Çok sayıda siyasi parti ve demokratik kitle örgütü, siyonist İsrail’in Filistin’e dönük soykırım saldırılarına tepki göstermek için Beylikdüzü’nde bulunan Ambarlı limanında eylemdeydi.
“İsrail ile tüm ilişkiler kesilsin! Filistin’de işgale son” pankartıyla limana yürüyen devrimciler, “Filistin’de işgale son”, “Emperyalist üstler kapatılsın”, “İsrail’le tüm ilişkiler kesilsin” dövizleri taşıdı.
Basın açıklamasını okuyan Hakan Dilmeç, İsrail’in Gazze’deki soykırımına emperyalist ABD ve müttefiklerinin açık desteğinin sürdüğünü söyledi.
“AKP iktidarı, boş laflar dışında gerçek bir adım atmayarak İsrail’le kurduğu ticari, askeri, diplomatik ve politik işbirliğini korumaya çalışıyor. AKP hükümetinin Filistin yanlısı gibi görünen açıklamaları hamasetten ibarettir” diyen Dilmeç, 14 Mart 1996’da imzalanan Türkiye-İsrail Serbest Ticaret Anlaşması’nın hala yürürlükte olduğuna dikkat çekti. “İsrail’le sanayi ve tarım ürünleri ticareti, 1 Ocak 2000 tarihinden bu yana gümrük vergisinden muaf olarak gerçekleştirilmektedir” diyen Dilmeç, Erdoğan’ın İsrail’le enerji işbirliğinde somut adımların hızlandırılması kararı aldıklarına yönelik açıklamasını hatırlattı.
Dilmeç, şöyle devam etti: “Ülkemizde yer alan ve Bölge halklarını baskı altına almak amacıyla kullanılan ABD ve NATO üslerine yeni uçaklar, silah ve teçhizat konuşlandırılmaktadır. İsrail, tüm dünyanın gözü önünde Gazze’yi hem bombalamaya hem de gıda, su, ilaç ve yakıt ambargosu uygulamaya devam ederken; Gazze’ye insani yardım dahi gönderilemezken, Türkiye’den hareket eden gemiler İsrail limanlarına demirlemekte, İsrail’le düzenli ticaret hiç aksamadan sürdürülmektedir.”
Türkiye’nin İsrail’le ticari ilişkilerini sürdürerek Gazze’de süren katliamın ortağı olduğunu vurgulayan Dilmeç, İsrail’le ticari hacmin 2002’den bu yana 1.41 milyar dolardan 8.91 milyar dolara çıktığını kaydetti.
“Bu yükselen ticaret hacmi, işgal devletinin işgali sürdürmesine katkı sunan silah sanayisine ham madde sağlamayı ve silah üretici firmaların ortak ticaretini kapsamaktadır” ifadelerini kullanan Dilmeç, Türkiye ile İsrail limanları arasında gidip gelen gemilerin işgal saldırılarının sürmesi için gerekli gıda, ham madde ve petrol tedarikini sağladığını vurguladı.
Dilmeç, şöyle devam etti: “Gazze’ye savaş suçu teşkil edecek şekilde suyun, gıdanın, ilacın, elektriğin, yakıtın, internetin kesildiği koşullar sürerken, işgal devletine güç katacak bu ticaret derhal durdurulmalıdır. Aynı zamanda işçi kardeşlerimizi bu gemilere yük taşımayı reddetmeye davet ediyoruz. Gösterecekleri bu duruş Filistin halkına ve dünyada Filistin’in özgürlüğü için sesini yükselten insanlığa büyük bir umut olacaktır.”
Erdoğan’ın ikiyüzlülüğünün her açıdan ortada olduğunu söyleyen Dilmeç, “Hükümet, bölgedeki savaşları sürdürmek üzere tezkereyi Meclisten geçirerek Ortadoğu’daki savaşların devamından, emperyalizmin işbirlikçiliğinden, bölge halklarına yeni acılar yaşatmaktan yana olduğunu bir kez daha ispat etmiştir. ABD ve müttefiki emperyalistlerin bölgedeki karakolu olarak kurulan İsrail devleti eliyle 75 yıldır Filistin’de işgal sürüyor. Filistin halkı ise kuşaklar boyu kahramanca direniyor. Bu var oluş mücadelesinin tek dostu Ortadoğu ve dünya emekçileridir. Tek yol emekçilerin ve ezilen halkların birleşerek tüm bölgede emperyalizmi ve siyonizmi yenmesidir” ifadelerini kullandı.
Eylem, “Nehirden denize özgür Filistin” sloganlarıyla son buldu.