Kartal: İstanbul Kartal’da bulunan Anadolu Adalet Sarayı’nda yemekhane ve çay ocaklarında çalışan Dev Turizm-İş Sendikası üyesi taşeron işçilerinin direnişi 24’üncü gününde sürüyor.
Geçtiğimiz hafta başsavcılık tarafından Aker isimli yeni bir taşeron firmayla anlaşılmasının ardından 32 işçinin işe geri alınmayacağı açıklanmış, yeniden işe alınan diğer işçiler ise işbaşı yapmıştı. Çalışmaya başlayan işçilerden yaklaşık 30’u, “Arkadaşlarımız orada direniyor, içimiz rahat değil” diyerek iş bıraktı ve direnişe katıldı. Hâkim, savcı, avukat ve memurlar ise yemekhane ve çay ocaklarını boykot etmeyi sürdürüyor.
Adliye işçilerine çevik kuvvet engeli!
Bugün basın açıklaması yapmak üzere adliye önüne gelen işçileri, çevik kuvvet polisleri ve TOMA karşıladı! Sabah erken saatlerden itibaren başsavcılığın talimatıyla polis bariyerleri ile kapatılan adliye girişinde, işçilerin gelmesi ile birlikte çevik kuvvet polisleri yığınak oluşturdu. Metronun Adliye çıkışında toplanan işçilere YARSAV, Yargıçlar Sendikası, BES, Eğitim Sen İstanbul 5 No’lu Şube, YDK, EKK ve CHP milletvekili Barış Yarkadaş da destek verdi. Burada Hakim Tamer Akgökçe tarafından yapılan açıklamada, direnişin başında başsavcının destek verdiği, bugün ise kamuoyu tarafından direnişin yankı bulması bulmasıyla başsavcının desteğini çektiğine vurgu yapıldı.
Akgökçe, sözlerine şöyle devam etti: “Başsavcılık, demokratik tepkiyi, hak aramayı bile çok gördü. İşverenle beraber olup işçilerin karşısına geçti. Herhangi bir polis önlemi almayacağını, TOMA getirtmeyeceğini belirtmiş olmasına rağmen işte TOMA’lar burada, polisler burada. Bunların varlığı bile başlı başına bir korkudur. Başlı başına bir şiddettir. Şiddetin kaynağı da işçiler değildir. Bu fiili durumu yaratan, polisleri, TOMA’ları buraya getiren idaredir. Basiretsizliği, kıdemsizliği, liyakatsızlığı gösteren bir durumdur. Gerek Anadolu Adliyesi’nde gerekse diğer adliyelerde kıdemli, liyakatlı birçok savcı olmasına rağmen, birçok hakim bulunmasına rağmen idareye atanan böyle en önemli sorunları dahi çözemeyen, çözümde işçi yerine işveren yanında yer alan insanlardır.”
Ardından işçiler adliye binası önüne yürüyüş gerçekleştirdiler. İşçiler tarafından sık sık “Direne direne kazanacağız”, “Adliye işçisi yalnız değildir” sloganları atılırken işçilerin önü çevik kuvvet polisleri tarafından kesildi. İşçiler, önlerinin polis barikatıyla kesilmesi üzerine oturma eylemine başlarken, milletvekili Barış Yarkadaş’ın yetkililerle görüşmesinin ardından işçiler adına bir heyet başsavcılıkla görüşmeye gitti.
İşçilerin talepleri yine kabul edilmedi!
İşçiler adına giden heyetin Adalet Bakanlığı’na bağlı arabulucu heyet ile görüşmesinden ise işçiler adına olumlu sonuç çıkmadı. İşçilerin daha önce kabul etmediği “34 işçi dışında kalan işçiler geri alınsın, diğer işçilere iş bulalım” sözlü taahhüdü işçiler tarafından bir kez daha kabul edilmedi. Direnişe devam kararı alan işçiler teklife, “Bizi bölmeye çalışıyorlar. Bölünürsek önce ise alacaklar ardından hepimizi teker teker işten atacaklar” sözleriyle tepki gösterdi.