Kürt halkına yönelik imha saldırıları medya savunma alanlarından şehir merkezlerine, yayın alanından meclise kadar geniş bir yelpazede devam ediyor. Siyasi soykırım operasyonları alıp başını giderken, meclis “dokunulmazlık” tartışmaları ile birbirine girdi. HDP’nin hedefte olduğu “dokunulmazlık” düzenlemesinin görüşmeleri daha başlamadan AKP’liler, HDP’lilere dokunmaya başladı bile!
Mecliste yapılan oturum sırasında HDP Şırnak Milletvekili Ferhat Encü konuşma yaparken sözlü saldırıda bulunan AKP’li milletvekilleri konuşma sonrasında HDP’lilere saldırdı. Saldırı sırasında bazı AKP’li vekiller HDP’lilere “terörist”, “sizin hapiste olmanız lazım” şeklinde cümleler kullanarak saldırının asıl amacını ortaya koydu.
Kimin ve neyin “dokunulmazlığı”?
Parlamentoda yer aldıkları günden bugüne sürekli şoven saldırılara maruz kalan Kürt siyasetçilerin olmayan “dokunulmazlıkları” kaldırılmaya çalışılıyor. Bu zamana kadar gerek mecliste gerekse sokakta Kürt siyasetçileri birçok saldırıyla karşı karşıya kaldı. Tüm bunlarla beraber bu tartışmaların kimler için çıkarıldığı ve “dokunulmazlıklar” kaldırıldığında kimlere hizmet edeceği çok açık bir şekilde ortadadır.
1994’te dokunulmazlıkları kaldırılan DEP’lilerin polis tarafından apar topar Meclis’ten çıkarılmasına benzer görüntüler, günümüzde AKP milletvekillerinin eliyle yaşanıyor. ’94’te polisin başına bastırarak Meclis’ten alıp götürdüğü ve 10 yıl içeride tutulan Kürt milletvekilleri bugün de AKP’li vekillerin saldırısına uğradı. Saldırı sırasında tıpkı 1994 yılında DYP, ANAP, Refah Partisi, BBP gibi parti milletvekillerinin Kürt vekillere yönelik attığı “PKK dışarı” sloganları Meclis’te tekrarlandı.
Kan kokusu alanlar, katliama çağrı yapıyor
Kürt halkına yönelik saldırıların altında başından bu yana imzası olan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, mecliste yaşanan kaosun ardından Twitter’dan yaptığı açıklamada, Anayasa Komisyonun’daki dokunulmazlık tartışmalarına, HDP’lileri kastederek, “kurumuş yapraklar gibi birer birer ufalayacağız” diyerek katliama bir kez daha davetiye çıkardı. Anlaşılan tıpkı “Akıttığımız kanlarınızla duş alacağız” diyen Sedat Peker ve son olarak “Ya baş eğeceksiniz, ya baş vereceksiniz” diyerek katliamlara tam gaz devam edeceğinin mesajını veren cumhurbaşkanı R. T. Erdoğan gibi Bahçeli de kan kokusu almış. Ensar Vakfı’nda yaşanan cinsel istismar hakkında “Bir kereden bir şey olmaz” diyenlere tebrik kuyruğu oluşturanlar, mecliste katledilmeye çalışılan bir halkın sesi olduğu için Kürt siyasetçilerini “kuru yaprak” gibi ufalamak istiyorlar.
Baş isteyenlere, Kürt halkının cevabı nettir; aylardır T. Kürdistanı’nda var olan görkemli direniş sönmemiştir. Cizîr’de biten direniş Nisêbîn’de başlıyor, Sûr’da biten direniş Gever’de başlıyor… Ondandır ki baş isteyenler baş vermeye mahkûmdur…