Merkezi: Adana Kürkçüler F Tipi Kapalı Cezaevi’nde toplamda 30 yılı aşkındır süredir tutuklu bulunan Wernicke Korsakoff hastası Kemal Özelmalı, tahliye talebiyle 29 gündür açlık grevi eyleminde.
Özelmalı ile görüşen İnsan Hakları Derneği (İHD) Adana Şubesi Hapishane Komisyonu Sözcüsü avukat Zelal Demiray, Özelmalı’nın durumunun gün geçtikçe ağırlaştığını aktardı.
MA’dan Hamdullah Kesen’e konuşan Demiray, Özelmalı ile yaklaşık 1,5 ay önce yaptıkları görüşmede Wernicke Korsakoff hastalığının yanı sıra farklı hastalıklarının da nüksettiğini söyledi.
Wernicke Korsakoff hastası Kemal Özelmalı, aynı zamanda bağırsak, böbrek sancısı, prostat, idrar tutamama, görme ve duymada azalma, denge bozukluğu, kol ve bacaklarda uyuşma rahatsızlıkları yaşıyor.
“Görüşme esnasında kendisinin artık hapishane koşullarına daha fazla dayanamadığını ve eğer durumunda bir düzelme olmazsa açlık grevine başlayacağını tarafımıza iletmişti. Ve bundan kısa bir süre sonra da açlık grevine başlamış olduğunu öğrendik” diyen Demiray, Özelmalı’nın Adli Tıp Kurumu’na sevki için Adana Kürkçüler F Tipi Kapalı Cezaevi Savcılığı’na başvuru yaptıklarını söylüyor.
Ancak Demiray, yaptıkları başvurunun üzerinden 3 hafta geçmesine rağmen bir yanıt alamadıklarının da altını çiziyor.
49 kiloya düştü
Demiray, 23 Ekim’de cezaevinde ikinci kez görüştüğünü Özelmalı’nın kendisini tanıyamadığını belirterek, durumuna ilişkin gözlemlerini ise şöyle aktardı:
“Wernicke Korsakoff hastalığının en büyük belirtilerinden biri de bellek bozukluklarına sebep olması. Beni tanıyamaması aslında yeni öğrendikleri şeylerin hafızaya kaydedilememesiyle alakalı bir durum. Açlık grevine başlamadan hemen önceki hali dahi iyi değilken, bu denli kısa sürede açlık grevinin yıkıcı etkisi kendini güçlü bir şekilde hissettirmiş.
“Kilo kaybı gözle görülür şekilde fark edilmekte ve şu anki kilosu da 48 ila 49 civarında seyretmektedir. Keza yine; hareket etmekte güçlük çektiği, sürekli olarak bir yerlere ya da birilerine tutunarak yürüyebildiği, hemen yorulduğu ve kısa sürede nefes nefese kaldığı ve aynı zamanda büyük bir halsizlik hissettiğini de tarafıma aktarmıştır.”
“Hastane sevkleri tekerlekli sandalyeyle gerçekleşiyor”
Revirdeki doktorun her gün Özelmalı’yı kontrol edip, kilo ve tansiyonunu ölçtüğünü aktaran Demiray, “Kendisi sağlık görevlilerine bilinci kapanana kadar asla müdahaleyi kabul etmediğini de belirtmiştir” ifadesinde bulundu.
Demiray, Özelmalı’nın yürümekte zorluk çektiği için son zamanlarda hastane sevklerini tekerlekli sandalyeyle gerçekleştiğini ifade etti.
Özelmalı’nın tahliye edilmesi için tüm hukuki yollara başvuracaklarını aktaran Demiray, sözlerini şöyle tamamladı:
“Biliyorsunuz son zamanlarda özellikle erken safhalarda gerekli önlemler alınmadığı için hastalıklarından ötürü hapishanelerde çokça mahpus yaşamını yitirdi. Raporları kaybolduğu için ilacı verilmeyen Halime Gülsu. Kanser teşhisi konulmasına rağmen anca uzun bir süreden sonra o da ağır şartlarda tedavi altına alınan Koçer Özdal. Henüz hüküm giymemiş olmasına rağmen tahliye edilmeyen Musa Gülbeyaz. Yakın dönemde yaşamını yitiren hasta mahpuslardan yalnızca birkaçı. Kemal Özelmalı’nın kamuoyundan talebi ise ‘Ölünce değil, şimdi sahiplenin’ diye aktardı”