İstanbul: İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi’nde DİSK/Genel-İş üyesi 5 işçinin kadro hakkı, ücret kesintileri ve sağlıklı çalışma koşulları talep ettiği için işten atılmasının ardından, bugün (26 Ocak) sağlık emekçileri fakülte içerisinde eylem yaptılar.
Fakülte içerisinde “İşten çıkarılan işçiler derhal geri alınsın! Toplu sözleşmeli güvenceli iş istiyoruz!” pankartı açan sağlık emekçileri, yürüyüşe geçtiler ve sık sık “Atılan işçiler geri alınsın”, “Direne direne kazanacağız”, “Sendika hakkımız engellenemez” ve “Zafer direnen emekçinin olacak” sloganlarını attılar.
Çağa öğrencilerinin de “Taşeron işçisi yalnız değildir” pankartı açarak yer aldığı yürüyüşte, HDP İstanbul milletvekili Abdullah Levent Tüzel, HDK Eş Sözcüsü ve HDP İstanbul milletvekili Sabahat Tuncel, Fikir Kulüpleri Konfederasyonu (FKF) de eyleme destek verdi.
“İşten çıkarılan işçiler geri alınıncaya dek yanlarındayız”
Yürüyüşün direniş çadırı kurmak için sonlandırılmasıyla Abdullah Levent Tüzel söz alarak “Burada ne sağlıklı yaşam ne de sağlıklı çalışma ortamı var. Taşeron işçisi güvencesiz çalışmaya devam ediyor. 5 işçi arkadaşımız da şimdi işten atıldı” diyerek 5 sağlık işçisinin daha iyi çalışma koşulları istedikleri; bu anlamda sendikada örgütlenip mücadele ettikleri için işten çıkarıldığı belirtti. İşten çıkarılan işçilerin işe alınıncaya dek yanlarında olacaklarını ifade eden Tüzel’in konuşmasının ardından sağlık emekçileri “Atılan işçiler geri alınsın” sloganını attılar.
Disk Genel-İş Örgütlenme Daire Başkanı Çetin Çalışkan, sağlık emekçilerinin güvencesiz çalışma koşullarına dair “Asla pes etmeyeceğiz, diz çökmeyeceğiz. Bedeli ne olursa olsun sonuna kadar mücadele edeceğiz” dedi ve direnişi selamladı. Ayrıca 29 Ocak’ta greve çıkacak olan Birleşik Metal-İş’e de selam gönderildi; eyleme 93 gündür direnişte olan Ülker İşçileri de destek verdiler.
Çalışkan’ın ardından Çapa Tıp Fakültesi çalışanlarından Dr. Coşkun Canavar söz alarak İstanbul Üniversitesi rektörünün sağlığın-bilimin metalaştırılmasına dair politikalarına değindi ve hastaların cepten ödemelerinin giderek arttığını; tomografi, ultrason gibi uygulamalardan ek ücret alındığını; tıp öğrencilerinin ise niteliksiz eğitim gördüğünü belirtti. Ayrıca taşeron işçilerden usulsüz kesintilerin yapıldığını vurgulayan Canavar, geçtiğimiz aylarda yaşanan 2 işçi cinayetine dikkat çekti.
“Bu mesele sadece sağlık emekçilerinin değil, tüm halkın meselesidir”
Sabahat Tuncel ise, direnişin adaleti ve dayanışmayı gösterdiğini ifade ederek “Her yerde taşeronlaşma ile sağlığı ticarileştirdiler. Bu mesele sadece sağlık emekçilerinin değil, tüm halkın meselesidir” diyerek sağlık alanının ticarileştirilmesine karşı herkesin mücadele etmesinin önemine değindi; “HDK olarak işçi ve emekçilerin yanında olacağımızın altını çiziyoruz” dedi.
Konuşmaların ardından sloganlar eşliğinde direniş çadırı kuruldu. İşten atılan 5 işçiden İsmet Çeçe direniş çadırının kurulmasının ardından basın açıklaması yaptı. Çeçe, DİSK Genel-İş üyesi 5 işçinin “provokatörlük ve işçileri greve teşvik etme” gerekçeleriyle işten çıkarıldığını belirtti.
İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi ameliyathanesinde çalışan işçilerin 19 Mayıs 2015 tarihinde hastane yönetiminin kendilerine verdikleri ücretlerin iyileştirilmesi yönündeki sözlerin tutulmaması nedeniyle eyleme geçtiğini hatırlatan Çeçe, “Eylem sürecinde hastane yönetiminin işten atma tehditleri sonrası işe dönen işçiler onur ırıcı savunmalar imzalamaya zorlandılar” dedi ve imza vermeyen işçilerin işten atıldığını ifade etti.
Ayrıca güvencesiz çalışma koşullarına karşı mücadele yürüten işçilerin de işten çıkarıldığını belirten Çeçe, “İnsanca yaşam koşulları, sendikal örgütlenme hakkı ve sağlıklı çalışma koşulları için taşeron sisteme karşı mücadele, suç değil anayasal güvencede bir hak kullanımıdır” diyerek suçun İstanbul Tıp Fakültesi yönetimi ve Vurallar isimli taşeron şirket tarafından işlendiğini kaydetti.
“Hastane yönetimi ve taşeron firma işten atılan işçileri geri almak ve işledikleri suçun hesabını vermek zorundadır” diyen Çeçe, işten çıkarmalara karşı boyun eğmediklerini ifade etti.
Direniş çadırının kurulmasıyla kitle halaylar çekerken, sivil polisler rektörlüğün böyle bir çadıra izin vermediğini belirtti. Çevik kuvvet ve Özel Güvenlik Birimleri’nin de alanda olduğu görülürken bir süre bekleyiş sürdü. Ardından TÜRK Tabipleri Birliği 2. Başkanı Dr. Raşit Tükel rektörlükle sürdürülen görüşmelerin sonuç verdiğini, taleplerin kabul edilerek işbaşı iadesi alındığını ifade etti. Sağlık emekçileri “Hak verilmez alınır, zafer sokakta kazanılır” sloganı ile eylemlerini sonlandırdılar.
{youtube}https://www.youtube.com/watch?v=NVSNJOckDBk&feature=youtu.be{/youtube}