İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu adına 657. haftada açıklamayı Taylan Bekin okudu.
Bekin, “Yaptığımız açıklamalarda, hapishanelerde hak ihlallerinin giderek arttığına, artan hak ihlallerinin sağlık ve yaşam hakkı ihlallerinde olduğu üzere telafisi imkânsız ağır sonuçlara yol açtığına dikkat çekiyoruz her hafta.
Bu kapsamda; hapishanelerin mimari yapısı yanında, infaz uygulamalarıyla şekillenen hapishane koşullarının, önleyici sağlık hizmeti sağlanmamasının ve tedavi hakkına erişimde yaşanan ağır sorunların belirleyici olduğu, mahpusların sağlık ve yaşam haklarının korunabilmesi için bu sorunların giderilmesi gerektiği bilinmesine rağmen, bu yönde adım atılmaması, bu defa da Mardin E Tipi Kapalı Hapishanesi’nde intihar ettiği iddia edilen mahpus Mizgin Acar’ın yaşam hakkını elinde aldı. Adalet Bakanlığı ve sorumluluk taşıyan yetkililere bir kez daha hatırlatıyoruz; mahpusların sağlık ve yaşam haklarını koruyacak önlemleri almak yasal sorumluluğunuz ve her mahpus ölümünden sorumlusunuz.
- F OTURMASI’nda bu hafta, halen Marmara-Silivri 5 Nolu L Tipi Hapishanesi’nde tutulan 28 yıllık hasta mahpus Cengiz Sinan Halis Çelik’in durumunu paylaşıyoruz” denildi.
Bekin açıklamanın devamında, “Cengiz Sinan Halis Çelik, Mesane Kanseri, Epilepsi, Ülser, Kas ve Kemik erimesi hastası olup, kafa ve omuriliğinde bulunan şarapnel parçalarının yarattığı sağlık sorunları nedeniyle yaşamını arkadaşlarının yardımı ile tekerlekli sandalyeye bağlı olarak sürdürmektedir”
“Cengiz, 1996 yılında yaralı olarak yakalanmış, yakalandığında vücudunda bulunan şarapnel parçalarından kafasında ve omuriliğinde bulunanlar felç riski nedeni ile çıkarılamamıştır. Bu durum epilepsi krizlerinin giderek artmasına neden olmuştur.
Bu arada Mesane Kanseri teşhisi konulan Cengiz, tedavi için Metris R Tipi Hapishanesine götürüldüğünde adli suçtan tutuklu bir mahpusun saldırısına uğramış ölümcül yaralar almıştır. Yapılan tıbbi müdahaleler sonucunda hayati tehlikeyi atlatmış ancak sol ayağına platin takılmış, yürüyemez hale gelmiş ve tekerlekli sandalyeye mahkum olmuştur. Tekerlekli sandalye ile yaşamına zor koşullarda devam ederken, sürekli farklı hapishanelere sevk edilmiş bu nedenle kanser tedavisi de devam ettirilememiştir.
Çelik’in son durumuna ilişkin komisyonumuza 24 Ekim Perşembe günü yaptığı açıklamada ablası; “Kardeşim Cengiz Mesane kanseri. Ülser, Epilepsi, bacaklarında kas çökmesi, omuriliğinde ve kafasında şarapnel parçaları var. Yılda bir kere mesane kanseri dolayısıyla Sistoskopi dediğimiz kazıma yöntemi yapılıyor. Eskiden üç ayda bir yapılıyordu. Uzun birçok ameliyattan geçti. En son bu yakın zamanda tahlilleri için hastaneye götürülmüş. Mesane kanseri ile ilgili bir tarama yapılacak. Cengiz’in ayrıca Epilepsi nöbetleri çok sık periyotlarla devam ediyor.
Mide ülseri var Cengiz’de. Uzun yıllar sonra bir zayıflama, kilo kaybı görebiliyoruz biz. Her hafta görüşüne giden ben ablası olarak daha çok fark edebiliyorum. Uzun süren tedavi ve ilaçlar Cengiz’de fiziksel olarak değişikliler yaratmış. Omurilik ve kafasında şarapnel parçaları var. Omurilikteki şarapnel parçasının yarattığı hasarın tedavisi yapılamıyor. Cengiz, ağır hastalıkları, tekerlekli sandalyeye mahkum olması ve epilepsi krizlerinin yaşamına ağır risk oluşturduğu bilinmesine ragmen yeterli tedavi ve bakımdan mahrum olarak hapiste tutuluyor. Bu duruma bir son verilmesini istiyoruz.” Demiştir.
-
F OTURMASI kapsamında; “AĞIR HASTA MAHPUS CENGİZ SİNAN HALİS ÇELİK ve BÜTÜN HASTA MAHPUSLARIN SERBEST BIRAKILARAK, SAĞLIK VE YAŞAM HAKLARININ KORUNMASI için yetkilileri göreve, kamuoyunu duyarlılığa çağırıyoruz” şeklinde çağrısını yineledi.