H. Merkezi: 2 Nisan günü Mayıs ayında işlerine son verileceğini öğrenen Koç Üniversitesi’nde çalışan taşeron işçiler direnişe geçmiş, yüzlerce işçinin günler süren direnişi sonucunda Rektörlük işçilerle görüşme yapmış ve şartları kabul etmişti. Ancak aynı gün içerisinde Rektörlüğün işçilerin şartlarını yok sayan bir metin yayınlaması sonrası işçilere direnişe devam etme kararı aldı.
Koç Üniversitesi’nde işten çıkarılmak istenen ve direnişe geçen 160’ın üzerinde işçi, 7 Nisan gecesi Rektörlükle bir görüşme gerçekleştirmiş ve yapılan görüşmede Üniversite Genel Sekreteri Murat Halimoğlu, şu sözleri vermişti:
– 161 işçinin tamamının yeni taşeron firmanın kadrosuna alınması sağlanacak
– İşçiler bu değişiklik sonucu tazminatlarından hiçbir şekilde kayıp yaşamayacak
– Öğrenciler, akademisyenler ve avukatlardan oluşan bir Taşeron Denetleme Komisyonu’na işleyişi denetleme yetkisi verilecek.
Direniş devam edecek
Ancak dün (8 Nisan) akşam saatlerine doğru varılan anlaşma maddelerinde değişiklik yapan Rektörlük anlaşmaya uygun davranmadı ve “teknik aksaklıktan ötürü işçilerin işe geri alınacağına dair sözleşme bugün imzalanmayacak” şeklinde açıklama yaptı.
Bunun üzerine işçiler yeniden direnişe geçerek, anlaşma koşulları kabul edilene kadar üniversiteden ayrılmayacaklarını belirttiler.
Bir okurumuzun gözünden Koç direnişi!
Okul yönetimi işçileri işe geri alınacağına dair 1saate kadar sözleşme imzalatılacağını açıklamıştı. Umutlu bir o kadar da gergin bekleyişti. Halaylar türkülerle ısınmaya çalıştık.
“İşçiler burada imza nerede”, “Direne direne kazanacağız” sloganlar atılıyordu. İşçiler, öğrenciler okula giren her serviste içinde yeni işçi olup olmadığını kontrol etti.
Aradan saatler sonra okul yönetiminden açıklama geldi: “Teknik aksaklıktan ötürü işçilerin işe geri alınacağına dair sözleşme bugün imzalanmayacak” diye! Bu açıklamanın üzerine konuştuğum bir işçi “sonuna kadar burada olacağını” dile getirdi.
Taşeron denetleme komisyonundan, öğretim üyeleri ve avukatlar da yaptıkları açıklamada “Bundan sonra bizler bu süreçte aktif olarak yer alacak ve işçilerle birlikte direnişte olacağız” dediler.
“Yalancı Halimoğlu” sloganları atıldı sık sık. Ardından yağmurdan etkilenen çadırlar onarılmaya başlandı.
Halaylar sloganlar çalınan düdüklerle direniş tüm kararlılığıyla devam etti.
