Ekoloji

İngiltere’de ‘Yok Oluş İsyanı!’

İngiltere’de Extinction Rebellion’ın (Yokoluş İsyanı), İngiltere hükümetinin harekete geçmesi çağrısıyla 5 gün boyunca eylem düzenleyeceğini duyurmuştu.

Eylemcilerin talebi, “çevre ve iklim için acil durum” ilan edilmesi, biyoçeşitliliğin azalmasına karşı ve sera gazı emisyonunun azaltılmasına ilişkin yasal düzenlemeler yapılması.

Eylemlerin ilk günü olan 15 Nisan’da Londra’da düzenlenen eylemde 100 kişi gözaltına alınmıştı. Independent’ın aktardığına göre dün(16 Nisan) devam eden eylemler sırasında, eylemciler üzerlerinde “Yaşam ya da ölüm”, “İklim değişikliği değil sistem değişikliği”, “Tek çözüm devrim” yazılı pankart ve dövizlerle birlikte Waterloo Köprüsü ve Parlamento Meydanı dahil olmak üzere kentin en işlek 5 bölgesini trafiğe kapatarak Londra’da hayatı durdurdu. Eylemler sırasında yaklaşık olarak 300 kişi gözaltına alındı.

Eylemciler Ne İstiyor?

Yokoluş İsyanı “varlığımızı tehdit eden iklim felaketi ve ekolojik çöküşe karşı” üç adımlı bir plan öneriyor:

  1. Hükümet dünyanın karşı karşıya kaldığı iklim krizi hakkında doğruları söylemeli,
  2. İngiltere karbon salımını 2025’e kadar sıfırlamak için bağlayıcılığı bulunan yasal düzenlemeler yapmalı,
  3. Bu hedefe ulaşmak için atılacak adımları denetleyecek bir “Yurttaşlar Meclisi” kurulmalı.

 Karbon salımı altı yılda nasıl sıfırlanır?

2025’te karbon emisyonunun sıfırlanması için çok ciddi önlemler alınması gerekiyor.

İklim değişikliğine karşı dünyayı 12 yılda dönüştürebilecek çözümler öneren Rapid Transition Alliance’tan (Hızlı Dönüşüm İttifakı) Andrew Simms “2025 yılında sıfır emisyona ulaşmanın mümkün olup olmadığı sorusuna verilecek en dürüst cevap, denemeden göremeyeceğimiz” diyor ve ekliyor:

“Bütün iktidar ve bütün endüstriler istediğinde çok kısa zamanlarda nelerin başarılabileceğini genellikle unutuyoruz.

“2008’deki finansal krize verdiğimiz tepkiler kadar hızlı hareket etmek mümkün.

“Biyosferimizin sağlığıyla, bankacılık sistemimizin sağlığı ile ilgilendiğimiz kadar ciddi ve bütüncül bir şekilde ilgilenirsek bu tür hedeflere ulaşmak için gereken kaynak ve planlamanın nasıl sağlanabileceğini de görürüz.”

Yokoluş İsyanı’na dahil olanlar iklim krizinin boyutunun, büyük çaplı emisyon kesintileriyle mücadele edilebilecek seviyeyi aştığını söylüyor.

Örgütün kurucularından Dr. Gail Bradbrook “Artık gerçekçi olma zamanı değil. Şimdi insanlığın tamamen yön değiştirme zamanı” diyor ve ekliyor:

“Bu sorun birkaç basit önlemle veya birkaç çatıya güneş paneli eklemeyle çözülebilecek bir noktada değil.

“Sorunu çözmek için o kadar geç kaldık ki mucizevi bir şeyler yapmamız lazım.”

Emisyon kesintilerine dair zor kararları kim alacak?

Yokoluş İsyanı, İngiltere’nin karbon salımını sıfırlama planının ana öğelerine Yurttaşlar Meclisi’nin karar vermesini istiyor. Bu yapının ülke çapındaki nüfusu yansıtan bir temsiliyete sahip olması öneriliyor.

Dr. Bradbrook “İnsanlar için neyin önemli olduğuna onların karar vermesini sağlayalım” diyor ve ekliyor:

“Çocuklarının sağlığı, güvenliği ve gelecekteki beslenebilme imkanı mı, yoksa tatillere gidip et yemeye devam etmeleri mi daha önemli?

“Bir otobüs şoförü ile bir kuaförün birlikte bunu anlamaya çalışması lazım.”

Bu fikri destekleyenler, İrlanda’nın zor toplumsal konularda oluşturduğu Yurttaşlar Meclislerini örnek veriyor.

Bu meclis son olarak İrlanda’daki kürtaj yasağını ele almış ve bir referandum düzenlenmesi gerektiğine karar vermişti. Referandumda yasağın kaldırılması, Yurttaşlar Meclisi’nin halkın nabzını doğru bir şekilde tuttuğuna işaret ediyor.

İrlanda’daki Yurttaşlar Meclisi iklim değişikliği konusunda da yüksek karbon salımına yol açan faaliyetlere yüksek vergi uygulanması gibi sert önlemler alınmasını savunuyor.

Bu da, parlamentoda iklim değişikliği üzerine bir komite kurulmasına yol açtı.

İrlandalı çevre yazarı ve yorumcusu John Gibbons, bu komitenin iklim değişikliği konusunda en güçlü partiler arası bildirinin imzalanmasını sağladığını belirtiyor.

Fakat yine de İrlanda’nın karbon salımı hedeflenenin çok üstünde:

“2020’den itibaren karbon salımına büyük yaptırımlar gelecek ve İrlanda bir yandan bunun utancını yaşarken diğer yandan da büyük bir fatura ödeyecek.”(Haber Merkezi)

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu