Devletin hunharca saldırısı sonucu 8 yoldaşımız daha şehit düştü. Saldırı 23 Kasım ve 29 Kasım günlerinde Dersim’in Çemişgezek, Hozat ve Ovacık üçgenindeki Aliboğazı mevkiinde yaşandı. Halk ordusu gerillaları tıpkı kendilerinden öncekiler gibi direnişle şehitlik mertebesine ulaştılar. Bu yazı yazılana kadar Ersin Yerel (Hakan), Hasan Karakoç (Aşkın) ve Murat Mut (Tuncay)* yoldaşların kimlikleri belirlenmiş ve aileleri tarafından teslim alınmıştı. Onların şahsında Aliboğazı’nda şehit düşen diğer yoldaşları da anıyorum…
OHAL mücadeleyi engelleyemeyecektir…
Bugün devletin saldırıları katbekat artmıştır. Bu saldırı ve baskı furyasının ardında ezilen yığınların sisteme karşı gösterdiği tepki vardır. Öyle ki başta Kürt illeri olmak üzere tüm ülke çapında Kürt Ulusal Hareketi’nin ve devrimci ve demokrat güçlerin verdiği mücadele, devlet tarafından engellenememiştir. Bunun sonucu AKP hükümeti ordusuyla, yargısıyla tüm devlet aygıtlarıyla daha da saldırganlaşmıştır. Türkiye Kürdistanı’ndaki birçok il ve ilçelere yapılan polisiye ve askeri saldırılar sonucu, evler yakıldı-yıkıldı, kitlesel saldırı ve katliamlara gidildi, sokağa çıkma yasakları uygulandı, zorla göç dayatıldı. Siyasal-kültürel soykırımı doruğa çıkartıldı. Diğer illerde de devrimci ve demokrat kesimlere uygulanan baskı ve yaptırımlar tırmandırıldı.
Tüm bunlara bağlı olarak sistemin ekonomik ve sosyal çelişkileri de giderek derinleşmiştir. Emekçi kesimler üzerindeki sömürü artmış, işsizlik tırmandırılmıştır. Beraberinde TL karşısında doların değerinin artması yoksulluğun daha artacağının habercisi olmuştur.
15-16 Temmuz 2016 tarihinde yaşanan darbe girişimi sonucu OHAL ilan edilmiş, OHAL ve KHK (Kamu Hükmünde Kararname) uygulamaları ile Kürt ulusuna, HDP’ye ve tüm devrimci, demokrat kurum ve yapılara ve de kişilere azgınca saldırıya geçilmiştir. Bu saldırılarla tüm ezilen, sömürülen ve tahakküm altında tutulan güçlerin sindirilmesi hedeflenmektedir.
Ama bu saldırılar mutlaka ki devrim güçleri ve kitleler tarafından geri püskürtülecektir. Kararlı ve inançlı mücadele karşı devrime geri adım attıracaktır. Bu mücadelede elbette şehitler de verilecektir.
Nitekim AKP tarafından uygulamaya konan -ve devletin diğer kurumlarınca da onaylanan- bu faşist baskıların ve saldırıların doruğa çıkarıldığı koşullarda, 3 yoldaş Aliboğazı’nda şehit düşmüştür. Yoldaşlar gösterdikleri direnişle yoldaşlarına ve tüm devrim güçlerine direniş mesajını iletmişlerdir. Onlar içinde yer aldıkları hareketin direniş ve mücadele geleneğiyle hareket ettiler. OHAL’in saldırıları, katliamları ve tüm baskılarının devrimci bir direnişle tarumar edileceğini gösterdiler…
Aliboğazı şehitlerinin devrettikleri mücadele kazanacaktır!
Ezenlerin, sömürenlerin, katledenlerin iktidarları ve düzenleri onlara karşı verilen devrimci mücadeleyle alt edilebilir. İşçi sınıfı ve tüm emekçi sınıfların kazanılması ve önderlik edilmesiyle hedefe ulaşılabilir. Tarihsel materyalizmin bu yasası her ülke için geçerlidir. Aliboğazı şehitleri, bizim ülkemiz için de geçerli olan bu yasayla kendilerini donatmışlar ve bu inançla, bu doğrultuda mücadele vermişlerdir. Onlar bu bilinçle hareket etmiş, şehit düşmeyi göze almışlardır. Devrim için mücadelenin hedefe ulaşmasının bedel ödenmesiyle mümkün olacağının bilincindeydiler. Bu ideolojiyle donanan yoldaşlar ezenlerin saldırısı karşısında secde etmemiş ve gösterdikleri direnişle devrim güzergahında yerlerini almışlardır. Aliboğazı şehitleri bu devrim mantalitesiyle devrim saflarında yerlerini almışlardır. Devraldıkları mücadeleyi aynı mevzide yer aldıkları yoldaşlarına devrettiler… Onların emanet ettikleri devrim kulvarı yoldaşları tarafından daha ileri mevzilere taşınacaktır…
(Bir Partizan)
* Bu yazının kaleme alınmasının ardından Malatya ATK’da tutulan gerilla cenazelerinden ikisinin daha kimliği ailesi tarafından teşhis edilmiş, Alican Bulut (Orhan) ve Samet Tosun (Bakış)’ın şehit düştüğü netlik kazanmıştı.
