H.Merkezi: Gaziosmanpaşa’da düzenlenen operasyonda çatışarak ölümsüzleşen Yeliz Erbay ve Şirin Öterle ilgili bir açıklama yapan Yeni Kadın, “Yeliz ve Şirin’i, kadınların özgürlük mücadelesinde yaşatacağız” dedi.
“Bir Kez Daha Katledildik, Katledilenlerimizin Direniş Ruhu ve Hesap Sorma Bilinciyle Güçleniyoruz!” başlıklı açıklamada şu ifadelere yer verildi.
“Faşizm bir kez daha katletti! Bir kez daha katledildik… Ancak, onlar katlettikçe, biz katledilenlerimizin direniş ruhları ve hesap sorma bilinçleri ile güçleniyoruz… Çünkü saldırganlıkları, acizliklerinden ve korkularından büyümekte. Saldırdıkça acizleşiyor, acizleştikçe korkuları büyüyor ve saldırganlaşıyorlar… Ama unutulmamalıdır ki her karanlık gecenin bir sabahı vardır…
22 Aralık sabahı İstanbul-Gaziosmanpaşa’da bir eve baskın düzenleyen devlet güçleri 2 devrimci kadını daha katlettiler… Amed’de ev baskınında katledilen Taybet Canşin, Sur’da polise saldırı düzenlediği gerekçesiyle katledilen Güler Eroğlu, İstanbul’da ev baskınları sırasında katledilen Günay Özarslan, Dilek Doğan ve Dilan Kortak’ın ardından bu kez de Yeliz Erbay ve Şirin Öter’i katlettiler…”
Yeni Kadın açıklamasında politik ve örgütlü kadınlara dönük bu nefret, bu tahammülsüzlüğün erkek egemen toplumun oluşumundan günümüze değin kadınların bildiği/ tanıdığı bir duygu olduğunu, yüz yıllardır erkek egemen sistemin, istediği gibi “terbiye” edemediği, kendi sınırları içine hapsedemediği, soran/ sorgulayan, karşısına dikilen kadınların karşısında hep acizleştiğini, her defasında korkularının büyüdüğünü ve çareyi katletmekte bulduğunu ancak katletmekle bitiremeyeceklerini hesaba katmadıklarını dile getirdi.
“Ortaçağ döneminde “terbiye” edemedikleri yüzbinlerce kadını “cadı” adı altında katlettiler… Olympe de Gouges, Rosa Luxemburg, Mirabal kardeşler, Meral Yakar, beşler, Sakine Cansız, Fidan Doğan, Leyla Şaylemez’i ve daha nicelerini katletmekle nasıl kadınların özgürlük tutkusuna zincir vuramadıysalar, bugün de gerçekleştirdikleri bu katliamlar ile kadınların özgür yarınlara olan inançlarına ve direnişlerine zincir vuramayacaklar…” sözlerine yer verilen açıklamada, devletin kadınlardan, kadınların bilinçlenmesinden, politika yapmasından, karşılarına dikilmesinden ve en çok da hesap sormasından korktuğuna vurgu yapıldı.
Açıklama şu ifadelerle son buldu:
“Bu yüzden politik/ örgütlü kadınlara düşmanlıkları, nefretleri… Bu yüzden saldırıları… Bu yüzden Dilek’i, Dilan’ı, Taybet’i, Günay’ı sayısız katil timleri ile yaptıkları ev baskınlarında katlettiler. Çünkü bilinçlenen, politikleşen, örgütlenen, erkek-devletin topyekun saldırı güçlerinin karşısına dikilecek cesareti kuşanan ve ille de hesap soran kadının karşısına başka türlü çıkamayacaklarını biliyorlar. Bu yüzden onları katlederek toplumun geride kalan kadınlarını korkutup/ sindirerek mesaj vermek, hizaya getirmek istiyorlar. Devrimci kadınlar Yeliz ve Şirin’i de bu yüzden katlettiler!
Ancak yargısız infazlarla, katliamlarla, ne onların direniş ruhunu, ne cesaretini, ne de hesap sorma bilincini yok edemediler! Edemeyecekler! Erkek egemen sistem katlettikçe, biz katledilenlerimizin direniş ruhundan ve hesap sorma bilincinden beslenerek güçleniyoruz.
Erkek egemen sistemden hesap sorma bilinciyle, örgütlü güçlerimizi büyütmek ve güçlendirmek, tüm eşitlik, bağımsızlık ve özgürlük tutkunu kadınlara çağrımızdır.
Yeliz Erbay ve Şirin Öter ölümsüzdür; Mücadelemizde Yaşayacaklar”