Toplu İş İlişkileri Kanunu, taşeronlaştırma, baraj vs. saldırılarının olduğu, devrimci sendikaların bitirilmeye çalışıldığı bu süreçte Deri İş Sendikası Tuzla Şubesi 30. Genel kurulunu gerçekleştirdi.
25 Kasım günü tuzla da yapılan kurulda, 25 Kasım Uluslararası Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Gününün anlam ve önemi vurgulanırken, kadına yönelik şiddet kınandı. Konuşmacıların hemen hepsinin Suriye’ye yönelik emperyalist saldırı, Kürt sorunu, işçi sınıfına dayatılan, örgütsüzlük ve taşeronlaştırma, sendikaları bitirme yasası ve birlikte güçlü bir mücadele hattı vurgusu vardı.
Saat 10.00’da “sınıf sendikacılığı ilkeleriyle fiili meşru mücadele çizisinde mücadelenin ısrarına” vurgunun yapıldığı açılış konuşması ile başlayan kurul Tuzla şubesinin çalışmalarına dair sinevizyon gösterimi ile devam etti.
Divan seçiminin ardından ise Deri İş Sendikası Genel Başkanı Musa Servi konuşma yaptı. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Gününe, Krize ve hükümetin saldırılarına değinen servi, “Sendikalı olmak isteyen işçilerin işten çıkarıldıklarını, buna karşı direnmek gerektiğini” belirtti.
Saygı duruşunun yapılmasının ardından ise sırasıyla Türk İş Bölge Temsilcisi Faruk Büyükkucak, Deri İş Eski Genel Başkanı Yener Kaya, İzmir Şube Sekreteri Erdoğan Güney, TÜMTİS İstanbul Şube Başkanı Ersin Türkmen birer konuşma yaptı.
Yaşasın kampana direnişimiz
Dost sendikaların konuşmasının ardından ise 460 gün Kampana’da direnen işçilerden Dilek Gül bir konuşma yaptı. “bizleri işe almayan patron çareyi fabrikayı kapatmakta buldu” diyen Gül, “patronlar karşısında işçileri güçlü kılacak olan şey işçilerin birliği ve kardeşliğidir” dedi. Dilek Gül’ün konuşmasının “yaşasın kampana direnişimiz” sloganıyla karşılandı.
Şiarımız birlik mücadele zafer olsun
EMEP ve Hava İş Sendikası’nın da konuşma yapmasının ardından Devrimci Demokratik Sendikal Birlik adına bir konuşma yapıldı. . Sınıfın dağınıklığına karşı bilinç ve mücadele gerekliliği vurgusunun yapıldığı konuşmada şunlar söylendi; “biliyoruz ki Deri İş’in tarihi direnişler tarihidir, adı direnişle anılan, Kazlıçeşme’den Tuzla’ya bu tarihi bizim tarihimiz olarak anıyoruz sahipleniyoruz. Yaptığı direnişlerle, yarattığı gelenekle Deri İş Sendikası sınıf mücadelesi açısından önemli bir yerde duruyor. İşçi sınıfının mücadelesi günümüzde dağınık ve birçok saldırı ile karşı karşıya ama saldırılar birlikte fiili meşru mücadele ile püskürtülecektir. İşçi sınıfını ayakta tutacak yegâne güç mücadeledir. Genel kurulu birlik, mücadele zafer şiarıyla selamlıyorum” denildi.
Daha sonra ise aralarında BDP ve ESP’nin de olduğu siyasi partiler ve sendika temsilcileri birer konuşma yapıldı.
Birlikte daha güçlü bir deri iş daha güçlü bir mücadele
İkinci bölümde ise delegeler söz aldı ve seçimlere geçildi.
İki ayrı listenin seçime girdiği kurulda delegelerin konuşmaların birlikte daha güçlü bir Deri İş, daha güçlü bir mücadelenin ihtiyacı vurgusu yapıldı. Yine baraj sınırlam
asının getirilmesiyle birliktebirçok devrimci sendika gibi Deri İş sendikasının da içerisine sokulduğu süreç ve gelecek süreçte bu saldırıya karşı konulacağı, Deri İş’in yaratmış olduğu, toplumsal olaylara duyarsız kalmama, emek, demokrasi ve özgürlük mücadelesinde aktif rol alma, halkların kardeşliğine olan ihtiyacın her alanda yaşatılması geleneğine sahip çıkılarak daha da ileriye taşınacağı vurgulandı.
Kadın sorunundan halkların, kardeşliğine, işçi sınıfının sorunlarından, yapılan saldırılara, halkların kardeşliğinden, savaşa hayır sloganına kadar bir çok dövizle süslenen salon da sık sık “birlik mücadele zafer, direne direne kazanacağız, zafer direnen emekçinin olacak” sloganları atıldı.
Seçimlerin sonuncunda ise daha önceki dönemde Tuzla Deri İş başkanlığı yapan Binali Tay’ında aralarında olduğu 1. Liste önümüzdeki dönemde çalışmalarını sürdürecek.
