Makaleler

Sağlığın temeli ve sağlıkta politikalar

Sağlık ve hastalık; bedenin fiziki ve biyolojik olarak iyi olma durumudur. Peki, bu “iyi olma” durumuna kim, ne kadar, nasıl ulaşabiliyor?

Toplumsal eşitsizliğin hastalık ve sağlıkta yansımaları elbette yadsınamayacak önemdedir. Bu eşitsizlik yaşamsal faktörleri etkileyen en temel etkendir. Sağlık sorunlarının oluşmasının en temel nedeni kapitalist-emperyalist sistemin ve yerli uşaklarının daha fazla kâr elde etme isteğidir. Kapitalistlerin daha çok kâr için çevre ve doğada yarattığı tahribatın insanlığı yok etme ve pahasına uyguladığı politikalar biliniyor.

Sağlığın belirleyicileri daha kapsamlı olarak sosyal, ekonomik ve politik bağlamda değerlendirilir. Bu durum bireylerin ve toplumların sağlık düzeylerinin birbirinden farklılaştığını göstermektedir. Örneğin Kürtlerin kendi dillerini, konuşamaması, derdini doktora anlatamamasından kaynaklı sağlık hizmetlerinden yeterince yararlanamamasına sebep olmaktadır. Bir başka sorun ise erkek egemen zihniyetin cinsiyetçi politikalarından kaynaklanmaktadır. Cinsiyete dayalı eşitsizliklerin daha fazla olduğu yarı-sömürge, yarı-feodal toplumlarda kadın hastalık ve ölüm oranı çok daha yüksektir. Örneğin birçok kadın, işsiz ve sosyal güvenceden tamamen yoksunken, çalışan kadınlar ise çok daha kötü koşullarda, yarı zamanlı, esnek üretim içinde ya da güvencesiz işlerde çalışmaktadır. Bu da sağlık hizmetine ulaşamadığı gibi birçok sağlık sorununu da yaratmaktadır.

 

“Sağlıkta dönüşüm ile esnek ve kuralsız çalışma yaygınlaştı”

En temel hak olan ve ücretsiz olması gereken sağlık hizmetlerinin her geçen gün daha fazla ticarileştirilmesi, insanın bir meta olarak görülmesinin en temel ifadesidir. Sağlığın ticarileştirilmesi hastalığın nimet, hastanın ise müşteri olarak görülmesi demektir. Bu da sağlık hizmetlerinin kâr kapsamında ele alınarak toplum için yapılmaması anlamına geliyor.

Ülkemizde paralı olan sağlık hizmetler 24 Ocak 1980 kararlarıyla birlikte yaşama geçirilen neo liberal politikalarla paralı hale getirilmiştir. 2000’lerden sonra ise bu politikaların uygulanmasına daha fazla hız verilerek “Genel Sağlık Sigortası” ve “Aile Hekimliği” gibi uygulamalarla sağlıkta özelleştirmenin kapılarını sonuna kadar açılmıştır. “Ayağınıza hizmet getiriyoruz”, “Doktor artık evinizde” söylemleriyle “Aile Hekimliği” propagandasıyla sağlık hizmetlerini daha da piyasalaştırmıştır. “Sağlıkta Dönüşüm” yasası ile esnek, kuralsız çalışma ve taşeronlaştırma yaşama geçirilerek sağlık emekçilerine saldırılar artırılmıştır.

 

“Sağlık hizmeti giderek ulaşılamaz hale geliyor”

Egemenlerin sağlıkta dönüşüm adı altında önümüzde getirdiği süreç Kamu Hastane Birlikleri Yasa Tasarısı (KHBYT) devam etti. Her ne kadar anayasa mahkemesi tam gün yasasını “teknik” nedenlerden iptal etse de egemenlerin saldırıları bununla sınırlı değil. Asıl hedef devlet hastanelerinin özelleştirilmesidir. Bunun birinci adımı olarak sağlık ocaklarının kaldırılıp yerine aile hekimliğinin getirilmesi oldu. Sosyal Sigortalar Kurumu’nun (SSK) ilaç fabrikasının kapatılmasıyla birlikte 500’ü aşkın hastane devlet hastanesi-SSK ayrımı ortadan kaldırıldı.

Sağlık Bakanlığı şu an 800’den fazla hastaneyi birleştirmiş durumda. Bu birleştirme ile hastaneler 5 sınıfa ayrılıyor. Kaldı ki sağlığın piyasalaşması mantığının devamında 5 sınıfa ayrılan hastanelerin özelleştirilmesi hedefleniyor. Burada herhangi bir özelleştirilen devlet hastanesinin olası iflası durumunda emekçi halkın gidebileceği herhangi bir hastane kalmıyor. Kaldı ki hastanenin iflas etmesi de gerekmiyor. Zaten özelleştirilen hastanelerde piyasaya göre şekilleneceğinden yoksul halka hastaneler de kapanmış olacak. Bunun örneklerini de görmeye başladık: 2011 yılında yürürlüğe giren Sağlık Uygulama Tebliği’nde yer alan ve IQ testi kriterleriyle IQ’su 60’ın altında olan birçok hasta çocuğun 3 aylık ilaç dozu 100 bin lira olan ilaç parasının karşılanması verilebilir.

Görüldüğü gibi yoksul emekçi halkın sağlık hizmetlerine ulaşmadaki sıkıntılarını aşmak bir yana egemenlerin daha fazla kâr hırsıyla yarattığı sorunlar daha da büyümekte, sağlık hizmetlerini her geçen gün daha da paralı ulaşılmaz hale getirmektedir.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu