Kültür&Sanat

Maden işçilerine…

“Allah beterinden saklasın!”

Amin, yüz kere bin kere de

amin!

Allah kimsenin çoluğunu çocuğunu

madene düşürmesin.

Düşürse de

Zonguldak’ta olmasın!

Kozlu madenine

hiç sapıtmasın yolunu.

“Allah beterinden saklasın!”

He ya,

ne de doğru demiş,

Taner Yıldız.

Kozlu’da göçük altında

kalan,

kalıp da gazla sıkışan,

sıkışıp da ölen,

ölüp de

beşinin cesedine kavuşan

üçününse hala gazın

taşeronun üç kuruşuna

bedeni tahta tabutlara

konmamış aileleri,

Allah beterinden saklasın.

Satı’yı bildin mi kız,

hani şu karnı burnunda,

gelip de Kozlu’yu yerinen bir edeni.

saçı başı dağılmış

gözleri ağlamaktan şişmiş

boynu ipince Satı.

Bildin mi?

İşte O,

demiş; Bugün erim göçüğün altında

daha da çıkmadı!

çıkacağı da belli değil,

ama,

madenciiibenim bu karnımdaki,

eğer oğlanısa,

almayın bir Kozlu’ya,

indirmeyin o kara kara ocaklara,

ben de var ya,

demiş-

işte o vakit

işte o vakit.

Karşısında,

ensesi kalın

adamın biri de

demiş ki:

Sen hiç üzülme Satı kadın,

senin oğlunu da

onun oğlunu da

alırım madene,

indiririm yerin dibine!

O günden bugüne,

Kozlu’da kadınlar,

doğurmuş oğlanları

vermiş iş yerinin sahibine,

beklemiş yolunu çaresizce.

O gün iş yeriymiş,

Kozlu’daki maden ocakları

bugün işletme!

İşçiler demiş olmaz böyle,

elektrik kabloları fena!

yanımızda yunumuzda

habire patlamalar.

madenciiiYapman böyle,

etmen böyle

işletmeyiz bizi!

İşletmeci de:

İşinize gelirse,

ister çalışın,

ister çalışmayın demiş.

İşçiler inmiş yine o kara

ocakların içine,

inmişler açlıktan kokan nefesleri,

metan gazıyla,

zehirlensin diye.

Allah beterinden saklasın

cemi cümlemizi

hani Yüksel varıdı,

kır saçlı,

kırçıl sakalı,

elleri koca koca

babası gibi

O da Kozlu’da,

yummuş gözlerini.

Ya Musa,

gözleri mavi misket tanesi,

bıldır askerden geldiydi,

Halime’yle nişanlanan

Musa.

Allah beterinden saklasın,

gelmiş bakan da,

maden işçisiiiyağış mağış demeden

Üzgün durup durur

Musa’nın, Yüksel’in

tabutlarının karşısında.

Çok şükür Allahıma!

Doğukan’ın babası da

kurtulmuş.

Dokuz yaşında,

göçüğün başında,

yalvar yakar ağlayan Doğukan.

Babam ölseydi ne yapardım,

bilmiyorum diyen Doğukan.

babası göçükte sağ çıkınca,

koca adam gibi

herkese, sabır dileyen Doğukan.

Allah beterinden saklasın!

bugün, üçü beşi

göçüğün altında

ya,

hepsi kalaydı o gazın içinde,

çıkmayaydı!

ne olurdu Doğukan’ın hali

ne olurdu Kozlu’daki

kadınların hali?

Öyle ya,

beterin, beteri de vardı.

Sincan F Tipi Kadın Hapishanesi/ Zeliha BULUT

8 Ocak 2013’te Kozlu maden ocaklarında göçük altındaki işçiler için yazılmıştır.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu