H. Merkezi: Suruç Katliamı’nın birinci yılı yaklaşırken Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu’nun (SGDF) başlattığı “Suruç için adalet herkes için adalet” kampanyasına gençlik örgütlerinden de destek geldi.
Anarşist Gençlik, Devrimci İşçi Partili Öğrenciler, Gençliğin Devrimci Güçleri (Dev-Güç), Devrimci Yolda Devrimci Gençlik, DirenÜniversite, Emek Gençliği, Emekçi Hareket Partisi Gençliği, Gençlik Muhalefeti, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Gençlik Meclisi, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Gençlik Meclisi, Kaldıraç’tan öğrenciler, Sosyalist Yeniden Kurtuluş Partisi (SYKP) Üniversite Meclisi, Öğrenci Dayanışması, Öğrenci Gençlik Sendikası (Genç-Sen), Öğrenci Kolektifleri, Özgürlükçü Gençlik Derneği, Devrimci Öğrenci Birliği (DÖB) temsilcilerinin katılımıyla bugün Makine Mühendisleri Odası’nda basın toplantısı düzenlendi.
“Hedef gençliğin birleşik ve ortak mücadelesidir”
Gençlik örgütleri adına açıklama yapan Fulya Dağlı, “Suruç katliamı, Saray darbesinin de tarihidir” dedi ve katliamın ardından yaşananlara dikkat çekti. Suruç’ta gençliğin özel olarak AKP/Saray iktidarı ve tetikçisi DAİŞ tarafından hedef alındığına dikkat çeken Dağlı, “Tıpkı 16 Mart 1978’de gerçekleşen Beyazıt katliamı gibi, tıpkı Bahçelievler katliamı gibi Suruç katliamı da gençliği teslim almak, genliğe diz çöktürmek için organize edilmiştir” dedi.
Dağlı, Suruç katliamında sadece SGDF’nin hedeflenmediğine dikkat çekerek, “Gezi’den Kobane’ye, Devrimci Gençlik Köprüsü’nden Cizre’ye bir bütün olarak gençliktir,hedef gençliğin birleşik ve ortak mücadelesidir” dedi.
“Devrimci dayanışma ve yoldaşlık bilinciyle hareket ediyoruz”
SGDF’nin “Suruç için adalet, herkes için adalet” kampanyasını gençlik örgütleri olarak dayanışma içerisinde yürüteceklerini belirten Dağlı, kampanyanın taleplerini şu şekilde sıraladı: “Suruç katliam dosyası üzerindeki gizlilik kararı kaldırılsın. Suruç katliamının sorumluları yargılansın. Suruç katliamının belgeleri açıklansın. Amed, Suruç, Ankara katliamlarının ilişkisi açıklansın.“
Dağlı son olarak , “Bizler Denizler’in, Mahirler’in, İbrahimler’in yaratmış olduğu devrimci değerlerin ve devrimci geleneğin izlerini sürerek yolumuz aydınlatıyoruz. Nasıl ki Mahirler, Denizler’in idamını engellemek için yola düştüyse, nasıl ki İbrahim Kaypakkaya, Sinan Cemgil’i ihbar edenleri kendi elleriyle sorguladıysa, bizlerde aynı devrimci dayanışma ve yoldaşlık bilinciyle hareket ediyoruz” dedi.