AKP’nin siyaset yapma, retorik geliştirme biçimine baktığımızda söylem ve pratik karşıtlığı yaşandığını görüyoruz. Erdoğan “kimin özel yaşamına karıştık” diyor. Ancak öte yandan yaşama müdahalenin her türlü biçimini sürekli hayata geçiriyor. Alkol düzenlemesi, “kızlı erkekli öğrenci evlerine müsaade edemeyiz” çıkışı, 4+4+4 düzenlemesi, “karma eğitim olmaz, yanlış” söylemleri vs böyledir. Daha birçok örmek sayılabilir.
AKP bunların hepsini hayata geçirirken ya da kamuoyunda tartışmaya açarken, ortaya farklı anlamlar çıkacak şekilde açıklamalar yapıyor, ama esasında muhafazakâr değer yargıları harekete geçiriliyor ve diğer toplumsal kesimler üzerinde etki kurmaya çalışıyor. Bir şey ortaya koyarken; Kemalist kesimlerin ya da devrimci-demokrat güçlerin itirazlarına karşılık muhafazakâr kitlenin itirazlarının yükselmesi öngörülerek yapılıyor. Gezi sürecinde “%50’yi zor zapt ediyorum” söyleminin dile getirilmesi, yapılan AKP mitingleri vb bunu ortaya çıkarmıştır. Böylece bir kesimin etkinlik alanını alabildiğince genişletip ve bunun için o kesimi duyarlı hale getirirken (“tencere tava çalanları siz ihbar edin, her şeyi bizden beklemeyin” talimatı, kızlı erkekli kalan öğrencileri ihbar edin çıkışları vs bunlara örnektir.) diğer kesimlerin hareket alanları, özle yaşam alanları daraltılıyor.
Son dönemde yapılan tartışmaların içeriği ve gelişim seyri bu şekilde olmaktadır. Özel yaşama ilişkin doğrudan bir mücadele oluşmuyor gibi görünüyor ancak, baktığımızda, yaşama ilişkin şeylerde egemen hale getirilmek istenenin muhafazakâr değer yargılarına uygun yaşam biçimi olduğu görülmektedir.
Gelişmelere bu açıdan baktığımızda, AKP’nin güncel siyasete malzeme olarak sunduğu birçok şeyin altının boş olmadığını, salt gündem değiştirme amacı gütmediğini, gerici-dinci ideolojinin güncel üretimine hizmet etiğini ve buna göre bir yaşam biçiminin getirildiğini söyleyebiliriz. Özel yaşam genel olarak yaşama müdahale, konut dokunulmazlığının tartışılması, kadınların ne yapacağı-kaç çocuk doğuracağını, ne giyeceğini, hamileyken sokakda dolaşıp dolaşamayacağı konuları, fişlemeler, bunların kime dönük olduğu vs uygulamalar özel yaşama dönük ulu orta saldırılar değil de nedir? AKP’nin zihinsel hafızasında bütün bu uygulamaların bir karşılığı var: AKP muhafazakâr-gelenekçi yaşam biçimini geliştirmeye çalışıyor. Bu her şeyden önce oy aldığı seçmen kitlesinin düşünce ve değer yargılarıyla da uyumludur.
Bir halk değimi vardır, “perşembenin gelişi çarşambadan bellidir” denilir. AKP’nin “yeni Türkiye”sinin nasıl bir şey olarak tasavvur edildiği bu günden bellidir. Güncel gelişmeler içinde, dinamik şekilde, toplumsal temelde üretilen Kemalizm aşısı yapılmış dinci-muhafazakâr ideolojinin özel yaşamla imtihanı burada şekillenmektedir. Yönü ise; muhafazakâr değer yargılarıyla bağdaşmayan tüm yaşam alanlarının dönüştürülmesi amacıyla baskılanması, kısıtlanmasıdır.
AKP siyasetinin güncel gelişmeler içerisinde karşıtlıktan politik yarar üretme ve gerici ideolojinin yeniden üretimi yönündeki hamleleri ve söylemleri ortadadır. Bunlar sınıfın, tüm ezilen-sömürülen emekçi kitlelerin mücadelesinin gelişimi önünde set oluşturmasına hizmet etmektedir. Şovenizm zehri ekilirken, bu dini muhafazakâr bilinç ve yaşam biçimine dönük bir yoğunlaşmayla tamamlanmaktadır. İşçi sınıfı ve ezilen halklarımızın tüm inançlı ve inançlı olmayan kesimleri bunu görmeli ve bu halk düşmanı politikaları boşa çıkarmak için acilen mücadele kulvarına akmalıdır.