H. Merkezi: Sur’da ‘acele kamulaştırma’ kararını hızla hayata geçiren devlet, mahallede kalan halka tebligat göndererek evlerini boşaltmalarını isteniyor. Gönderilen tebligatların zorla imzalatılmak istendiğini belirten kadınlar, yıkım için geldiklerinde kadınların direnişiyle karşılaşacaklarını ifade ediyorlar.
Diyarbakır’ın Sur ilçesinde yaşanan çatışmalardan sonra alınan “acele kamulaştırma” kararı hayata geçiriliyor. Ablukanın olduğu 4 mahallede yıkım hızla devam ediyorken, abluka dışında kalan diğer mahallelerde yaşayan halka “Evleri boşaltın” tebligatı gönderiliyor. TOKİ tarafından gönderildiği öğrenilen tebligatlar için yetkililerin Sur halkını imzaya zorladığı belirtiliyor. Bir yıllık süre içerisinde birçok acıya tanıklık eden Sur halkı, şimdi de yerlerinden edilme tehlikesi ile karşı karşıya. Şujin haber sitesine “Acele kamulaştırmayı” değerlendiren Surlu kadınlar, “Gerekirse taşlarla o kepçelerini kovalarız, mücadele ederiz ama yine de evimizi bırakmayız” diyor.
“Gelecekleri varsa görecekleri de var”
Evlerine defalarca TOKİ ekiplerinin geldiğini ve onları her defasında geri gönderdiğini söyleyen 70 yaşındaki Zekiye Tanrıkulu, “Biz buradan çıkmak istemiyoruz. Buradan ancak ölüm çıkar. Kepçe beni önüne alsa da evimi onlara bırakmam. Yerinden edilmenin ne olduğunu en iyi biz biliriz. Gelecekleri varsa görecekleri de var. O kepçeleri taşlarımda yine evimi onlara yıktırmam. Bana ‘senin evin yol alanına giriyor’ diyorlar. Benim evim sokak başında nasıl yola giriyor. Tebligat getirip zorla imzalatmaya çalışıyorlar. Ne yapsalar da burada kimse kalmasa da ben çıkmam evimden, sıkıyorsa çıkarsınlar” ifadelerinde bulunuyor.
“Buraya gelirlerse karşılarında kadınları bulurlar”
Kadınlardan Mukkades Tayrak ise, Sur’u bırakmayacağını ifade ederek, şunları dile getiriyor: “Ben ölsem de benim mezarım burada olsun. Biz yerimizden memnunuz burayı asla bırakmayacağız. Bizim ev ahır bile olsa Sur dibinde bir delik bile olsa yine de yaşamaya razıyız. Ama yine de evlerimizi devlete vermeyiz. Bizi çıkaramazlar, çıkarmaya ve evimizi yıkmaya çalışsalar da elimizden ne gelirse onu yaparız. Gelen kepçelerin mahalleye girmesine izin bile vermeyiz. Boşuna heveslenmesinler, buraya gelirlerse karşılarında kadınları bulurlar.”