H. Merkezi: Halk düşmanlarının beslemesi DAİŞ’in Rojava’ya dönük saldırganlığına karşı Kobanê direnişine katılan ve geri döndüğü Tekirdağ’da tutuklanan Güven Kılınç, tehditlerle konulduğu hapishanede linç saldırısına uğradı.
“Bu satırları karşı karşıya kaldığım sorunları sizlerle, sizin aracılığınızla duyarlı halkımız ile paylaşmak için yazıyorum” diyerek konu ile ilgili gazetemize bir mektup gönderen Kılınç, “DAİŞ, Ortadoğu’da Rojava demokratik oluşumunu, halkın elde ettiği kazanımları yok etmek için Kobane’ye tüm gücüyle saldırmıştı. Halkımızın bu kazanımlarını korumak için halkın meşru savunma gücü YPG’ye katıldım” dedi.
“Rojava, ‘TC için dost ve düşman kim’ gösterdi”
“Dünya halklarının DAİŞ’e karşı direnişiyle desteğini kazanan YPG, haklı bir sempati ve destek kazanmıştır. Bu nedenle dünyanın tepkisini göze alamayan TC devleti, bugün DAİŞ’le savaşıyormuş imajı yaratmaya çalışsa da niyetinin Kürtlerin kazanımlarına saldırı olduğu çok geçmeden anlaşılmıştır” diyen Kılınç, Rojava’da halkın kazanımlarının devlet tarafından “güvenlik sorunu” olarak görüldüğünü ve devletin bu kazanımları yok etmek için her türlü yöntemi denediğini vurguladı.
“DAİŞ’le savaşıp ölümsüzleşen 23 YPG/J savaşçısının cenazelerine karşı tavrı TC’nin Rojava’da DAİŞ’in karşısında can feda savaşan YPG)J’ye karşı neler düşündüğünü ele vermektedir. Yine yaralı olarak ülkemize tedavi olmaya gelen 6 YPG savaşçısını halk düşmanı El-Nusra’ya teslim etmesi TC için dost ve düşmanın kimler olduğunu gösteriyor” diyen Kılınç, kendisine yönelik tutuklama saldırısının da YPG/J’ye dönük nefretin bir parçası olduğunun altını çizdi.
Kılınç’a Malkara Savcısı’ndan linç tehdidi
“Kobane düştü düşecek denildiği günlerde, zulme karşı Kobane’yi savunmaya giden halkımızın binlerce evladına ben de katıldım. Kobane’nin şehir ve köylerinin DAİŞ’ten temizlenmesi sonrası Türkiye’ye dönmüş, madende çalışmak üzere Tekirdağ Malkara’ya gelmiştim. Kobane direnişinde yer aldığım yönlü ifade bulunduğu gerekçesiyle savcılığa, ardından nöbetçi mahkemeye çıkartılıp tutuklandım” diyerek tutuklanma sürecini kısaca aktaran Kılınç, Malkara Savcısı tarafından “Adliye çıkışında seni milliyetçi Malkaralıların arasından geçirelim bakalım” diyerek kendisini tehdit ettiğini ve Kürt düşmanlığını açığa vurduğunu belirtti.
“Hukuki değil, siyasi nedenlere bağlı olarak 14 Temmuz’da tutuklanmış bulunuyorum” diyen Kılınç, bu duruma tepki göstererek “Dünya halklarının lanetlediği, çocuklara, kadınlara, bütün halka düşman bir güce karşı topraklarını, kendilerini savunmak zorunda kalan bir halkın öz savunma gücü olan YPG ve YPJ savaşçıları hiçbir ulusal ve uluslararası hukuk karşısında suçlu değildir. Aynı şekilde halihazırdaki TC yasaları karşısında da suçlu değillerdir. Tutuklanışım esasen TC’nin DAİŞ ve Rojava politikalarından kaynaklı olmuş, benim şahsımda Rojava ve Kobane direnişi cezalandırılmak istenmiştir” dedi.
Linç tehdidi hapishanede “yaşam buldu”!
Hapishane girişinde de çıplak arama ve işkenceye maruz kaldığını belirten Kılınç, “Aynı hapishane idaresi Kobane’deki direnişe katıldığımı bilmesine, siyasi bir tutsak olmama rağmen beni çete, adli cinayet gibi suçlardan yatan tutukluların bulunduğu koğuşa verdi. Malkara Savcısının linç tehdidi hapishanede gerçeğe dönüştürüldü. Yerimin değiştirilmesi, siyasi tutsakların bulunduğu koğuşa verilmem yönündeki dilekçelerime yanıt verilmedi. Adli tutukluların kışkırtma ve provokasyonları en son 7 Ağustos 2015 tarihinde şahsıma yönelik fiili saldırıya dönüştükten sonra bulunduğum koğuştan alındım” diyerek kendisine yönelik fiili saldırıyı anlattı.
“Yaşadıklarım Rojava-Kobane direnişi karşısında TC devleti ve onun kurumlarının tutumlarını yansıtmaktadır” diyen Kılınç, saldırının ardından siyasi tutsakların bulunduğu Tekirdağ 1 Nolu F Tipi Hapishane’ye aktarıldığı bilgisini de verdi.
