı ve saldırılar ne şekilde olursa olsun, teşhir edilmeli suç duyurusunda bulunulmalıdır. Bu sokakta tacize uğrayan bir kadın da olabilir. Bu tür haksız uygulamalarda teşhir ve suç duyurusu, sindirme politikalarının karşısında bir duvar örecektir. Biz de İHD olarak genç arkadaşımıza yapılan hukuksuz saldırının takipçisi olacağız.” dedi.
Yapılan basın açıklaması konuşmaların ardından sonlandırıldı.
