Bursa: ABD sermayeli olan Cargill fabrikası, 1999 yılında Bursa’nın Orhangazi İlçesinde tarım arazileri üzerine kurulması sonrası çevreye verdiği zararla gündeme gelmişti. 12 yıl sonra Cargill’de çalışan işçiler; performans uygulaması, ücret düşüklüğü vb. saldırılara, hak gasplarına karşı örgütlü bir karşı koyuş gerektiği bilinci ile sendikal çalışma başlattılar. Bu çalışmadan rahatsız olan patron, işçilerden Kemal Kopal’ı işten attı. Ardından Kopal direnişe geçti. Biz de Özür Gelecek olarak Cargill’de yaşanan gelişmeleri okurlarımıza ve kamuoyuna yansıtmak için çalışan işçiler ve sendika yöneticileri ile röportaj gerçekleştirdik.
ÖG: Cargill’de yürüyen sendikal mücadele ve yaşadıklarınız hakkında bize bilgi verir misiniz?
Kemal Kopal: Sendikal çalışma aklımıza nereden geldi? Burada bazı şeyler iyi gitmemeye başlamıştı. En basiti, 5 yıl önce aldığımızı bugün alamıyoruz. 5 yıl sonra da artık bugün aldıklarımızı alamayacak duruma geliyorduk. Yani mevcut haklarımızı dahi korumak için örgütlenmeye, bilinçli hareket etmeye, sendikalaşmaya ihtiyaç vardı burada. Diğer bütün arkadaşlar da hemfikir oldukları için sendikalaşma sürecine girdik Haziran ayının başında. Sendikalı olduktan 1,5 ay sonra yani Ağustos ayında da performansa girdik.
– Ne kadar sürede performans değerlendirmesi yapılıyor?
– Normalde 6 ayda bir, ara değerlendirme yapılır. Bundan önce de biz 6,5 yıllık süre zarfında defalarca performansa girdik. Bundan önce de girdiğim 5 performans değerlendirmesinin 4’ünde “3” diye tabir edilen yani fabrikanın % 80’nin aldığı orta değeri aldım. Bir tanesinde de 4 defa üretilen ortalamanın üzerinde yani fabrikanın % 10’unun alabildiği bir performans.
– Yani oldukça iyi bir performans gösteriyordunuz.
– Gayet iyiydi, ortalamanın üzerindeydi. Ağustos ayında yapılan değerlendirmede ise en az puan üzerinden değerlendirdiler. En düşük performansı, yani “1” diye tabir edilen performans değerini reva gördüler. Bu durum bizde tedirginlik yaratmadı. Birçok arkadaş destekliyordu bu süreci, sendikanın buraya gireceğine inancımız tamdı zaten.
Arkadaşlardan gelen istekle Eylül ayında imza aşamasına geçtik. Artık insanlar sendikaya üye olduktan sonra 10 gün içerisinde ciddi bir rakam yakaladığımız için fabrika yönetimi bundan tedirgin oldu. Daha önce hiç yapmadığı şekilde “performansı düşük” dediği bir kişiyi 1.5 ayda apar topar işten çıkardı. Normalde “performansı düşük” dediği bir işçiyi 1 yıl boyunca takip eder. 2-3 ayda bir görüşmeler yapar, burada bir gelişim planı verir ya da burada kötü bir performans gösteriyorsa yerini değiştirmesi gerekir.
– Yani fabrikanın kendi kuralları çiğnediğini söyleyebilir miyiz?
– Aynen öyle. Bunlar, “demokrasi var, senin görüşlerine saygım var” diyor ama “benim gibi düşünüyorsan” diyor, farklı düşünüyorsan ona yok! 1.5 ay içinde apar topar işten çıkarıldık. Bunun sendikal faaliyetten dolayı olduğu da aşikâr. Onlar “veririz iade mahkemesinin parasını” deyip, işin üzerini örtmeye çalışıyorlar. Benim istediğim para değil, işe geri dönmek istiyorum. Ve direnişimiz devam ediyor, sendikamızla birlikte.
“Sendikayı bitirme çabası, yeni bir başlangıç oldu”
– Cargill’de yaşanan gelişmeleri anlatır mısınız?
Öz Gıda-İş Şube Başkanı Yalçın Kaya: Haziran ayında başladığımız sendikal faaliyet Eylül ayı itibariyle Cargill yönetimi tarafından bitirilmek istendi. Aslında bitirilmek istendiği yer, yeni bir başlangıç oldu bizim için. 4 Eylül’de Kemal arkadaşımızın işten çıkartıldığından bu yana her geçen gün üye sayımız arttı.
– İşten çıkarılan işçiyle ilgili hukuksal gelişmeler ne durumda?
– Kıdem ve ihbar tazminatını aldı. İşe iade konusunda bütün prosedürleri başlattık. Arkadaşı işe geri aldıracağız ve sendika olarak bu işyerine gireceğiz.
– Türkiye’de diğer işyerlerindeki mücadele ve direnişteki işçilerle dayanışmayı geliştirmek adına ne söylemek istersiniz?
– Biz şimdi ilk başta anlaşmaya varabilmek için eylemlerimizi düşük seviyede tuttuk. Bu işveren bize olumlu bir şekilde geri dönmediği sürede muhakkak biz hem bu eylem tavrımızı daha sert hale getireceğiz hem de genişletmeye başlayacağız. Bu zaten zorunlu. Patronla masaya oturma planı yapıyoruz. Ama tabii işveren bu şekilde cevap vermeye devam ettiği sürece, diğer firmalar ve işçiler her gün başka işyerlerinde olan eylem, işten atılma, grev gibi durumlarda da onlara da destek olma, onların da desteğini alma düşündüğümüz bir şey ki, bu uygulanacak.
– Özgür Gelecek gazetesi olarak bu konuda işçi sınıfından yana olduğumuzu biliyorsunuz. Cargill’deki kazanım hepimizin kazanımıdır.
– İlk gün de siz vardınız yanımızda, en son gün de siz varsınız. Bu anlamda sınıf mücadelesine gösterdiğiniz destekten dolayı çok teşekkür ediyoruz.