13 Aralık’ta uzun bir süredir yakalandığı amansız hastalıktan kurtulamayarak İstanbul’da hayatını kaybeden gazeteci, yayıncı Ermeni halkının son zamanlarda en değerli kalemlerinden olan Yetvart Tomasyan’ı (1949-2024) kaybettik. 75 yaşında hayatını kaybeden Ermeni tarihi, kimliği, dili, edebiyat – sanat ve soykırım kitaplarını tanıtımında, bir kafa emekçisi ahpariğimiz yeri kolay kolay doldurulamayacak boşluk bırakarak aramızdan ayrıldı.
Ermeni soykırımı ile binlerce yıllardır yaşadıkları topraklar üzerinde varlıklarına son verilen Ermeni halkı, yok edilirken aynı zamanda onunla birlikte dil, tarih, sanat, kültür, edebiyat gibi tarihi dokusu da ortadan kaldırıldı. Ona ait hiçbir aidiyete tahammül gösterilmeyerek, toprak altına gömüldü. Bu kültür ve kimlik değiştirilerek “Türk-Müslüman kimliği” olarak senelerce tanıtıldı. Ermeni halkının en değerli yazar, gazeteci, yayıncıları vb. olan Kirkor Zohrab, Yervant Odyan, Taniel Varujan, Zabel Yeseyan… gibi en değerli entelektüel birikimleri, kalemleri, 1915 ölüm yolculuklarında katledildiler…
80 yıldır devam eden bu derin sessizlik, 90 yılları başında yine bir grup Ermeni aydınları tarafından bozuldu. 1993 yılında kurulan Aras Yayıncılık bugüne kadar 200’e yakın kitabı ya Ermenice’den Türkçe’ye, yabancı dillerden Türkçe’ye, Türkçe’den Ermenice’ye veyahut yabancı dillere çevirisi yapılarak okuyucu kitlesine ulaşmıştır. Her kitapta, her yazıda, her çeviride muhakkak bilgi ve tecrübesine başvurulan bilge ahpariğimiz Yetvart Tomasyan’ın emek ve katkıları kıymetli ve saygı değerdir.
Aras Yayıncılık, Türkiye tarihinin en karanlık döneminde kuruldu. Aras Yayıncılık kurucuları arasında yer alan Hrant Dink, Mıgırdiç Margosyan, Ardaşes Margosyan, Yetvart Tomasyan’ın emek ve çabaları sayesinde bu günlere geldi. Gözaltında kayıpların, yargısız infazların, köylerin yakılıp yıkıldığı Kürt halkına karşı haksız bir savaşın yürütüldüğü; Tansu Çiller’in Başbakanlığı, eli kanlı cellat İçişleri Bakanı Mehmet Ağar’ın döneminde, Kürt sorunu üzerinden, Abdullah Öcalan’ın “Ermeni” olduğu yalanı üzerine düşmanlık ve algı yaratılmıştır.
Hrant Dink, yayıncılıktan daha çok ve doğru olanın Ermenice bir gazetenin çıkarılması gerektiğine inanarak ayrılmış AGOS Gazetesi’nde bir grup arkadaşı ile gazetecilik hayatına başlamıştır. Ama İttihat ve Terakki geleneğine dayanan tahammülsüzlük, yüz yıl sonra da olsa gazeteci ve yazarları yok ettikleri gibi Hrant Dink’i de katletmelerine neden oldu.
Ermeni toplumu ile çevresinde çok sevilen kendisinin deyimi ile “Gavur Mahallesi” Hançepek’te dünyaya gelen, taşra edebiyatını kendine has şivesi ve yazıları ile ustaca anlatan Mıgırdiç Margosyan’dan (1938-2022) sonra, bu yıl ve yakın zamanlarda kaybettiğimiz Ermeni halkının en değerli kendi alanlarında usta kalemleri, sessizce yıldızlara uğurlandılar. Nazar Büyüm (1944-2024), Sarkis Seropyan (1935-2024), Karekin Bekçiyan (1942-2024) ve son olarak Yetvart Tomasyan (Tomo Ahparik) arkalarında unutulmaz izler bırakarak aramızdan ayrılmışlardır.
Ermeni Halkının Onuru Oldular!
Hiçbir şey kolay olmadı. Gökten de inmedi. Anadolu’dan İstanbul’a uzanan zor ve engebeli yollardan geçerek, ama hiçbir zaman geldiği yeri unutmayan ve bugün aramızdan ayrılan sessizce yıldızlara uğurladığımız Ermeni aydınlarımızın her birinin acıklı hikayeleri, Ermeni gerçekliğinden ayrı olmadı. Ebeveynlerinin zorlu tehcir ve soykırım dolu geçmişleri, her zaman için yaşantılarında hakikat mücadelesi olarak önlerinde durdu.
Hırant Dink (Malatya), Yetvart Tomasyan (Çorlu), Mıgırdiç Margosyan (Diyarbakır), Nazar Boyum (Kayseri), Sarkis Seropyan (Sivas), Karekin Bekçiyan (Diyarbakır) doğumluydular. Onlar, Anadolu’nun bağrından gelip İstanbul’da yatılı Surp Haç Ermeni Lisesi- Tıbrevank’ta Ermenice dili, kültürü ve kimliği üzerine eğitim aldılar.
Kuşkusuz bütün bu imkanların yaratılmasında 82. Türkiye Ermenileri Patriği Şnork Kalustyan’ın olağanüstü emek ve çabaları belirleyici olmuştur. Şnork Kalustyan, Anadolu’nun bütün illerini gezerek soykırımdan kalan Ermeni ailelerini gerek aşiret baskılarından gerek zorla Müslümanlaştırılmaktan kurtarıp İstanbul’da Nersesyan, Karagözyan, Joğovaran, Eseyan, Tıbrevank, Mıhitaryan, Getronagan, Sahakyan gibi Ermeni okullarında eğitim alma imkanları sağlamıştır.
Yatılı Ermeni okulları, Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik ve sosyal koşullarına kafa yorup efsanevi devrimcilerin yanısıra, Ermeni tarihi, dili, edebiyat, kültürü konusunda değerli yazar-yayıncılara aynı zamanda tanınmış iş insanları yetişmiştir. Tıbrevank’tan yetişen ve bu yıl içerisinde ardı ardına kaybettiğimiz her birinin acıklı, zor ve ağır bedeller ödeyerek geldikleri yerleri hiçbir zaman unutmayan değerli Ahpariklerimiz, toplumda derin izler bırakarak aramızdan ayrıldılar.
Hırant Dink, Aras Yayıncılık ile AGOS Gazetesi’nin kuruluşlarında yer aldı. Kalleşce vurulana kadar yazılarını hiç eksik etmedi. Sarkis Seropyan, Agos Gazetesi’nin kurucuları arasında yer aldı. Agos Gazetesi’nin Ermenice editörlüğünü yürüttü. Nazar Büyüm, Ana Brittanica Ansiklopedisi’nin hazırlayıcısıdır. Mıgırdiç Margosyan, Ermeni halkının son senelerde yetiştirdiği en güçlü kalemi oldu. Sayısız kitaplar ile gazetelerde köşe yazarlığında bulundu. Ekmeğini ve suyunu içip büyüdüğü okulda felsefe, psikoloji, Ermeni edebiyatı ve tarih öğretmenliği ile okul müdürlüğü yaptı.
Yetvart Tomasyan, Aras Yayıncılık çalışmaları dışında içinde yaşadığımız toplumda Ermeni sorunu, kültür-sanat ve aydınlanma faaliyetlerinden eksik kalmadı. Kardeş Türküleri Müzik Gurubu ile Ermenice Halk Türkülerinin tanıtımında vazgeçilmez bilgi kaynağı oldu. Halen tabu olan, Ermeni soykırımı söylemi nedeniyle kapatılan Açık Radyo’da 2013-16 yılları arasında Ermeni tarihi-kültür ve edebiyatı üzerine programlar yaptı. Ve en önemlisi eksikliğini görüp muhakkak gelecek nesillere tanıtılması gereken Ermeni kadın hareketinin en tanınmış isimlerinden, 1909 Adana katliamlarını yalın bir dille yazan Zabel Yeseyan adına, Türkiye’nin kültürel yapı çalışmalarına katkıda bulunmak için Yeseyan Odası’nı kazandırdı.
Karekin Bekçiyan, Ruhani önder olmanın yanısıra, yazar, çevirmen, öğretmenlik görevlerinde bulundu. 2017 yılında yapılan son Patrikhane seçimlerine katıldı. Türk Devleti tarafından uydurma gerekçelerle adaylığı kabul edilmedi. Ermeni temsilciler Meclisi tarafından aday gösterildi. Kesin olarak kazanılacağına inanılmasına rağmen, dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından adaylığı kabul görmedi. Adaylıktan kendi isteği ile çekildi. Bu tavır geleneksel Türk devletinin Ermeni halkının iradesine karşı her zamanki müdahalelerinden sadece bir örnek idi.
Aramızdan ayrılarak yıldızlara uğurladığımız Yetvart Tomasyan’ı (Tomo Abi), son yolculuğunda Ermeni halkı yanlız bırakmadı. Ne kadar sevildiğini halk sahip çıkarak gösterdi. Ona da elbette o yakışırdı….
Güle Güle Tomo Ahpariğ…