12-15 Eylül tarihleri arasında Essen’de Rosa Lüksemburg Vakfı, Netzwerk Care Revolution ve Konzeptwerk Neue Ökonomie gibi kurumlar tarafından örgütlenen, son yılların en büyük kadın mücadelesini konu alan Feminist Future Festival (Feminist Gelecek Festivali) gerçekleştirildi. Festivale Yeni Kadın da katılım sağladı.
Çoğunluğunu kadınların oluşturduğu buluşmaya Vietnam, Hindistan, Güney Amerika ülkeleri, ABD, Senegal, İran, Türkiye, Polonya gibi toplamında 60’ı aşkın ülkeden bir araya gelen bini aşkın kadın, kadın örgütlerini yakından ilgilendiren birçok konu üzerinde yürüttükleri fikir alış verişiyle ortak mücadele yürütmenin çözüm yollarını bulmaya çalıştılar.
Hazırlanan birçok çalışma grubunda, sempozyum ve seminerlerde, tekstil sektörü gibi çalışanlarının çoğunluğunu kadınların oluşturduğu üretim alanlarında kadınların ucuz iş gücü olması ve ücret eşitsizliğinden toplumsal cinsiyete, ‘Ni una menos’(bir kişi daha eksilmeyeceğiz) hareketinden kürtaj hakkına, LGBTİ+ hareketinden doğa katliamlarına, göçlerden ırkçılığa, İranlı kadınların başörtü eylemlerine kadar, kadın mücadelesinin çeşitli konuları ele alındı. Çalışma gruplarının birinde Rojava kadın devrimi de ele alındı ve öz savunmanın gerekliliği ve önemi üzerinde önemli tartışmalar yürütüldü.
Teorik tartışma ve konuşmaların yanı sıra konser, tiyatro gibi kültürel çalışmalara da yer verilen festivalde, Almanya’da yükselen ırkçılığa karşı Cumartesi günü Essen’de bir de sokak eylemi gerçekleştirildi.
Yeni Kadın’ın da katıldığı çalışma gurubunda, söz alan Yeni Kadın temsilcisi, konuşmasında kadınların ortak çalışmasının önemine vurgu yaptı:
“Dünyanın bütün coğrafyalarında kadına yönelik her türden şiddetin ve kadın katliamlarının yükseldiği bu süreçte, farklı coğrafyalarda mücadele eden kadınlar olarak, birbirimizin tecrübe ve deneyimlerimizden öğrenmeye ve birbirimize destek olmaya ihtiyacımız var… Herkesin üzerinde yoğunlaştığı farklı konuları olsa da, ortak noktalarımız üzerinden ortak mücadeleyi yükseltmek zorundayız. Uluslararası sermaye ve patriarkanın ürettikleri ortak politikalar sonucunda, kadınlara yönelik her türden şiddet, toplumsal cinsiyet ayrımcılığı yükseliyorsa, bütün toplumlarda kadınlar ikinci cins ve sadece çocuk doğurma makinesi olarak görülüyorsa, biz kadınlar da egemenlerin bu yaptırımlarına karşı uluslararası mücadele ağını geliştirmek zorundayız. Ancak; verilecek mücadelede kadın bilincinin sınıf bilinci ile bütünleşmemesi halinde, kadının gerçek kurtuluşunu yakalamamızın mümkün olmadığını da unutmamalıyız”
Yeni Kadın temsilcisinin konuşması birçok kadın grubu tarafından beğeni kazandı ve ilgi gördü. Konuşmanın bitiminde bazı kadın grupları arkadaşımız ile görüşmeler yaptı ve kontakta olmak için ortak sosyal medyada ortak bir ağ oluşturuldu.
Festivalin son günü olan Pazar günü ise; ortak yapılan değerlendirmede herkes, patriarkal kapitalist sistemin tüm saldırılarına karşı, kadınların böyle uluslararası buluşmalarda yer almasının çok önemli olduğunun ve daha sık, düzenli tekrarlanması gerektiğinin altı çizildi.
Son olarak da; İran’da başörtü yasağına karşı mücadele yürüten kadınlara verilen 18 yıllık hapis cezasını protesto etmek ve tutsak kadınlarla dayanışma mesajı ve görüntüler yayınlandı. (Kaynak: atik-online.net)