Adalet Nöbeti’nde konuşan Urfa Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Necati Taş, Halfeti ve Siverek’te son dönemde yaşananlara değinerek, “Kürtlere yapılan işkence görmezden gelinmiştir” dedi.
Diyarbakır Baro Başkanı Cihan Aydın ise, şehir şehir gezerek adalet nöbeti tutmaya devam edeceklerini söyledi.
Her ay başka bir Baro’nun ev sahipliğinde gerçekleştiren “Adalet Nöbeti” bu ay 19 baronun katılımıyla gerçekleşti. Çağlayan Adliyesi önünde gerçekleşen nöbete 19 baro başkanı ve üyesi avukatlar, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Oya Ersoy, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu, Gürsel Tekin, Mahmut Tanal ve çok sayıda kişi katıldı. Açıklamada “Her şey için adalet” pankartı açıldı.
İlk olarak söz alan Adana Barosu Başkanı Veli Küçük, YSK’nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimini yenileme kararını yanlış bulduklarını söyledi. 23 Haziran’da hak gasplarının olmaması adına üstlerine düşen vazifeyi yerine getireceklerini ifade eden Küçük, “Biz Adana Barosu olarak bu seçimde 100’den fazla mensubumuzla, demokrasiye adalete sahip çıkmaya devam edeceğiz. Cumhurbaşkanın ‘seçim yapılsa tekrar seçilse bile o koltuğa oturacak mı?’ sözlerini esefle üzüntüyle değerlendirip kınadığımı ifade etmek istiyorum. Ülkenin aydınlık geleceğine olan inancımla, her şey çok daha güzel olacak diyorum” diye belirtti.
Hapishanelerde bulunan ve gözaltına alınarak baskı kurulmaya çalışılan avukatların yanında duracaklarını belirten Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan da, “Biz burada adil yargılanma hakkını, savunma hakkını savunmak için buradayız dedik ama bunu avukatlar için yapmak istemiyoruz; bu bizim lütuf değil. Bizim açımızdan vatandaşın hakkını savunmaktır dedik. Maalesef ne kadar haklı olduğumuzu bu ülke vatandaşın en temel seçme hakkının gasp edilmesi suretiyle yaşamak zorunda kaldı. Demokrasi, hukukun üstünlüğü ve adil yargı mücadelesi devam edecektir” dedi.
Urfa Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Necati Taş da, Halfeti ve Siverek’te yaşanan hak ihlalleri işkence ve katliamlar yaşanırken yalnız bırakıldıklarını söyledi.
Taş, “18 Mayıs 2019 tarihinde Halfeti’de çıkan çatışmalardan sonra, sivil halka yönelik geniş çaplı operasyonlar yapılmış 51 kişi gözaltına alınmıştır. Ancak gerek gözaltına alınırken gerekse gözaltı esnasında; kadın, yaşlı, çocuk ve tüm şüpheliler, kötü muameleyle birlikte çok ciddi işkenceler yapılmıştır.Bazı işkence görüntüleri medyada yayınlanmıştır. Bu süreçte baromuz büyük bir hukuk mücadelesi vermiştir. Kürtlere yapılan işkence görmezden gelinmiştir. Tüm korkak işkenceciler bilsin ki; işkenceyi bu topraklardan söküp atana kadar mücadele vermeye, adalet aramaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Amed Barosu Başkanı Cihan Aydın da, Türkiye gündeminin içler acısı olduğunu belirterek, “Türkiye’nin gündeminde kadın cinayetleri devam ediyor, çocuk istismarı devam ediyor, İşkence vakaları, temel hak ve özgürlük problemleri, yargının bağımsızlığı, çevre katliamları bahsedecek iyi bir gündem yok. Bahsettiğimiz gündemler devam ettikçe biz şehir şehir gezmeye adalet nöbeti tutmaya devam edeceğiz. 31 Mart 2019’da bir seçim yapıldı. YSK seçmenin iradesini yok sayarak haksız hukuksuz bir şekilde bir karar aldı ve iptal etti. Pazar günü kadınlar kazanacak, çocuklar kazanacak, demokrasi, temel hak ve özgürlükler kazanacak ve halkların kardeşliği kazanacak’’ dedi.
Adaletin insanca yaşamanın başlıca dayanağı olduğunu ifade eden İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel de, şunları dile getirdi: “1980’de uygulanan sistemi 2019’da da görüyoruz. Sanıyorlar ki susacağız, sanıyorlar ki teslim olacağız, sanıyorlar ki biat edeceğiz. İlk gün söyledik, söylemeye devam ediyoruz; susmayacağız, teslim olmayacağız, biat etmeyeceğiz ve sonunda mutlaka biz kazanacağız.”
Barolar adına ortak açıklamayı okuyan İstanbul Baro Üyesi Avukat Evrim İşler ise, adalet arayışının Türkiye’de uzun yıllardır devam ettiğini hatırlatarak, şunları söyledi:
“AKP döneminde yargıya güven kalamadı. Bütün Yurttaşlar adalet arıyor, adalet istiyor. Biz avukatların nöbet tutuğu gibi, Soma’da, Çorlu’da, Aladağ’da insanlar adalet için nöbet tutuyorlar.Yurttaş bu denli adalet arayışı içindeyken, yargı ise kendi ritminde ilerliyor. YSK’nin yurttaşların iradelerine müdahale edildiğini görüyoruz. 23 Haziran’da sandıklarda 24-25 Haziran’da Silivri’de Gezi Davası’nda adalet arayışımızı sürdüreceğiz.’’
Açıklaması sonrası eylemlerini sonlandıran hukukçular adliye önünden ayrıldı.