CHP’li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in “örgüt üyeliği” suçlamasıyla tutuklanması sonrası Esenyurt Belediyesine kayyum atandı.
İçişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Özer’in “geçici bir tedbir olarak” görevden uzaklaştırıldığı ifade edilerek, Özer’in yerine İstanbul Vali Yardımcısı Can Aksoy’un Esenyurt Belediye Başkanvekili olarak görevlendirildiği kaydedildi.
0 Ekim sabahı gözaltına alınarak İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü’ne getirilen CHP’li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, emniyet işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Savcılık ifadesi alınan Özer, “örgüt üyeliği” iddiası ve tutuklama talebiyle Sulh Ceza Hakimliğine sevk edildi. Özer hakimlik sorgusunun ardından, “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklandı.
Özer’in hakimlik ifadesi de ortaya çıktı. Suçlamaları reddeden Özer, birçok kamu kuruluşunda çalıştığını ve hakkında herhangi bir soruşturma ve kovuşturma olmadığını kaydetti.
İki kişiden birinin oyunu alarak başkan seçildiğini belirten Özer, “Yedi aydır başarılı şekilde belediye başkanlığı yaparım, siyasi bir yönelim yapılıyor, halk iradesi gasp ediliyor. Böyle bir durum kabul edilemez. İstanbul’da düzeni bozma yönünde insanlarda infial yaratma amacıyla yapılmaktadır, hem beledi açıdan hem siyasi açıdan sonuçlar doğuracaktır.
Dosyadan anlaşılacağı üzere hiçbir belgeye dayanmayan iddialarla suçlanıyorum. Örneğin 40 civarında kitap yazmış bir yazarım, bunların bir kısmı bölgesel kalkınmayla ilgili, bir kısmı roman, bir kısmı Kürt meselesiyle ilgilidir. 200 civarında ulusal makalem ve 300 civarında bildirim yayınlanmıştır. Türkiye’nin çeşitli ulusal televizyonlarında görüşüne başvurulmuş kişiyim, hal böyleyken 2002 yılında Öcalan’la yapılan görüşmede iradem dışında ismimin geçtiği iddia ve suçlama yapılıyor. Yazarım, herkes okuyabilir. Orada ismimin geçmiş olması herhangi bir delil midir? Başka bir insanın isminin zikredilmesi bu suçu mu yaratır?” dedi.
“Kayyum atanmasının alt yapısı oluşturulmuştur. Daha savcılıktayken kayyum atandı şeklinde A Haber haberler çıktı”
Hiçbir örgütle ilgisinin olmadığını kaydeden Özer, “Bu davanın siyasi olduğunun göstergesidir. Mehmet Kaya’nın kendisi değil de akrabalarının terör örgütü üyesi olduğu söylenmiştir, ben tanımıyorum, annesi ölmüş ben ‘Başınız sağ olsun değerli anneniz varmış’ demişim, bu ne anlama geliyormuş? Böyle şeyler söylediğimi hatırlamıyorum, söylemişsem de neresi suçtur? Bunların hepsi uydurma, zorlama, siyasi atraksiyonlar ile görevden alınmam için uydurulmuştur. Kayyum atanmasının alt yapısı oluşturulmuştur. Daha savcılıktayken kayyum atandı şeklinde A Haber’de vs. haberler çıkmıştır” ifadelerini kullandı.
Özer, KONGRA-GEL Eşbaşkanı Remzi Kartal ile yaptığı görüşmeye de işaret ederek, “Remzi Kartal da Vanlıdır, o Van milletvekiliydi, aynı aşiret mensubuyuz, yurt dışına çıktıktan sonra irtibatım yoktur, benzer bir ideolojiye ve dünya görüşüne sahip değilim, onun ailesini tanırım Van’dadır. Van’a gittiğimde kendilerine taziye dileklerimi sundum, neredeyse bundan da bir sonuç çıkaracaklar, bunlar insani yaptığımız işlerdir” dedi.
Davanın siyasi olduğunu vurgulayan Özer, “Atılı iddiaların, suçların hepsini reddediyorum, 2016 ya da 2017 yılında Mersin Cumhuriyet Savcılığından bir belge aldım hakkımda bir dinlenme yapılmış, savcı bey beni çağırdı, o dinlemede bir şey tespit edilememiş ve bunun usulsüz bir biçimde yapıldığı ve istersem savcı hakkında suç duyurusunda bulunabileceğim şeklinde bana bilgi yapıldı. Ben de evet gerekirse suç duyurusunda bulunurum dedim. Daha önce dinleme yapıldığında suç unsuruna rastlanılmadı, sabit ikametgah sahibiyim, kaçma ve saklanma şüphem yoktur. Deliller büyük oranda toplanmıştır ve toplanması muhtemel delillere etki etme ihtimalim bulunmamaktadır. Öncelikle serbest bırakılmayı, hakimliğiniz aksi kanaate varacak ise adli kontrol hükümleri ile serbest bırakılmayı talep ederim” dedi.
Özer’in tutuklanması sonrası CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul’a gideceğini açıkladı. CHP MYK İstanbul’da olağanüstü toplanacak. CHP’nin 1-2-3 Kasım tarihlerinde Antalya’da yapılması planlanan milletvekili kampının da gelişmelerin ardından İstanbul’da yapılması kararlaştırıldı. Parti yönetimi tarafından CHP’li milletvekillerine iletilen notta, derhal İstanbul’a intikal etmeleri yönünde çağrı yapıldı.
DEM Parti, gelişmeler karşısında eş genel başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan’ın MYK üyeleri ve milletvekilleriyle İstanbul’a geleceğini duyurdu.