TC’nin “kadın” pardon, “aile vitrini” Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin; gerçeklere karşı üç maymunu oynamaya devam ediyor. Şahin; kadın düşmanı AKP’nin ve doğrudan sistemin politikalarına karşı tutum alan, kadın bakış açısıyla politikaları sorgulayan, tartışan, kadınlar için adım atan bir yerde mi duruyor yoksa kadına yönelik şiddetin ve cinayetlerin artışına neden olan politikaları üreten bir yerde mi?
Cevap vermeyeceğiz!
Gerçek dünyaya in!
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü vesilesiyle mesaisi artan Şahin Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Toplantısı’na katılmış, burada Türkiye’nin kadın hakları ve şiddetle mücadelede “örnek bir ülke” olduğunu ve “yapacaklarından değil, yaptıkların bahsettiklerini” iddia etmiş! Şahin’e tavsiyemiz, gerçek dünyaya inmesi!
Şahin acaba bunları söylerken günde kaç kadının öldürüldüğünü, kaç kadının şiddete maruz kaldığını bilmiyor mu? Ya da oturduğu rezidansından o şaşaalı hayatından, kendi dünyasından çıkıp gerçek dünyayla kaç defa ilgilendi? Kadın haklarında “örnek bir ülkeymişiz” de bizim haberimiz yokmuş! (Bu arada gerçek dünyadan bir örnek verelim: 8 Mart günü, Amed Bismil’de eşinden boşanmak istediği için kayınpederi tarafından öldürülen Meltem Özdaş’ın cenazesini kadınlar omuzladı.)
Hangi konuda örnek?
Bir düşünelim; bu ülkede merdiven altı ve sigortasız çok ağır koşullar altında çalışan kadınların haddi hesabı yok. Bu konuda “örnek ülke” olabiliriz.
(Komprador patron ağaların ihtiyaçları ya da kırdan kente göçün koşullamasından da da kaynaklansa) 1960’larda % 70’lerde olan kadın istihdamı, günümüzde % 20’lere inmiş durumda ya… Bu devasa düşüş konusunda da “örnek ülke” olabiliriz.
Kadın cinayetlerinde oranın ne derece yüksek olduğu ve kadın katillerinin nasıl da mahkemeler, karakollar tarafından korunduğu malum. Bu konuda da “örnek ülke” olabiliriz!
Ancak ne yazık ki ne kadına yönelik baskı ve ayrımcılıklara karşı politika geliştirmede ne de şiddeti önlemede örnek ülkeyiz. Şahin’in bu durumu kabullenmesi lazım!
Kadına şiddet insanlık suçu!
Şahin “kadına karşı şiddeti insanlık suçu olarak görüyormuş”! Burası önemli. Şahin’e sormak lazım: Sizin insanlığınız, şiddete uğrayan kadın size başvurana kadar mı? Neden karakollarınız kadınları şiddete uğradığı erkeğe teslim ediyor, Savcılıklar “bir şey olmaz” deyip koruma vermiyor ve mahkemelerde kadın katilleri ceza indirimlerinden faydalanabiliyor?
Gerçi Şahin’in hakkını yememek gerek. Bir de güvenlik butonumuz var! Ama ne yazık ki şiddet anında genelde erkeğin elinde ya da çöpte olan bu buton kadınları korumaya yetmiyor.
Hem tüm “iyi niyetine” karşı Şahin’e bir hatırlatmada bulunmak lazım: Butonlar, kelepçeler ya da benzeri adli oyuncaklarınız, şiddetin kökenine darbe vurmadıkça hiçbir işe yaramayacak.
Bir YDK’lı
Kaynak: yenidemokratkadin.net