Önce “belli içki merkezleri”, sonra “açık alanlar” denilerek içki yasağını gündemleştiren AKP hükümeti tarafından, “milli içlkimiz ayran” çıkışıyla Meclis’e alkolü yasaklayan tasarı sunuldu.
“Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yaplıması Hakkında kanun Teklifi” adıyla meclise sunulan tasarı 1942 tarihli İspirto ve İspirtolu içecekler İnhisarı Kanunu’nun 6. maddesini yeniden düzenleyecek. Bu düzenleme ile alkollü içkilerde reklam, internet yolu ile satışyasaklanacak. Alkol tezgah altından satılacak. Ambalajlarına sigarada olduğu gibi zararlı yazılacak. Turistik bölgelerde de alkollü ürün tanıtımına dair hiçbir işaret olmayacak. Alkollü içki satan yerler ibadethane ve eğitim kurumlarından yüz metre uzakta olacak. Yasanın uygulanmasındaki yetki daha çok yerel idari birimlerde olacak. Yasaya uymayanlara; işledikleri suç oranına göre; 10 bin TL iel 500 bin TL arasında para cezası uygulanacak.
Bu yasadaki zihniyetin 4. Murat’tan feyz alındığı açıktır. Bu gün alkolü yasaklayan, kim bilir yarın da “milli içki”yi yasaklar. Zira, bugün ayranın yapıldığı yoğurdun mayası için her yıl 20 milyon dolarlık “starter” bakterisi ithal ediliyor. Bu gün milli içki dediği ayrana yarın “gavur icadı” der mi der! Ne de olsa 18. yüzyılda, kahve tüketimini zevk-i sefa görüp yasaklayan Osmanlı hanedanı da kendi ecdadı değil mi? Bu gün 4. Murat’ı feyz alanın yarın 18. yüzyıldaki kahve yasağını feyz alır.
21. yüzyılda Osmanlı yasakçı mantığı ile toplumu disipline etme; dini eğilimleri güçlendirerek, muhafazakar bir toplum yapısı oluşturmak dışında bir anlam taşımıyor bu alkol yasağı. Yasa, her kesime mavi boncuk dağıtan, liberal dini kimlik ya da “Laik Müslüman” imajı yaratan AKP hükümetinin, şeriat damarının kabarmasıdır aynı zamanda.
Takke daha çok düşecek, tıpkı AKP’nin de tarihin çöplüğüne düşeceği gibi.
Bir Tutsak Partizan