Münih: Federal Alman Parlamentosu (Bundestag) 22 Haziran günü kamuoyuna kapalı, gizli bir yasa değişikliği gerçekleştirdi. “Ceza yasasını daha efektif ve pratiğe daha uygun hale getirme yasası” olarak ifade edilen yasa değişikliği, 11 Eylül’de başlayan TKP/ML davasında uygulamaya konuldu. Bu değişikliğin burjuva-demokratik haklara dahi büyük bir müdahale anlamı taşıdığı belirtiliyor.
Darbe benzeri bir süreç
Federal Konsey (Bundesrat) 7 Temmuz’da yasayı onaylamış ve yasa 24 Ağustos tarihinde yürürlüğe girmiş oldu. Darbeci bir mantıkla ele alınan süreçle birlikte dijital ortam üzerinden aramalar ve kaynağa ilişkin telekomünikasyon gözetlemeleri de ceza yasasına entegre edilmiş oluyor ve yasa böylece daha sert bir durum arz ediyor.
Yasanın sertleşmesinin bir başka bölümü ise 26. paragrafının ilk maddesinin 2. bendi olan cezanın usulüne ilişkin. Bu maddede Hakim heyetinin çekingenliğin veya tarafsızlığın savunma tarafından ret edilme talebine ilişkin durumu düzenliyor. Reddi hakim talebi şimdiye kadar olagelen durumu tersine çeviriyor.
Dr. Banu Büyükavcı’ya daha yüksek ceza tehdidi
Birkaç haftalık yaz tatili döneminden sonra 11 Eylül’de TKP/ML dava duruşmalarına devam edildi. Daha öncesinden bilindiği gibi diğer 9 davalı gibi iki buçuk yıldır tutuklu olan Dr. Banu Büyükavcı tarafından verilen bir dilekçe ile tahliyesini talep etmiş, bu talep “devlet koruma senatosu” tarafından ret edilmişti.
Mahkeme tamamen savcılığın talebine ve muhakemesine uygun davranarak talebi red etmişti. Dilekçeye verilen yanıtta ortaya çıktığı gibi, Büyükavcı’nın, TKP/ML’nin hedefleri ile arasına mesafe koymadığı belirtiliyor ve daha uzun bir cezanın verilebileceği sonucu ortaya çıkıyor.
Sosyalizmi/komünizmi savunmak cezanın ağırlaştırılmasına sebep
Dava dilekçesine göre TKP/ML’nin hedefi devrim yoluyla Sosyalizm/Komünizme gitmek. Bunu savunmak cezanın ağırlaştırılmasına sebep sayılırken, bu dilekçede Erdoğan rejimine dair en ufak bir eleştiri dahi bulunmuyor.
Savunma, hakim heyetini tarafsız olamayacağı durumunu ele alarak redd-i hakim başvurusunda bulundu. Mahkeme verdiği kararlarla dilekçelerin ele alınmasını red ederek, savunmanın redd-i hakime ilişkin gerekçelerini kamuoyu ile paylaşmasının önüne geçmiş oldu. Bu dava ile birlikte sertleştirilen ceza yasasının ilerici, devrimci-demokrat kişilerin yargılandığı davalarda uygulanacağının sinyali verilmiş oldu.
15 Eylül’de protesto etkinliği
Demokratik haklar için mücadele veren Enternasyonalist Liste/MLPD listesinden iki tutsak aday olarak yerini alıyor. Erhan Aktürk NRW bölgesinden aday olurken Deniz Pektaş Hessen Eyaletinden ikinci sırada aday olarak gösterildi. Her ay Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi önünde yapılan ve demokratik kamuoyunun katılım sağladığı protesto etkinliği 15 Eylül günü Enternasyonalist Liste/MLPD tarafından organize ediliyor.
(Bu Haber Rote Fahne sitesinde yer alan Rolan Meisner’in makalesinden AHM tarafından derlenmiştir)