Dünya

Alpa Shah’tan Gece Yürüyüşü | Hindistan’ın Maoist Gerillaları Arasında

Bir antropoloğun, bir gerilla birliğiyle birlikte, 250 km’lik bir yürüyüş de dahil olmak üzere, Hindistan’ın devrimci hareketi ile geçirdiği zamanı anlatıyor.

Alpa Shah’tan Gece Yürüyüşü – Hindistan’ın Maoist Gerillaları ile birlikte bir antropolog olan Alpa Shah’ın Hindistan Devrimci Hareketi’nin bir müfrezesiyle, erkek asker kıyafeti giyerek, 250 km’lik yürüyüş de dahil olmak üzere, geçirdiği zamanı anlatıyor. 2008 ile 2010 yılları arasında, antropolog Alpa Shah 18 ayını Hindistan’ın büyük ölçüde kırsal kesimindeki Jharkhand şehrinde katılımcı gözlemci olarak geçirdi. Hükümet tarafından en çok ihmal edilen, kast sistemi dışında sayılan kabile topluluğu Adivasiler arasında yaşadı. Jharkhand aynı zamanda Hindistan’ın Maoist isyanının kalbi olarak bilinen bir bölgedir. 2006’da ki savaş döneminde ülkenin başbakanı “Hindistan devletine karşı en büyük iç güvenlik tehdidi” dediği bölgedir aynı zamanda. On yıllar boyunca, Hintli politikacılar ve yorumcular ülkenin uzun süredir devam eden Maoist savaşını tartıştılar: isyancılar, eski bir inanışa bağlı olarak ideolojik teröristler mi yoksa devlet vahşetine karşı tek çareyi ona karşı silaha sarılmaya mecbur bırakılan isyancılar mı? Bu kutuplaşmış tartışmadan memnun olmayan Şah, isyancılarla birlikte yaşayan halkın arasında yaşayarak, isyanın tabandan neye benzediğini araştırmaya karar verdi. Bu olağanüstü bir girişim oldu. Bu toplumların coğrafi ve kültürel uzaklığı ve savaş alanının ortasında olmasının getirmiş olduğu akut tehlikeler arasında yaşamak yabancılara birkaç hafta dışında pek cazip gelmiyor. Bölgede derin bir etnografı araştırmanın yapılamaması, Hint medyasında isyancıların konumunun farklı gösterilmesinin önünü açıyor. Daha önemli bir gerçek ise Shah son haftasını Jharkhand ormanlarında erkek gerilla kılığında 250 kilo metrelik yolu Maoist müfreze ile birlikte yürümüş olmasıdır.

Gece Yürüyüşü (Kitabı) – Maoist’leri ve yönettikleri Adivasi sivilleri ile birlikte, korkunç bir savaşın en nüanslı raporunu içeriyor. İç savaş, bir şekilde soğuk savaş anakronizmidir. Hindistan’ın modern Maoist’lerin soyları 1960 ların sonlarına doğru ortaya çıkan Naksal isyancılarına dayanır. Naksalit’ler Mao’nun Kültür Devrimi’nden ciddi oranda etkilenmiş ve onu rehber almışlardır. Bu daha önceki çatışmaların çoğu 1970’lerin başlarında sert bir devlet müdahalesiyle söndürülmesine rağmen, orijinal hareketin parçaları mücadeleye devam etti. 2004’te, bu parçaların bir kısmı yeni bir siyasi ve askeri örgüt içinde bir araya geldi: Hindistan Komünist Partisi (Maoist) ve Halkın Kurtuluş Gerilla Ordusu. Hindistan hükümeti 28 Eyaletten 20 tanesinin etkilendiğini iddia ediyor. Gerçekte, Maoist hareket esasta Merkez-Doğu bölgesinde, en başta Andhra Pradesh, Bihar, Chhattisgarh, Jharkhand ve Odisha bölgelerinde yoğundur. Hayatta kalabilmesi, Maoist grupların, kast sisteminin hiyerarşik şiddeti ve Adivasi’lerin maruz kaldığı ırkçı sömürü gibi bazı sosyoekonomik düzeylere saldırmaya hazır olmalarına dayanır. Yeni binyılda ise Maoitler etki gücünü çevresel sorunlara yönelerek daha fazla arttırdılar. 2003 yılından sonra Hindistan devleti; daha fazla vergi toplayabilmek için özellikle mineral açıdan zengin olan Chhattisgarh ve Jharkhand bölgelerini çok uluslu tekellere peşkeş çekerek maden sözleşmeleri imzaladı. Maoist isyancılar yerel halkı, devletin ve şirketlerin sanayi yapılanma için toprakların boşaltılmasına karşı direnişe geçmesi için örgütlediler. Devletin ve şirketlerin kabile halkının toprak hakkına yönelik saldırı girişime tanık olan Shah; bu saldırıyı, ‘Son zamanların en büyük insansızlaştırma projesi’ olarak değerlendiriyor. Hindistan hükümetleri Maoist’lere duyulan en küçük sempatiye bile tahammül edemeyerek, sempati duyanları kriminalize ediyor. Bu yıl haziran ayında beş insan hakları savunucusunu ‘Sivil halkı devletin saldırılarından koruyanları’ Maoist’lerle ilişkileri oldukları gerekçesiyle tutukladı. Ağustos ayında en az beş kişi daha aynı suçlamalarla tutuklandı. Shah, diğer taraftan tanıştığı Maoist’lerin insancıl olduklarını gösteriyor. Hareketin liderliğinin özverili idealizmini hissettiriyor. Birçok kıdemli Maoist yüksek kast toplumlarında doğup iyi bir eğitim aldılar. 1960’ların ve 70’lerin küresel protesto hareketlerine sürüklenerek, daha sonra ailelerini terk etti ve kariyer peşine düşmektense, Hindistan’ın en yoksul halkı için tam zamanlı devrimciler olarak savaşmayı seçtiler. Shah, birlikte hareket ettiği müfrezenin lideri olan Gyanji’nin Maoist’lere katılmasından 25 yıl geçmesine rağmen yumuşak ve açık tenli ayakları olduğunu not ediyor. Gyanji mayınlardan çok sığırcık sürüsüsün havadaki dansına ve Avrupa ve Hint – Urdu şiirlerine ilgi duyan bir gerilla. Shah aynı zamanda hayret verici farklı nedenlerle Maoist’lere katılan sıradan Adivasi’lerin hikâyelerine de ilgi duyuyor. 2000’li yılların başında Hindistan hükümet Maoist’lere karşı savaşması için yerel para-militer ordulara destek veriyordu. Onların yaptıkları vahşete karşı köylülerin birçoğu Maoist’lere katılarak Halkın Kurtuluş Gerilla Ordusuna katıldılar. Bazılarının katılma nedenleri ise daha küçük ölçekli şikayetlerden kaynaklı. 16 yaşındaki Kohli, bir bardak sütü döktüğü için babasından tokat yediğinden kaynaklı evden kaçarak Maoist’lere katılmış. Bazıları için Naxalites’e katılmak ise bir ergen isyanı, ailelerinin kontrolünden kaçmak ve dünyayı köylerinin ötesinde yaşamak için katılıyorlar Maoist’lere. Ancak Şah, Maoistleri veya Adivasi topluluklarıyla olan ilişkilerini romantikleştirmez.

Belirtilen idealizmine rağmen, politik kökenlerinin şiddeti yüceltmesi ve yolsuzluğu teşvik etmesine şahitlik ediyor. Adivasilerin ancak hayatta kalabilecek şekilde yaşayabilmelerine rağmen Shah Adivasi kadınlarının kast sistemi ile yönetilen Hindistan toplumunda kadınların sahip olabilecekleri en yüksek kadın haklarına sahip olmalarına karşı duyarlığı olduğunu gösteriyor. Shah’ı endişelendiren halk demokrasisini savunan Maoist hareketin kabile geleneklerini hor görmesidir. Kıdemli bir Maoist ‘Toplumun gelişmesi ile birlikte bu geleneklerin ortadan kalkması kaçınılmaz’ diyor. Shah, devam eden iç savaşın adaletsizliklerine karşı en doğru uzun vadeli çözümü Hindistan Anayasal demokrasinin uygulanmasını ve bunu yaparken bu anayasa tarafından en fazla ezilmiş ve marjinalleştirilmiş kesimleri de katarak yapmalıdır. Gece yürüyüşü kitabı ile Shah sempatik ve dengeli bir analiz yaparak bölgedeki halkın sesi olmaya çalışmış.

Kaynak: https://www.theguardian.com/books/2018/sep/12/nightmarch-alpa-shah-india-maoist-guerrillas-revolutionary-movement

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu