Antep’te ayakkabı saya işçileri, ağır koşullarda çalışmaları sonrasında yaptığı eylemler ile tüm ayakkabı işçilerinin sesi oldular. Daha öncesinde de Adana, Konya ve İstanbul’da benzer eylemler gerçekleşmişti. İlk olarak geçmiş süreçte Adana’da ayakkabı işçilerinin ses getiren eylemleri ile oluşan kıvılcımlar şimdi büyük haykırışlarla dolu bir ateşe evrilip çıkıyor karşımıza. Her bir işçinin döktüğü ter ile attığı sloganlar arasında harlanan bir ateş bu. Evine kan ter içinde elinde sayılı ekmeği ile gelen işçinin harladığı ateştir bu. İş bulamayıp sigortasız çalışan, hiçbir sosyal güvencesi olmayan, hastalandığında doktora gitmeye çekinen bir işçinin çığlığı ile harlanan bir ateştir bu. Ülkesinden göçmüş, kalacak yer, çalışacak iş bulamayan, çok düşük maaş ile çalıştırılan bir mültecinin öfkesi ile harlanan bir ateştir bu. Bazen havaya kaldırılmış sıkılı bir yumruk bazen yüzbinlerce işçinin attığı sloganlarla can bulan bir ateştir bu. Şimdi ise Antep’te ayakkabı işçileri harlıyor bu ateşi. Mevcut süreçte bir işçiye verilen asgari ücret aylık bir ailenin geçinmesine yetecek miktarda olmuyor. Alınan maaş, barınma ve yeme gibi temel yaşam ihtiyaçlarını bile karşılayamayacak durumda. Bunun bir karşılığı olarak Antep’te GATEM ayakkabıcılar sitesi, Baş pınar OSB ve Nizip caddesinde çalışan sayacılar zam talebi ile eylemlere başladılar. Sonrasında montajcılar ve kundura kesiciler de bu eyleme dâhil oldular. Ateş giderek harlandı. Bir anda eylemdeki işçilerin sayısı binleri buldu.
“Artık bıçak kemiğe dayandı”
5-6 yıldır hiç zam almadan çalışan işçiler “artık bıçak kemiğe dayandı, zam almadan çalışmayacağız” diyerek alanları doldurdular.
Şairin de dediği gibi:
“verilmemiş alınmış hep / Yük vurulmuş dağlar gibi –insanlık bu mu? / Çalıyor sömürünün imdat çanları / Kımılda da kurtar şu onurunu / Bıçak kemikte.”
Bıçak kemiğe dayandı, kırıp geçmesin diye, yok edip parçalamasın diye insanlık onurunu, alanlara döküldü işçiler. Yüzde 45 zam talebinde ısrarcı olan işçilerden biri olan Serhat Yaşar bir röportajında 400 atölyenin tamamının işi bıraktığını, atölyede çalışan işçilerle birlikte sitede binden fazla çalışanın grevde olduğunu dile getirdi. Yıllardır çok zor koşullarda çalışan bu işçilerin diğer illerdeki ayaklanma ve iş bırakmalarından güç alarak Antep’te böyle bir direnişin başlatıldığını söyledi.
Yine İstanbul’da Merter, Esenyurt, Beylikdüzü, İkitelli ve toplam 16 bölgede çalışan ayakkabı saya işçilerinin direnişleri sürüyor. İstanbul’da da, Antep’teki işçiler ile benzer koşullarda çalışan saya işçileri ücretlerin artması talebi ile işi bıraktılar. Zam yapılmadığı takdirde makineleri bir hafta çalıştırmayacaklarını dile getirdiler. Yine Antep’te olduğu gibi çok düşük maaşlar karşılığında çalıştırılmaya zorlanan Suriyeli işçiler de eyleme katıldılar. İşçiler 2001’den beri hiçbir zam yapılmadığını, barınma ve temel ihtiyaçlarını aldıkları maaşla karşılayamadıklarını ve iş yaptıkları firmaların kendilerine köle gözüyle baktıklarını söylediler. Evrensel gazetesinde verilen bir röportajda direnişçi işçilerden biri olan Alim Şahin “Artık ailemize vakit ayıramıyoruz. Bizim istediğimiz zamla büyük firmalar bir şey kaybetmez. Biz de istediğimizi alana kadar devam edeceğiz. Sayacılar şu an ayağa kalktı, kolay kolay oturmaz” diyerek direnişin, daha iyi koşullarda çalışana ve yeterli zam yapılana kadar devam edeceğini belirti.
Mücadele giderek yayılıp büyürken ilk kıvılcımların atıldığı Adana’da ki işçi eylemi ise kazanımla sonuçlandı. Adana Ayakkabı İşçileri Yardımlaşma Derneği’nin Başkanı Ömer Tahak Adana’da kazanımla sonuçlanan direnişi şöyle anlattı: “Bu eylemi başlatırken inancımız, güvenimiz yoktu. Önceki eylemlerimiz sonuca ulaşmadı. Komite üyelerini topladık. ‘Dernek çalışmamız var komitede karar alacağız’ dedik. Derneğimiz kabul gördü. 60 yıldır sayacı ustalarına nasıl faydalı olabiliriz dedik. Babam bali kokusundan kansere yakalandı. İş bırakma eylemimize arkadaşlar icabet etti. 870 tezgah ve 3 bin 500 kişi iş bıraktı. Suriyeli vatandaşlarımızla beraber iş bıraktık. Nenesiyle dedesiyle ailesiyle, 60 yıldır sayacıyı hor gören patronlar TİS imzaladı. Bunu 6 gün içerisinde kazandık. Bunu yaparken hep birlik beraberlik içinde yaptık. Ne çekiçler ne makaslar çalıştı.” dedi.
Konya’da da 600 ayakkabı saya işçisi direnişe başladı. Eylemler İzmir’e sıçradı, İzmir’de ki ayakkabı saya işçileri de direnişe başladı. “Birlikte hareket edersek hakkımızı alırız” diyen Ayakkabı işçilerin isyan çığlığı kazanımla sonuçlanana kadar alandan alana yayılacak. Direnişçilerin dediği gibi Bıçak kemiğe dayandı! Sayacılar ayağa kalktı, kolay kolay oturmayacaklar!