H. Merkezi: “Cumhuriyet Bayramı kutlamalarını kana bulayacaklar” şeklinde basında hedef gösterilerek tutuklanan DTCF’li 7 öğrenci ilk mahkemede “denetimli” olarak serbest bırakıldı.
Gözaltına alındıkları 28 Ekim 2016 tarihinde “Cumhuriyet Bayramı kutlamalarını kana bulayacaklar” şeklinde basında hedef gösterilen ve 17 gün boyunca gözaltında kaldıktan sonra tutuklanan 7 öğrencinin ilk duruşması bugün Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
“Örgüt propagandası” suçlamasıyla tutuklu bulunan Ankara Üniversitesi Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi’nde öğrenim gören Bahri Kusur, Kübra Kılıç, Enes Karakuş, Mehmet Emin Akın, Hayrettin Arslan, Hakan Demir ve Macit Aslan mahkemece serbest bırakıldı.
Mahkemede kimlik ve adres tespitinin ardından öğrencilerin savunmasına geçilirken öğrenciler savunmalarını Kürtçe olarak yaptı. Evinde bulunan kitap ve tez çalışmaları delil olarak gösterilen Macit Aslan, kitaplarının yasal olduğunu söyledi. “Yasa dışı slogan” iddialarını da reddederek tahliyesini talep etti.
“Newroz etkinliği okul yönetiminin izni ile yapıldı”
Kübra Kılıç ise, 17 Mart 2015 tarihinde yapılan Newroz etkinliğinin okul yönetiminin izni ile gerçekleştiğini, etkinliğe üniversite hocaları da dahil geniş bir kesimden katılım olduğunu ifade etti.
Diğer öğrencilerde suçlamaların asılsız olduğunu belirterek, tahliyelerini talep etti. Sanık avukatlarından Atiye Arıkan, dosyada 45 saniyelik bir görüntü üzerinden öğrencilerin yasa dışı slogan attığı şeklinde suçlandığını, fakat 45 saniyelik bir görüntü içeriğinin dosyanın oluşmasında zayıf kaldığını belirtti.
Delillerin suçlamayı karşılamadığını söyleyen sanık avukatı Alişan Şahin ise, dosyanın tamamen siyasi olduğunu yönünde savunma yaptı.
Öğrencilerin “Serok Öcalan” diye bir sloganı attıkları için suçlandığını dile getiren avukat Mesut Özer de, geçmiş davalardaki emsaller üzerinden yola çıkarak bu sloganın Yargıtay 16. Ceza Dairesi tarafından ifade özgürlüğü kapsamında ele alındığını ve daha önce beraat ile sonuçlanan kararlara imza atıldığını ifade etti.
Daha sonra mütalaasını veren savcı ise, TMK’ye göre “örgüt propagandası yapmak” suçundan cezalandırılmasını istedi.
Kısa bir aradan sonra kararı açıklayan mahkeme heyeti öğrencilerin 7’si için de “örgüt propagandası” suçundan 1 yıl 8 ay hapis cezası verdi. Mahkeme, hükmün açıklamasının 5 yıl süreyle geri bırakılmasına karar verdi.
